Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları devam etti.
37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) Kemerburgaz Üniversitesi'nden Işık Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hacer Ansal'ın üçüncü duruşması görüldü. Ansal'ın beyanının ardından sorguya geçen mahkeme başkanı Akın Gürlek, Afrin harekatı sırasında 170 aydın ve akademisyen tarafından milletvekillerine gönderilen mektubu hatırlattı.
Ansal'a "170 imzalı mektup şeklindeki bildiride sizin de imzanız var mı?" diye sordu. Ansal imzası olduğunu ancak bahsedilen imza metninin bildiri değil bir milltvekillerine barış talebiyle gönderilen bir mektup oduğunu söyledi.
Başkan: Barış tek taraflı mı olur?
Duruşma Hacer Ansal'ın sözlü ve yazılı olarak sunduğu beyanıyla başladı. Mahkeme başkanı Ansal savunmasını yaparken "kısa tutulması" konusunda sözlü uyarıda bulundu.
TIKLAYIN - Hacer Ansal'ın Beyanı
Savunmanın ardından sorguya başlayan mahkeme başkanı Gürlek ilk olarak Ansal'a şu soruyu yöneltti:
"7-8 aylık süreç içerisinde Cizre, Nusaybin ve Sur bölgelerinde PKK örgütünün talimatı ile bölgede hendek kazma eylemleri yaptı. Bu süreçte cephane yığınağının yapıldı, bölgedeki vatandaşların güvenlik kaygısı duyması sebebiyle yapılan PKK tarafından organize edilen eylemler sebebiyle 874 asker ve polis, 84 sivil vatandaşımızın şehit oldu. Bunlar arasında 11 aylık bir bebek de vardı. Bu sebeplerle söz konusu bildiride geçen barış talebi tek taraflı olabilir mi? Yani tek taraflı olarak devletten operasyonları durdruması istenerek barış ne şekilde sağlanır? Hendekleri kazan ve bölgenin o sürece gelmesini sağlayan örgüte karşı bildiride bir ifade geçmiyor?"
İtirazın reddi
Başkan soruyu tutanağa yazdırmadı. Avukat Meriç Eyüboğlu itiraz ederek sorunun tutanağa aynı şekilde yazdırılmasını istedi. Ayrıca sorulan sorunun Anayasa'nın 25/2 maddesine aykırı olduğunu savunarak müvekkilinin düşüncelerini açıklamaya ilişkin olduğunu ve yargılama ile ilgisi olmadığını ifade etti.
Duruşma savcısı Can Tümer Keriş ise "Yargılamayı sağlayabilmemiz için ilgili sorunun sanığa sorulması talep olunur" dedi.
Heyet itirazı reddederek avukatı söz almadan konuştuğu gerekçesiyle sözlü olarak uyardı. Soruya yanıt veren Ansal, "Benim muhatabım güvenliği sağlamakla sorumlu olan devlettir. Bir silahlı örgüt ile ne ilişkim olabilir ki talebim olsun" diye konuştu.
Afrin sorusuna itiraz
Sorgunun devamında Afrin harekatı sonrasında milletvekillerine gönderilen mektubu "bildiri" diye yorumlayıp soran başkan Gürlek'e avukat Eyüboğlu bir kez daha itiraz etti. Müvekkilinin suçlandığı hususun suç iddiasına konu bildiri olduğunu belirterek "Mahkemeniz başka fiillerden dolayı suç isnadı var ise suç duyurusu yapabilir ama bu yargılamaya dahil edemez" dedi.
Savcı Keriş ise "yargılamaya katkı sağlayacağı" gerekçesiyle sorulan soruya cevap verilmesini talep etti. Heyet itirazı sorunun yargılamaya katkı sunacağını savunarak reddetti.
Duruşma ertelendi
Ansal'ın yanıtının ardından avukat Eyüboğlu kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini sunmak için süre talebinde bulundu. Savcı taleplerin "yargılamaya katkı sunmayacağından" reddini istedi.
Heyet, avukatın süre talebini kabul ederek duruşmayı 30 Nisan'a bıraktı.
Afrin mektubu hakkında
170 kişi, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu'nun Afrin'e yönelik askeri harekatına son vermesi için milletvekillerine 23 Ocak 2018'de mektup göndermiş, mektuba AKP ve MHP’li vekiller tepki göstermişti.
Mektubun kamuoyuna açıklanmasında 11 ay sonra, imzacılardan bazıları Terörle Mücadele Şubesi’ne çağrılarak ifade verdi. Ancak 27 Aralık 2018'de soruşturmayı yürüten savcı Muhammed Akif Ongun, şüphelilerin ifadelerinin alınması için yazdığı talimatın infaz edilmeksizin iadesini istemiş, soruşturma durdurulmuştu.
