Fotoğraf: Avrupa Parlamentosu internet sitesi
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Avrupa Parlamentosu Fransa'nın Strazburg kentindeki genel kurul toplantısında dün (4 Mayıs) tartışılan "Osman Kavala'nın Durumu" başlıklı karar tasarısını bugün genel kuruldaki oylamada kabul etti.
Deutsche Welle (DW) Türkçe'den Kayhan Karaca'nın haberine göre, Avrupa Parlamentosu söz konusu kararda yeniden görülen Gezi davasında iş insanı Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesinin "Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) sürecini yok ettiğini" ifade etti.
Kararda ayrıca Osman Kavala davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği bağlayıcı kararları yerine getirmeyen Türkiye hükümetinin "AB sürecini bilinçli şekilde sonlandırdığı" belirtildi.
Karar tasarısı, AP'nin Histiyan Demokrat, Sosyal Demokrat, Liberal, Yeşiller ve Sol grupları tarafından ortaklaşa kaleme alınmıştı.
Karar, hükümetin Kavala davasındaki tutumunun Türkiye'nin AB üyelik sürecini tamamen sonlanma aşamasına getirdiği mesajı verdi.
İlgili bölümde, "Kavala davasında AİHM'in bağlayıcı kararına açıkça meydan okuyan Türk hükümeti, AB üyelik sürecini yeniden başlatmaya veya yeni müzakere başlıkları açmaya ve açılmış olanları kapatmaya dayalı her türlü umudu kasten yok etmiştir" ifadelerine yer verildi.
Kararda ayrıca Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin "Türkiye'de temel hak ve özgürlükler, insan hakları ve hukuk devleti alanlarında gerçek anlamda iyileşmeye bağlı olması gerektiğinin" altı çizildi.
Yeniden görülen Gezi davasında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Osman Kavala'ya "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası verdi.
"Adaletsiz, hukuksuz ve gayri meşru"
Avrupa Parlamentosu (AP), Osman Kavala'nın durumuna ilişkin kararı "Türkiye, Kamboçya ve Çin'deki insan hakları ihlalleri" başlıklı bir yazılı açıklama ile duyurdu. Açıklamanın Türkiye ile ilgili bölümünde "Türk yetkililer Osman Kavala'yı derhal serbest bırakmalı" ifadelerine yer verildi.
AP, Kavala'ya "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlaması ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini "en sert ifadelerle kınayarak" söz konusu kararın Kavala'nın "adaletsiz, hukuksuz ve gayri meşru şekilde 4,5 yılı aşkın süre tutuklu kaldıktan sonra verildiğini" hatırlattı.
Avrupa Parlamentosu ayrıca mahkumiyet kararlarının Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Osman Kavala'ya ilişkin "yasal bağlayıcılığı olan AİHM kararını uygulamaması sebebiyle" Türkiye'ye ihlal prosedürü başlattıktan yaklaşık üç ay sonra verilmesini de eleştirdi.
Söz konusu ihlal prosedürü kararının "Avrupa Konseyi üyesi ve AB üyeliğine aday ülke olarak Türkiye'nin yükümlülüklerini ciddi biçimde ihlal ettiğini ortaya koyduğunu" ifade eden kararda ayrıca Türkiye hükümetinin AİHM'in Osman Kavala kararını gecikmeksizin uygulaması için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nden "gerekli önlemleri alması" istendi.
Osman Kavala’nın yargılanma sürecinin kronolojisi
Osman Kavala, Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alındı. 1 Kasım’da “Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, hükümeti ortadan kaldırma” suçlamasıyla tutuklandı. Kavala, savcı ve hâkim karşısına çıkarılmadan aylarca tutuklu kaldı.
Osman Kavala’nın kurucusu olduğu Anadolu Kültür’ün bazı yöneticileri gözaltına alındı ve daha önce beraat etmiş Taksim Dayanışması üyeleri ifadeye çağırıldı, sivil toplum aktivisti Yiğit Aksakoğlu tutuklandı.
Kavala’nın tutuklanmasından 1,5 yıl sonra iddianame açıklandı. 4 Mart’ta kabul edilen iddianamede, Kavala ve diğer sanıklar hakkında müebbet isteniyordu. Delil olarak dinleme kayıtları ileri sürüldü.
Anayasa Mahkemesi, Kavala hakkında -raportörünün aksi görüşüne rağmen- oyçokluğu ile “ihlal yok” kararı verdi. 24 Haziran, 18 Temmuz ve 9 Ekim’de tahliye talepleri reddedildi. Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı verildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Kavala’nın bireysel başvurusuyla ilgili ihlal kararını açıkladı. Kavala’nın makul şüphe bulunmadan siyasi gerekçelerle tutuklandığına hükmederek, sona erdirilmesini istedi.
Mahkeme, AİHM kararını “kesinleşmedi” gerekçesiyle dikkate almadı. Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı verildi.
AİHM kararı “kesinleşmedi” gerekçesi kullanılmaya devam etti. "Tanıkların" savunmadan kaçırılarak gizli duruşmalarda dinlenmesi gibi örnekler yaşandı. Ve Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı verildi.
Savcı, iddianamedeki suçlamaları tekrar eden mütalaasında, Osman Kavala, Mücella Yapıcı ve Yiğit Aksakoğlu için ağırlaştırılmış müebbet cezası talebinde bulundu
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi oybirliği ile Osman Kavala’nın ve bazı sanıkların beraatine, yurtdışında olanların dosyasının ayrılmasına karar verdi. Aynı gün Kavala, Silivri Cezaevi’nden çıkmadan başka bir soruşturma gerekçe gösterilerek tekrar gözaltına alındı. Cumhurbaşkanı, ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan beraat kararı için "Bir manevra ile beraat ettirmeye kalktılar" açıklamasını yaptı.
