Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24) bünyesinde çalışmalarını sürdüren Expression Interrupted’ın hazırladığı İfade ve Basın Özgürlüğü Gündemi raporlarının dördüncüsü yayımlandı.
Platform tarafından yürütülen dava takip ve açık kaynak bilgi takibi çalışmaları sonucunda elde edilen verilere dayanan rapor 2021’in son çeyreğini kapsıyor.
Raporda, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’nin bazı olumlu kararlarına rağmen süregiden yargılamalar, siyasi ve idari baskılar ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Basın İlan Kurumunun (BİK) para ve ilan cezaları nedeniyle basın özgürlüğüne yönelik baskıların hız kesmeden devam ettiği belirtiliyor.
Raporda, Danıştay’ın gazetecilerin turkuaz basın kartı almalarını zorlaştıran değişiklikler nedeniyle Basın Kartı Yönetmeliği’nin yürütmesini durdurması ve gösterilerde görüntü ve ses kaydı alınmasını yasaklayan 27 Nisan 2021 tarihli Emniyet Genelgesi hakkında da benzer bir karar alması, Anayasa Mahkemesi’nin ise erişim engelleri konusunda aldığı içtihat niteliğindeki “pilot karar” basın özgürlüğüne yönelik yasal baskılara karşı bir kazanım olarak niteleniyor.
Benzer şekilde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin de (AİHM) çok sayıda basın ve ifade özgürlüğü davasında kullanılan “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla ilgili verdiği ilk kararda ihlale hükmettiği not edilirken tüm bu kararların pratikte baskıcı uygulamaları ne ölçüde değiştireceğinin ise büyük bir soru işareti olduğunun altı çiziliyor.
203 gazeteci yargılandı, 18'ine 24 yıl 5 ay ceza verildi
Rapora göre, cezaevindeki gazeteci sayısındaki düşüş yavaşlayarak da olsa yılın son üç ayında da devam etti. Expression Interrupted verilerine göre bu üç aylık dönemde bir gazeteci cezasının infazının tamamlanması üzerine tahliye olurken 2021 sonu itibarıyla cezaevindeki gazeteci sayısı 58 oldu.
Gazetecilere yönelik yargılamalar ise hız kesmeden devam etti. Yılın son üç ayında gazetecilerin sanık olarak yargılandığı 98 dava görüldü. Bu davalarda yedisi yabancı ülke vatandaşı 203 gazeteci yargılandı. Bu, her ay ortalama 70 civarında gazetecinin 30’dan fazla davada yargılandığı anlamına geliyor.
Sonuçlanan davalarda 18 gazeteciye toplam 24 yıl 5 ay 9 gün hapis ve 22 bin 660 TL para cezası verildi. 36 gazeteci ise beraat etti.
Yine Ekim, Kasım, Aralık aylarında 17 gazeteci hakkında 10 yeni dava açılırken 16 gazeteci hakkında da soruşturma başlatıldı. 13 gazeteci ise haber takibi sırasında ya da haklarında açılan soruşturmalar kapsamına gözaltına alındı.
Aynı dönemde gazetecilerin maruz kaldıkları hak ihlalleri nedeniyle açtıkları davalar da görüldü.
Gazeteci ve akademisyen Mehmet Altan’ın tutukluluğuna karşı Anayasa Mahkemesi ve AİHM tarafından verilen kararları uygulamayan hâkimlere karşı açtığı dava Yargıtay’da görülürken Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ’ın 2019’da evinin önünde uğradığı saldırı sonrası faillere karşı açtığı davanın görülmesine de saldırıdan neredeyse 2,5 yıl sonra Ankara’da başlandı. İlk duruşma sonrası mahkeme davanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesi talebini kabul etti.
Gazeteci Beyza Kural’ın 2015’te maruz kaldığı polis müdahalesi nedeniyle Anayasa Mahkemesinin verdiği ihlal kararının ardından ilgili polislere açtığı davanın görülmesine ise sanık polislerin yokluğunda devam edildi. Müyesser Yıldız’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya açtığı dava Soylu aleyhine mahkûmiyetle sonuçlanırken Adnan Bilen’in tutukluluk sürecinde yaşanan usul ihlalleri nedeniyle Van’da açtığı dava ise mahkeme tarafından reddedildi.
2021’in son üç ayında ayrıca Türkiye’nin çeşitli illerinde gazetecilere yönelik 20 saldırı, engelleme ve/veya tehdit hadisesi yaşandı. Vakaların 13’ünde fail kayıtlara polis ya da asker olarak geçerken en az beş saldırı ya da tehdit ise siviller tarafından gerçekleştirildi.
RTÜK ceza yağdırmaya devam etti
Rapora konu dönemde BİK tarafından verilen herhangi bir yeni ilan cezası kayıtlara geçmedi ancak Evrensel ve Yeni Asya gazetelerine yönelik BİK tarafından verilen resmi ilan yayımlama yasağı sırasıyla Eylül 2019 ve Ocak 2020’den beri sürüyor.
RTÜK ise 2021’in son çeyreğinde eleştirel yayın içerikleri nedeniyle televizyon kanallarına çok sayıda idari para cezası kesti. Halk TV’ye tek bir toplantıda kesilen para cezası 215 bin 619 TL’yi buldu.
Bununla birlikte, RTÜK’ün 2021’de verdiği ceza kararlarına dair paylaşılan veriler yasa gereği tarafsız bir medya düzenleme kurumu olarak çalışması gereken RTÜK’e yönelik siyasileşme ve sansür eleştirilerini artırdı. RTÜK Üyesi İlhan Taşcı’nın açıkladığı rakamlara göre RTÜK 1 Ocak – 24 Aralık tarihleri arasında haber programlarına yönelik toplam 71 ceza kararı verdi. Bunların tamamı yayın çizgisi muhalif olarak nitelendirilen Halk TV, Tele 1 ve FOX TV gibi kanallara kesilirken hükümet yanlısı kanallara hiç ceza verilmedi.
- TIKLAYIN- BİA Medya Gözlem Raporları
- TIKLAYIN- Gazeteci haklarında kazanım da var, endişe de!
- TIKLAYIN- Gün gün üç aylık medya/ifade özgürlüğü ihlalleri
- TIKLAYIN- Düzenlemeler, tepkiler, dayanışma, işsizlik
(HA)