* Fotoğraflar: Anadolu Ajansı.
Karadeniz ve Doğu Akdeniz'de fosil yakıt arama çalışmalarına karşı Eylül 2020'de başlatılan Kazma Bırak Kampanyası, Yunanistan ve Türkiye'deki orman yangınlarıyla ilgili bugün yazılı bir açıklama yayımladı.
Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden 70 ekoloji hareketinin ve bireysel katılımcıların yer aldığı kampanyanın açıklaması özetle şöyle:
"Yunanistan ve Türkiye yine devasa orman yangınlarıyla karşı karşıya. 35 kişi yangınlar nedeniyle hayatını kaybetti, sayısız canlı hayvan da aynı kaderi paylaştı. 26 mülteci, Yunanistan'a geçmeye çalışırken Dadia ormanında canlı canlı yanarak öldü. On binlerce insan evlerini terk etmek zorunda kaldı, alevler Alexandroupoli hastanesinin çevresine ulaştı ve personeli tüm hastaları tahliye etmek zorunda kaldı. Bu yıkıcı olaylar, Yunanistan'ı önceki yıllarda da vuran benzer yangınlarla birleşiyor.
"Sınırın hemen ötesinde, Türkiye'nin Çanakkale bölgesinde, devasa orman yangınları binlerce dönüm orman alanını da yakıyor. Yangınlar Türkiye'nin birçok yerinde başladı. 20'den fazla köy tahliye edildi. Yangından etkilenen insanlar olduğu bilinmekle birlikte, kesin sayılar resmi olarak açıklanmadı. Ölen hayvanların ve diğer canlıların sayısı hala bilinmiyor. Devlet, yangın söndürme uçakları ve helikopterleriyle havadan ve kurtarma ekipleriyle yerden müdahale etmeye çalışıyor, ancak yanıt yetersiz kalıyor.
Sorumlu kim?
"Bu tür tahribat 'normal' olarak kabul edilemez. Yunanistan'da hükümet sözcüsü bunun 'yeni gerçeğimiz' olduğunu söyledi. İnsanların, hayvanların ve doğanın her yaz böyle acı çekmesini normal gören anlayışı kabul etmiyoruz.
"Hükümetlerimiz, yangınları ele almakta başarısızlıklarını haklı çıkarmak için iklim değişikliğini kullanıyorlar. Bu durumu dışsal bir faktör olarak sunarak, bununla ilgili bir şey yapamayacağımızı iddia ediyorlar. Ancak gerçek şu ki, devlet parasını silah yarışına, polise, sermaye dostlarını desteklemeye harcamayı tercih ediyorlar. Yangın önleme ve mücadele hizmetlerine daha fazla devlet fonu talep etmeli, gerekli personelin kitleler halinde alımını yapmalıyız.
Sınırların ötesinde dayanışma
"Ege Denizi'nin her iki tarafında da bu politikaların mağdurlarına dayanışmamızı ifade ediyoruz. Her iki tarafın yalanlarına ve milliyetçi propagandasına cevap vermeye çalışıyoruz. Yunanistan'da içişleri bakanı Voridis, Rodos yangınının 'Türk ajanları' tarafından çıkarılmış olabileceğini söyledi.
"Aynı propaganda Trakya'da da yaygın, buradaki aşırı sağ haber kaynakları Evros nehri yakınlarında 'Türk casuslarının' yangınları çıkardığından bahsediyor. Mülteciler aynı şekilde Yunanistan'da hedef alındı ve aşırı sağ çetelerin düzenlediği pogromların kurbanı oldu. Bu tür hamleler, hükümetlerin sorumluluklarını örtmek ve dikkati genellikle suçlananlara, en savunmasız olanlara yönlendirmek için kullanılıyor.
"Türkiye, Kıbrıs ve Yunanistan halkları arasında koordineli bir eylem çağrısı yapıyoruz. Her ülkede çevresel tahribata karşı, fosil yakıt çıkartılmasına karşı, altın madenciliğine karşı, enerji konusunda ve daha birçok konuda ayrı ayrı pek çok hareket ve direniş bulunmaktadır. Bu hareketler ortak eylemler düzenlerse genişleyecek, derinleşecek ve güçlenecektir. Bize göre, ileriye doğru yürümenin tek yolu budur."
Μας σκάβουν τον λάκκο / Kazma Bırak / Don't dig
(TY)