Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyeleri ve barış bildirisi imzacılarından Prof. Dr. Füsun Üstel’e verilen hapis cezalarını Meclis’e taşıdı.
Cezaları “Barış içinde yaşam hakkını savunanlara cezalar yağdırılırken ve KHK ile meslekleri ellerinden alınırken, akademisyenlere yönelik ‘Kanlarınızda duş alacağız’ diyerek açıkça barış savunucularını tehdit eden Sedat Peker’in beraat ettirilmesi derin bir çelişkidir ve aynı zamanda manidardır” sözleriyle yorumladı.
“Barış istemi kime ve neye göre suçtur?”
Danış-Beştaş, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu soruları yöneltti:
* TTB üyeleri ile barış bildirisine imza atan akademisyenlerin barış içinde yaşama hakkına ilişkin açıklamalarındaki suç unsuru nedir?
* Barış istemi kime ve neye göre suçtur?
* İktidar aleyhine fikir beyanı hangi mevzuat çerçevesinde suç teşkil ediyor?
* Hekimler ve akademisyenler hakkında verilen cezalar tüm topluma verilen iktidarı eleştirmemelerine dönük bir gözdağı mıdır?
* Savaş yerine barış, ölüm yerine yaşam, haksızlıklar yerine adalet talep etmek neden iktidarı rahatsız etmektedir?
* Akademisyenler hakkında "Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve kanlarınızla duş alacağız" diyen Sedat Peker hakkında açılan dava neticesinde beraat etmiş olup bu sözlerde suç unsuru bulunmazken, neden hekimler ile akademisyenlerin kan dökülmemesine yönelik barış çağrısı suç kapsamında değerlendirilmiştir?
* Mahkemelerin Anayasa ve uluslararası sözleşmeleri de yok sayan kararlara imza atıyor oluşu hukuk devleti ilkesini ve adalete olan güveni zedelemekte olup, adalete olan güvenin yeniden tesisi için bir çalışma yürütecek misiniz?
* Mahkemelerin verdikleri kararlar ülkede güvencesiz bir ortamın müsebbibi olup ekonomi başta olmak üzere mevcut sorunların çözümü için mahkemeleri bağımsız ve tarafsız konumlarını teslim edecek misiniz?
TTB üyelerine hapis cezası
3 Mayıs’ta Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında "Savaş bir halk sağlığı sorunudur" dedikleri için "Terör örgütü propagandası yapmak", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlamalarıyla yargılanan TTB 2016-2018 dönemi Merkez Konseyi üyesi 10 kişiye 1 yıl 8 ay; bir kişi ise 3 yıl 3 ay 22 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
TIKLAYIN - "Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur" Diyen TTB Üyelerine Hapis Cezası
Ertelenmeyen mahkumiyet kararları hakkında son kararı İstinaf Mahkemesi verecek.
Barış akademisyenlerine hapis cezası
"Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza atan akademisyenler hakkında 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı.
6 Mayıs 2019 itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 610 oldu. 134 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 18 akademisyen 1'er yıl 10'ar ay 15'er gün; 8 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 2 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay 22'şer gün; 17 akademisyen 2 yıl 3 ay; 6 akademisyen 2 yıl 6 ay; 4 akademisyene 2 yıl 1 ay; 1 akademisyen 3 yıl olmak üzere davası sonuçlanan toplam 190 akademisyenin tamamı hapis cezasına mahkum oldu.
190 kişi içerisinden 28 kişinin hapis cezası 2 yılın üstünde kaldığı için (CMK md. 286), 6 kişi ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediği için toplamda 34 kişinin mahkumiyet kararı ertelenmedi. İtiraz yoluyla İstinaf Mahkemesi’ne giden mahkumiyet kararlarından Prof. Dr. Füsun Üstel'in 15 aylık hapis cezası kararı onandı. (TP)