Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), altı haftadan uzun süredir İstanbul Havaalanı’nın transit bölgesinde mahsur kalan Filistin asıllı Suriyeli mültecinin her an sınır dışı edilebileceğini belirtti. Türkiye topraklarına erişimine izin verilmesi gerektiğini söyledi ve Muhammed için bir acil eylem kampanyası başlattı.
TIKLAYIN - İmza kampanyasına katılın
"Lübnan'a sınır dışı edilebilir"
UAÖ Göç Araştırmacısı Adriana Tidona konuya ilişkin yaptığı açıklamada, şöyle dedi:
“Binlerce yolcu İstanbul’un yeni havaalanının terminalinde oradan oraya giderken Muhammed Ajlani Yunus’un insanları izlemekten ve beklemekten başka çaresi yok. Muhammed her an Lübnan’a sınır dışı edilebilir ve bu durum onu ağır insan hakları ihlallerine maruz kalabileceği Suriye’ye geri gönderilme tehlikesi altına sokabilir.”
‘Türkiye'ye girişine izin verilmeli’
“Muhammed’in uyuyabileceği veya yıkanabileceği bir yer yok. Peynirli sandviçler, su ve meyve suyuyla beslenerek hayatta kalmaya çalışıyor ve bu durum sağlığını çok kötü etkiliyor. Türkiye yetkilileri Muhammed’in Türkiye’ye girmesine acilen izin vermeli ve bir sığınmacı olarak sahip olduğu desteğe erişimini sağlamalıdır.”
Ne olmuştu? Muhammed Ajlani Yunus 2012'de Suriye'yi terk etmek zorunda kaldı ve eşi ve iki çocuğuyla birlikte Lübnan'a sığınarak Şatila mülteci kampında yaşamaya başladı. Ailesi halen kampta yaşıyor. Lübnan'dan ayrıldıktan sonra, 26 Mayıs 2019'da sahte pasaportla seyahat ettiği iddiasıyla İstanbul Havaalanı'nda durduruldu ve Türkiye'ye girişi engellendi. 28 Mayıs'ta, Lübnan'a geri gönderilmekten endişe ettiğini ifade ederek Türkiye'ye sığınma başvurusunda bulundu. Geçerli bir nedenle ve herhangi bir gecikme olmadan yetkililere başvuran sığınmacılar, sığınma başvurusu yaptıkları ülkeye yasadışı yollardan girmekle cezalandırılamaz (Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme, Madde 31). Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (BMMYK) göre, gerekli belgelerin temin edilemediği durumlarda sığınmacılar sırf bu nedenle alıkonulmamalıdır. Buna rağmen Muhammed Ajlani Yunus halen İstanbul Havaalanı'nın transit bölgesinde alıkonuyor ve bu bölgeden çıkmasına izin verilmeyen kişilerin sayısı zaman zaman 50'yi buluyor. Uyuma imkanı, açık hava veya doğal ışığın olmadığı transit bölge 24 saat boyunca yapay ışıkla aydınlatılıyor. Tıbbi destek imkanı sınırlı ve yetersiz. Muhammed burada kaldığı süre boyunca yalnızca peynirli sandviç, su veya meyve suyuyla beslendiği için mide sorunları yaşamaya başladı. 11 Haziran'da sınır dışı edilmeye karşı çıktığı için yaklaşık dört saat boyunca ellerinde kelepçeyle bekletildiğini söyledi. Muhammed Ajlani Yunus sığınma başvurusuyla ilgili olarak şimdiye kadar mülakata çağrılmadı ve başvurusu resmen sonuçlanmadı. Şimdiye kadar iki kez sınır dışı edilmek istendi. Türkiye yetkilileri 21 Haziran'da Muhammed'i ikinci kez sınır dışı etmek istediklerinde başvurusu henüz sonuçlanmamıştı ve sınır dışı edilmesi yönünde resmi bir karar yoktu. Muhammed uçakla Lübnan'a götürüldü, geceyi oradaki havaalanında geçirdi, ancak Lübnan yetkilileri geçerli bir belgesi olmadığı gerekçesiyle ülkeye girmesine izin vermedi. 25 Haziran'da avukatı Muhammed'in bir kez daha sınır dışı edilmekten korunması için Türkiye Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu ve geçici tedbirler alınmasını talep etti. Bu talebe ilişkin henüz bir karar verilmedi. Muhammed Ajlani Yunus koruma talebi gerektiği gibi değerlendirilmediği için her an Lübnan'a sınır dışı edilebilir, Lübnan'da çok kötü yaşam koşullarıyla karşı karşıya kalabilir ve ağır insan hakları ihlallerine maruz kalabileceği Suriye'ye zincirleme-geri gönderilme (refoulement) tehlikesi altına girebilir. UAÖ 29 Haziran'da Türkiye'deki Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'ne yazarak Muhammed Ajlani Yunus'un durumu hakkında bilgi istedi ve Muhammed'in Lübnan'a geri gönderildiği takdirde tehlike altında olabileceğine ilişkin kaygılarını dile getirdi. Ancak UAÖ şimdiye dek bir yanıt almış değil. |
(EMK)
*Muhammed'in fotoğrafı Uluslararası Af Örgütü