TCK’nın 309. maddesi uyarınca açılan soruşturmada Kavala yeniden tutuklandı. Daha sonra TCK 328. maddeden bir başka tutuklama kararı alındı”. İfadesi dahi alınmayan Kavala, adliyeye bile getirilmedi.
AİHM’in vermiş olduğu hak ihlaline karşı Türkiye’nin yaptığı itiraz reddedildi. Tutuklanmanın hak ihlali olduğu ve siyasi amaçla gerçekleştirildiği kesinleşti.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne AİHM’in Osman Kavala hakkında vermiş olduğu tahliye kararının uygulanmadığına ilişkin dilekçe sunuldu.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM’in Kavala hakkında vermiş olduğu ihlal kararının uygulanmasını ve Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını talep etti.
Kavala’nın bireysel başvurusunu gündemine alan Anayasa Mahkemesi, beş gün sonra Kavala hakkındaki karar toplantısının ertelendiğini açıkladı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, TCK’nın 309 ve 328. maddelerinden Kavala’nın cezalandırılmasını talep eden iddianame düzenleyerek 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu.
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, yeni iddianameyi kabul etti. Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı verildi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Anayasa Mahkemesi’nin daha fazla ertelemeden AİHM kararına uygun düşecek şekilde dosyayı görüşmesine dair ara kararını açıkladı.
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı verildi.
Kavala’nın bireysel başvurusunu görüşen Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Karar 7’ye karşı 8 oyla, oy çokluğuyla alındı.
İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 2020’de Gezi Davası hakkında verilen beraat kararını bozdu. Davayı yeniden görülmesi için 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yolladı.
36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan dava duruşmasında, Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı verildi ve dava dosyasının İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yürüteceği Gezi Davası ile birleştirilmesine karar verildi.
2020 yılındaki beraat kararı sırasında dosyaları ayrılan yurtdışındaki sanıkların dosyasının Gezi ana davasıyla birleştirilmesine karar verildi. Daha önce sonuçlanan Çarşı Davası’ndaki beraat kararı, Yargıtay tarafından bozuldu.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Çarşı ve Gezi dosyalarının birleştirilmesi için dosyaları istedi. Ve yine Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı verildi
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM’in Osman Kavala ile ilgili kararlarının uygulanmaması ve derhal salınmaması halinde Türkiye’ye ihlal prosedürü başlatacağını açıkladı.
30. Ağır Ceza Mahkemesi, Çarşı Davası’nın sürdüğü 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nden davaların birleştirilmesi için muvafakat talep etti. Ve Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı verildi.
13. Ağır Ceza Mahkemesi Gezi ve Çarşı davalarının birleştirilmesine muvafakat vermedi. Ancak iki hafta sonra geçici olarak bu mahkemeye atanan 30. Ağır Ceza Başkanı, kendi istediği muvafakati verdi.
30. Ağır Ceza Mahkemesi, Çarşı ve Gezi davalarının birleştirilmesine karar verdi. Ve elbette, Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı verildi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Kavala’nın derhal serbest bırakılması talebini ve aksi takdirde ihlal prosedürünün başlatılacağı uyarısını tekrarladı.
Birleştirme sonrasında 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada yine Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı çıktı.
AB üyesi 7 ülkenin yanı sıra, ABD, Kanada ve Yeni Zelanda’nın da aralarında bulunduğu 10 ülke büyükelçisi, ortak bir bildiriyle Kavala’nın derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyükelçilerin açıklamasına ilişkin, "Bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” diyerek tepki gösterdi.
Osman Kavala bir açıklama yaparak, Cumhurbaşkanı’nın yargılaması devam eden bir kişiye dönük suçlama ve hakaretlerinin adil yargılama imkânını yok ettiğini söyleyerek duruşmalara katılmama kararı aldığını beyan etti.
Birleştirme sonrasında 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmada yine Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı verildi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM kararına rağmen Kavala’yı serbest bırakmayan Türkiye için ihlal sürecinin ilk aşamasını başlattı.
Çarşı ve Gezi davalarını birleştirme kararı sonrasında 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen üçüncü duruşmada da Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı verildi.
Avrupa Komisyonu Bakanlar Komitesi, Türkiye aleyhine başlattığı “ihlal prosedürünün” ikinci aşamasını da kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz de tanımayız” dedi.
Mahkeme başkanı değiştirilerek birleştirilen Gezi ve Çarşı davaları yeniden ayrıldı. Avukatların zorlama birleştirmenin asıl gerekçesi olduğunu işaret ettikleri şekilde; Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı tekrarlandı.
Davaların ayrılmasının hemen ardından savcı hızlı bir biçimde mütalaasını verdi. 72 sayfalık mütalaada mesnetsiz iddialar tekrarlanarak, Osman Kavala ve Mücella Yapıcı için ağırlaştırılmış müebbet istendi.
Kavala’nın avukatlarının hangi suçtan ve hangi maddeye göre tutukluluk talep ettiği sorusuna cevap vermeyen savcı, tutukluluğun devamını talep etti. Mahkeme de Kavala’nın tutukluluğunun devamı kararı verdi. Savunmalar için süre talebi dikkate alınarak duruşma ertelendi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Osman Kavala'ya "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası verdi. |
(SD)