Fotoğraf: AA arşiv
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Beyoğlu'nda 13 Kasım 2022'de düzenlenen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği, 99 kişinin yaralandığı bombalı saldırıyla ilgili davada 3 sanık tahliye edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde 27'si tutuklu 36 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına, aralarında Ahlam Albashır'ın da bulunduğu 12 tutuklu sanık ve avukatları katıldı. Diğer tutuklu sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
“Tercümanlık” savunması
AA’nın haberine göre, duruşmada savunma yapan sanık Ahmet Elşeybun, Ahlam Albashır'la Esenler'de annesinin yanında çalıştığı sırada tanıştıklarını, Türkçe bildiği için Albashır'a tercümanlık yaptığını öne sürdü.
Sanık Elşeybun, üzerine atılı suçlamaları reddederek “Bir kere Taksim'e bir kere de Fatih'e gittik. Ben gitmek istemiyordum. Sürekli fotoğraf çekiyordu. O kadar çok fotoğraf çekmesinden şüphelenip sordum. O da ablasına göndermek için çektiğini söyledi” diye konuştu.
Kardeşiyle konuşmak istedi
Duruşmada söz alan sanık Ahlam Albashır “Sadece kız kardeşimle konuşmak istiyorum” dedi.
Sanık Hazni Gölge, 33 yıldır Edirne'de ikamet ettiğini, saldırıdan bir ay önce sanık Khalil Manje Hussein ile göçmen kaçakçılığı üzerine görüştüğünü anlatarak, olay tarihinde bu kişiyle görüşmediğini öne sürdü.
Sanıklardan sadece Hüseyin Güneş'i tanıdığını iddia eden Gölge, “Ülkeme bu saldırıyı yapanları kınıyorum. Böyle bir davada karşınızda olduğumdan dolayı utanç duyuyorum. Terörden yargılanmam psikolojimi bozmuştur” dedi.
Duruşmada söz alan diğer sanıklar da tahliye talebinde bulundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Zekariya Muhammed Şemmuni, Muhammed Şiho, Mesut Hesso'nun, üzerlerine atılı suçun vasfının değişme ihtimali ve tutuklu kaldıkları süreyi dikkate alarak tahliyelerine karar verdi.
Sanıklar hakkında yurt dışı çıkış yasağı yönünde adli kontrol tedbiri uygulayan heyet, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Ne olmuştu?
İstanbul, Beyoğlu’ndaki İstiklal Caddesi'nde, 13 Kasım 2022'de Ahlam Albashır’ın bıraktığı bombanın patlaması sonucu 6 kişi hayatını kaybetti, 99 kişi yaralandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, “soruşturma kapsamında YPG/PYD'nin özel istihbarat elemanı olan sanıklar Ahlam Albashır ve Bilal el-Hacmaus'un, örgüt tarafından özel eğitime tabi tutulup talimat verildiği, patlayıcı malzeme eşliğinde Türkiye'ye gönderildikleri” ileri sürüldü.
Sanıkların, örgütün kurduğu ağ vasıtasıyla illegal yollardan İstanbul'a intikal edip örgüte ait evlere yerleştirildiği iddia ediliyor.
İddianamede, sanık Bilal el-Hacmaus'un Edirne'den yurt dışına firar ettiği, hakkında yakalama emri düzenlenip kırmızı bülten talebinde bulunulduğu ifade edildi.
36 sanığın "devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma", "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "silahlı terör örgütüne üye olma", "tasarlayarak, bombalama suretiyle çocuğa karşı öldürme", "tasarlayarak, bombalama suretiyle öldürme", "tasarlayarak, bombalama suretiyle öldürmeye teşebbüs etme", "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme" ile "göçmen kaçakçılığı" suçlarından cezalandırılması talep ediliyor.
Müşteki olarak 123 kişinin yer aldığı iddianamede, sanıklardan Ahlam Albashır'ın, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “silahlı terör örgütüne üye olmaktan” 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar, tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet, "tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme" suçundan 5 kez ağırlaştırılmış müebbet, 99 kişiye karşı "tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 1930 yıldan 2 bin 970 yıla kadar, "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi" suçundan da 12 yıldan 24 yıla kadar olmak üzere toplam 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1949 yıldan 3 bin 9 yıla kadar hapsi isteniyor. (AS)