Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı
Cumartesi Anneler/İnsanları, kayıpları için 769. Kez bir araya geldiler. Galatasaray Meydanı’nın 70 haftadır kendilerine yasaklanmasının ardından İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen kayıp yakınları, 23 Aralık’ta görülecek olan Dargeçit JİTEM davasına çağrıda bulundular.
Bu haftanın açıklamasını okuyan 1995 yılında gözaltında işkence edilerek öldürülen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, gözaltında kaybetmenin cezasızlık kültürünün varlığında gerçekleştiğini söyledi ve ekledi:
“İktidarlara bu suçun devam edeceği iklimi yaratır. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda hukuk yolunun açılmamasının, insan haklarının sistematik ve yaygın olarak ihlal edilmesine neden olduğuna yaşayarak tanıklık ediyoruz.
"Hukuktan ve adaletten uzaklaşıldı"
“769 haftadır cezasızlık sisteminin, toplumu hukuktan ve adaletten uzaklaştırarak huzur ve güven içinde bir toplumsal yaşamı imkânsızlaştırdığını söylüyoruz. 769 haftadır iktidarlara ve adli makamlara gözaltında kaybetme suçunun soruşturulmasına ve yargılanmasına ilişkin ulusal ve uluslararası yasal yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulunuyoruz.
“769. haftamızda 23 Aralık'ta Adıyaman l. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan Dargeçit JİTEM davasında mahkemenin insanlığa karşı işlenmiş bu ağır suçun sanıklarını hakkaniyete uygun biçimde yargılama iradesi göstermesi talebiyle buluştuk.
"Evler basıldı, çocuklar gözaltına alındı"
“29 Ekim — 8 Kasım 1995 tarihleri arasında ağır silahlı askerler ve korucuların Mardin/Dargeçit'te düzenlediği ev baskınlarında dördü çocuk, iki lise öğrencisi ve iki kadının da aralarında olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 12 yaşındaki Davut Altunkaynak, 13 yaşındaki Seyhan Doğan, 16 yaşındaki Nedim Akyön, 19 yaşındaki Mehmet Emin Aslan, 20 yaşındaki Abdurrahman Olcay, 21 yaşındaki Abdurrahman Coşkun, 57 yaşındaki Süleyman Seyhan, Dargeçit Jandarma Taburuna götürüldü.
“Aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan Davut'un annesi Hayat Altunkaynak, Süleyman Seyhan'ın kızı Fehime ve Seyhan Doğan'ın 1 1 yaşındaki kardeşi Hazni 3 gün boyunca ağır işkence gördükten sonra serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlar gözaltında tutulan yakınlarının ağır işkence gördüklerini açıkladı.
"Aileler tehdit edildi, işkence gördü"
“Gözaltında tutulanları arayan ailelerinin başvurularına; ‘sorgu sonrası serbest bırakıldılar, dağa gitmişler’ cevabı verildi. Aileler kayıplarını aramaktan vazgeçsin diye tehdit edildi, gözaltına alındı ve işkence gördü. Yapılan suç duyuruları soruşturulmadan takipsizlikle sonuçlandı ve ilgili mercilere yaptıkları tüm başvuruları sonuçsuz kaldı.
“4 ay sonra 6 Mart 1996 tarihinde, Süleyman Seyhan'ın kafası olmayan yakılmış bedeni bir kuyuda bulundu. Süleyman Seyhan'ın ailesine bilgi veren uzman çavuş Bilal Batırır da Dargeçit Jandarma Taburunda kaybedildi.
"Kayıplar kuyulardan çıktı"
İnsan Hakları Derneği'nin 29 Mayıs 2009 tarihli başvurusu ve İHD Mardin Şubesi'nin çabası sonucunda Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı yeniden açtı ve soruşturma başlattı. Savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında Dargeçit kayıplarının gözaltında öldürülerek kuyulara gömüldüğü gerçeği ortaya çıktı.
“2012 — 2013 ve 2015 tarihleri arasında yapılan kazılar sonucunda, gözaltına alınan kişilerin ağır işkence izleri taşıyan kemiklerine ulaşıldı. Mardin Jandarma Komutanı Hurşit İmren ve Dargeçit Jandarma Komutanı Mehmet Tire'nin de içinde olduğu 18 kişi hakkında, ‘birden fazla kişiyi taammüden öldürme’ suçlamasıyla dava açıldı.
"Uluslararası sözleşmeler ihlal ediliyor"
“Hukukta kural olarak bir davaya bakma yetkisi, suçun işlendiği yer mahkemesine ait olmasına rağmen, dava dosyanın açıldığı Midyat'tan "güvenlik” gerekçesiyle Adıyaman'a sevk edildi. Kayıp ailelerinin uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan hakları ihlal edildi.
“Dargeçit JİTEM davası önceki kayıp davalarında olduğu gibi, adalet ve hakikat arayışımızın yargı eliyle engellenmesi pratiğinin bir parçasına dönüştürülmesin; yargıçlar görevini yerine getirsin ve ceza adaletini sağlansın.
“Davut Altunkaynak, Seyhan Doğan, Nedim Akyön, Mehmet Emin Aslan, Abdurrahman Olcay, Abdurrahman Coşkun, Süleyman Seyhan ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, 70 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray Meydanı'ndan vazgeçmeyeceğiz. (RT)