Milletvekillerine gönderilen mektup
170 ismin AKP (315), CHP (135), HDP (59) ve MHP’li (35) milletvekillerine gönderdiği bildiri metni: Biz aşağıda imzası bulunan yurttaşlar, elinizdeki yetki ve taşıdığınız sorumluluk nedeniyle milyonlarca insanımız adına size sesleniyoruz. Ülkemizde ve bölgemizde savaş değil sulh ve sükûn istiyoruz. Sınırlarımızı korumanın ve beka sorunu yaşamamanın en iyi yolunun karşılıklı dostluk ve iyi komşuluk bağlarını güçlendirmek olduğuna inanıyoruz. Güvenliğimizin milyarlara mâl olan silahlanmayla, gencecik insanların yaşamı pahasına ve on binlerce aileyi yersiz yurtsuz bırakacak bir savaşla değil, karşılıklı müzakere ve işbirlikleri üzerinden sağlanacağını, üstelik bunun mümkün olduğunu, tecrübe ile biliyoruz. Türkiye'ye bir tehditte bulunmayan, Suriye toprağı olan Afrin'e silahlı müdahalenin bölgemize ve ülkemize barış ve güvenlik değil, daha büyük sorunlar, yıkım ve acı getireceğini, Kürt yurttaşlarımızı da yürekten yaralayacağını biliyoruz. Ortadoğu'yu bir vekalet savaşları cehennemine çevirmiş olan yabancı devletlerin oradaki askerî varlıkları bile uluslararası hukukun ihlaliyken, onların arasına katılmak gibi bir niyet ve bu yönde atılacak adımlar ülkemizi sadece hüsrana uğratacak, on yıllarca telafisi mümkün olmayacak toplumsal, siyasal, ekonomik ve insanî kayıplara yol açacaktır. Yurttaş kimliğimiz ve sorumluluğumuzla, halkımızın ve tarihin önünde siz yetki sahiplerini uyarıyor, sesimize kulak vererek sağduyulu davranmaya, savaşı derhal durdurmaya ve sorunu diyalogla çözmeye davet ediyoruz. |
170 imza
Abdülbaki Erdoğmuş, Abdullah Demirbaş, Ahmet Aykaç, Ahmet Faruk Ünsal, Ahmet İnsel,Ahmet Özdemir Aktan, Ahmet Tonak, Akın Birdal, Ali Bilge, Ali Haydar Konca, Ali Uçansu,Arzu Başaran, Aslıhan Karabacak Calviello, Aydın Arı, Aydın Selcen, Aynur Özuğurlu, Ayşe Erzan, Ayşe Hür, Ayşe Nur Doksat, Ayşegül Devecioğlu, Ayten Yıldırım, Bahattin Yücel, Baki Tezcan, Baskın Oran, Belgin Koç, Beyza Üstün, Binnaz Toprak, Bülent Utku, Burhan Sönmez, Celal Korkut Yıldırım, Celalettin Can, Cem Mansur, Cem Özatalay, Cengiz Arın, Ceren Şengül, Cihangir İslam, Defne Asal, Deniz Türkali, Deniz Yonucu, Dilek Gökçin, Ece Temelkuran, Ekrem Baran, Elif Sandal Önal, Emine Uşaklıgil, Engin Sustam, Erdal Kalkan, Erdoğan Aydın, Erol Katırcıoğlu, Ersin Salman, Ertuğrul Günay, Ertuğrul Mavioğlu, Ertuğrul Yalçınbayır, Esra Arsan, Esra Mungan, Eşref Erdem, Fadime Gök, Fadıl Öztürk, Fahrettin Dağlı, Fatma Bostan Ünsal, Ferhat Tunç, Fethiye Çetin, Fidan Eroğlu, Fikret Ünlü, Füsun Ertuğ, Gençay Gürsoy, Genco Erkal, Gonca Gül Gedikoğlu, Gönül Saray, Gülriz Sururi,Gülseren Onanç, Gülten Kaya, Gürhan Ertür, Hacer Ansal, Halil Ergün, Hasan Cemal, Hasip Kaplan, Hıdır Işık, Hüda Kaya, Hürriyet Karadeniz, Hüsamettin Cindoruk, Hüseyin Ayrılmaz, Hüsnü Okçuoğlu, İhsan Eliaçık, Kıvanç Ersoy, Kumru Toktamış, Kuvvet Lordoğlu, Lale Mansur, Lati Akyüz, Levent Tüzel, Mebuse Tekay, Mehmet Rasgelener, Mehmet Rauf Sandalcı, Melehat Kutun, Melek Taylan, Meral Camcı, Meryem Koray, Mete Çetik, Mine Gencel Bek, Muammer Keskin, Muhammed Salar, Murat Belge, Murat Çeyişakar, Murat Morova, Mustafa Altıntop, Mustafa Paçal, Muzaffer Kaya, Nadire Mater, Nalan Erbil, Nazan Aksoy, Nazar Büyüm, Necmiye Alpay, Neşe Erdilek, Neşe Yaşin, Nesrin Nas, Nesteren Davutoğlu, Nil Mutluer, Nimet Tanrıkulu, Nimet Yardımcı, Nur Bekata Mardin, Nurcan Baysal, Nurhan Keeler, Nurten Ertuğrul, Olga Hünler, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Ömer Laçiner, Ömer Madra, Onur Hamzaoğlu, Orhan Alkaya, Orhan Silier, Oya Baydar, Özgün E. Bulut, Özgür Müftüoğlu, Pınar Kılıçer, Rakel Dink, Rıfat Yüzbaşıoğlu, Şahika Yüksel, Salman Kaya, Şanar Yurdatapan, Savaş Demirci, Şebnem Korur Fincancı, Sefa Feza Arslan, Sema Kaygusuz, Semih Bilgen, Semih Gümüş, Semra Somersan, Serhat Baysan, Servet Demir, Simten Coşar, Suavi, Süleyman Çelebi, Suna Uluçınar Aygün, Tahsin Yeşildere, Taner Akçam, Tarhan Erdem, Tarık Ziya Ekinci, Tatyos Bebek, Tebesssüm Yılmaz, Tilbe Saran, Tümay İmre, Tuna Altınel, Ufuk Uras, Ümit Kıvanç, Ümit Özgümüş, Viki Çiprut, Yakın Ertürk, Yasemin Bektaş, Zehra Kabasakal Arat, Zelal Ekinci, Zeynep Oral, Zeynep Tanbay, Zişan Kürüm, Ziya Halis, Zülfü Livaneli. |
(TP)