Eski Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, kendi talepleri doğrultusunda Özel Kuvvetler'in kurduğu Türk Mukavemet Teşkilatı'nı "kontrgerillanın bir uzantısı olarak tanımlamanın günah olacağını" söyledi.
Ntvmsnbc.com sitesine göre Denktaş, 6 Temmuz 1996'da işlenen gazeteci Kutlu Adalı suikastı veya Afrika gazetesinde patlayan bombanın "münferit olduğu ve kurumsal bir özelliğe sahip olmadığını ileri sürüyor.
"Adada kontrgerilla yok"
"Kontrgerilla adada olmamıştır. Burada Türkiye'nin kolordusu var. Kolordunun içinde hangi seksiyonlar var, bunu bilemem.
"Hepsinin izahı var, bütün mesele polisin yapanları tespit etmesidir. Bu gibi durumlarda savaş içindesiniz, seferberlik halindesiniz. Birileri işgüzarlık yapar, 'Vatan hainidir, ben ona göstereyim' der ve bir halt ederse bu teşkilata mal edilir. Bunları ayıklamadan ithamlarda bulunmak bence doğru değildir. Ama Türk Mukavemet Teşkilatı'nı bununla kirletmek büyük bir günahtır."
İlkay Adalı öyle demiyor...
Haftalık Aktüel dergisinin 24-30 Eylül 2003 tarihli sayısı için konuşan Adalı'nın eşi İlkay Adalı'nın sözleriyse Denktaş'ı yalanlar nitelikte. "Kıbrıs'taki Susurluk" başlıklı röportajda Adalı, şunları söylüyor:
"...Abdullah Çatlı, Kıbrıs'a gelmiş ve Jasmine Court Hotel'de kalmış. Dört takma isim kullanmış... Bunlar araştırılmadı. Kutlu, Saint Barnabas Kilisesi Baskını'yla ilgili bir yazı yazmıştı. O yazıdan sonra tehditler gelmeye başladı. Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı (Galip Mendi), Yeni Düzen Gazetesi'ni arayarak tehdit etti. Sivil Savunma'nın aracı kullanılmıştı baskında. Kutlu bunu ve 'Sivil Savunma'nın görevi ne' diye bir yazı daha yazmıştı. Üç ay sonra vuruldu. Katillerin bulunmasını istiyorum bir an önce. Kutlu Adalı'nın vücudundan çıkan iki kurşun tetkik için Türkiye'de. Yedi yıldır tetkin edilmedi!..."
Ayrıca, Sevgül Uludağ'ın İlkay Adalı'yla 2005 yılında gerçekleştirdiği röportaj da bu yönde tespitler içeriyor.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Yaşar Spor'un eşini ve kendisini yemek yerine "Boğaz'daki bir karargaha götürdüğü"nü anlatan İlkay Adalı, "orada Yaşar Spor bize bir hayli hakaret yapar, yazılarla ilgili... Kutlu'nun da sesi çok sertti ve bağırırdı.. O gün öyle sinirlendi kendine bir hayli! Ve ben da dedim ki "100 kişiyi zengin etmek için mi yaptınız bu harekatı?"..." diyor.
Özel Kuvvetler Kıbrıs'taydı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiasıyla ilgili soruşturma kapsamında Özel Kuvvetler Komutanlığı, sadece Türkiye'de değil, Kıbrıs'ta da faaliyet yürüttü.
Eski adıyla Özel Harp Dairesi, 1950'li yılların sonunda Rumların EOKA örgütüyle mücadele amacıyla "Türk Mukavemet Teşkilatı"nı (TMT) örgütledi. 1974'e kadar geçen sürede Kıbrıslı Türkler, Türkiye'ye getirilerek silahlı eğitim aldı. Özel Harp Dairesi'nden adaya subay ve silah gönderildi. NTV'nin sorularını yanıtlayan Denktaş'ın sözleri şöyle:
"Kasım 1957'de üç arkadaş TMT'yi kurduk. Ama silah yok, teşkilat yok, uzman yok. Benim istediğim EOKA'ya karşı bir direniş, Türkiye'nin siyasetine bağlı bir kuvvet oluşmasıdır. Ocak ayında Doktor Küçük'le Ankara geldiğimizde Rüştü Zorlu Bey'den bunu rica ettik. Dokuz ay sonra uzman girebildi. " (EÖ)