"Balyoz Davası" bugün sona eriyor. Peki son 1,5 yılda neler oldu, bu dava nasıl başladı, darbe planları iddialarında neler var, kaç kişi yargılanıyor, delillerde neler var?
Her şey bir gazete haberiyle başladı
Darbe planı olduğu iddia edilen "Balyoz", ilk olarak Taraf gazetesinin 20 Ocak 2010'daki haberinde açıkladığı 2003 tarihli "Balyoz Harekât Planı" başlıklı belgelerle gündeme geldi.
İddialara göre plan, dönemin 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın liderliğinde, darbe zeminini hazırlama amaçlı "Çarşaf", "Sakal", "Suga" ve "Oraj" kod adlı eylem planlarından oluşuyordu.
5 bin sayfalık belgelerde Fatih ve Beyazıt camilerinde bomba patlatılarak hükümetin sıkıyönetim ilan etmeye zorlanması, Yunanistan hava sahası üzerinde bir Türk jetinin düşürülerek halkın galeyana getirilmesi ve darbe sonrası önceden ismi belirlenen kişilerin tutuklanması gibi planların olduğu ileri sürüldü.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Taraf'taki haberin ertesi günü yaptığı basın açıklamasında, 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında gerçekleştirilen Plan Seminerinde "giderek tırmanan bir gerginlik dönemini kapsayan bir senaryo" konu edildiğini doğruladı, ancak bu seminer ile ilgili darbe iddialarını reddetti.
"Bavul" adliyeye götürüldü
Taraf gazetesinin yazarı Mehmet Baransu, 30 Ocak 2010'da elindeki belgeleri bir bavul içerisinde o dönem Beşiktaş'ta bulunan İstanbul Adliyesi'ne teslim etti.
Bavulda 5 bin sayfadan fazla belge, 19 CD ve 10 teyp kaseti vardı. Belgelerde "Balyoz Harekât Güvenlik Planı"nın yanı sıra 1. Ordu Harekât Başkanı Kurmay Albay Süha Tanyeri'nin darbe hazırlıklarının konuşulduğu toplantıda aldığı öne sürülen özel notlar, altında dönemin Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral İbrahim Fırtına'nın isminin olduğu "Oraj Harekât Planı", altında dönemin Donanma Komutanı Oramiral Özden Örnek'in isminin bulunduğu "Suga Harekât Planı" ve fişleme listeleri vardı.
"BALYOZ HAREKÂT PLANI.doc" isimli word belgesi ve diğer tüm Balyoz belgeleri tek bir CD içinde yer alıyor. Sanık avukatları, 5 Mart 2003'te oluşturulan CD'nin içerisinde 2008 ve 2009'a ait isimler, rütbeler, yer isimleri ve dijital veriler bulunduğunu öne sürerek CD'nin sahte olduğunu söylüyor.
Üç dava birleştirildi
Özel yetkili savcıların yaklaşık bir aylık incelemesinden sonra 22 Şubat 2010'da ilk gözaltı dalgası başladı.
Belgeler üzerine soruşturma başlatan savcılık, ilk olarak aralarında Doğan'ın da bulunduğu 194 kişi hakkında dava açtı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bu dava daha sonra iki dava ile birleşti.
Bunlardan biri Orgeneral Bilgin Balanlı'nın tutuklandığı Eskişehir'de ele geçirilen belgelerle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 28 sanık hakkında açılan davaydı.
Balyoz ile birleşen üçünü dava ise Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirildiği iddia edilen Balyoz belgelerine ilişkin açılan dava oldu. Bu soruşturmada da Korgeneral Korcan Pulatsü'nün de aralarında bulunduğu 143 asker hakkında dava açıldı.
İddianameye göre, "Balyoz" beş aşamada gerçekleştirilecekti:
1. İstihbarat faaliyetlerinin yer aldığı ve tamamlanmış olan aşama.
2. Askeri müdahale için zemin hazırlama süreci. (Kargaşa yaratmak, Yunanistan'la ilişkilerinin gerilmesi, İstanbul ve çevre illerde sıkıyönetim ilan edilmesi...)
3. Askeri müdahalenin fiilen ilan edilecek.
4. Yürütme görevi "Milli Mutabakat Hükümeti"nce devralınacak.
5. Yürütmenin tekrar sivil yönetime devredilmesi için seçime gidilecek.
Dava iki yıldan az sürede tamamlanıyor
İlk duruşma 16 Aralık 2010'da başladı. 29 Mart 2012'de savcı 920 sayfalık esas hakkında mütalaayı sundu. Davada 250'si tutuklu 365 sanık var.
Savcı, sanıkların "Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs" suçundan, eski TCK'nın 147. ve 61. maddeleri gereğince 15-20'şer yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
Son savunmalar verilmeden ve duruşmalar tamamlanmadan mütalaanın verilmesine tepki gösteren sanık avukatları, duruşmaları boykot edeceklerini açıkladı. Avukatlar o tarihten beri duruşmaları izleyici bölümünde izliyor.
Dijital çelişkiler
Sanık avukatları, davaya dayanak olan CD'deki "dijital çelişkileri" özetle şöyle açıklamıştı:
1. Kardak'a çıkmış SAT komandosu Albay Ali Türkşen, belgeyi kaydettiği öne sürülen gün ve saatte TRT'de canlı yayındaydı. Türkşen mahkemede, "İspatı burada. Beni bilgisayarda belge kaydetmekle suçladığınız saatte, ben denizin altında dalıştayım, TRT çekmiş. Denizin altında, hangi belgeyi kaydedebilirim?" dedi. Bir buçuk yıldır tutuklu.
2. 2003'te TCG Alanya gemisine bir görevlendirme yapıldığı söyleniyor. O tarihte gemi henüz inşa edilmemiş. İnşa tarihi 2005.
3. "Darbe planında", el konulacak ilaç şirketlerinin listesi var. Listede adı geçen "Yeni Recordati" adlı firma, 2009'da bu adı aldı.
4. Jandarma planlarının içinde belirtilen bazı sokak adları, 2003'te o isimleri taşımıyor. O isimler, 2004, 2005 ve 2006'da sokaklara verildi.
5. CD'lerdeki word belgeleri 2003 tarihli. Ama belgelerde kullanılan "calibri" ve "cambria" gibi yazı fontları Microsoft tarafından Ofis 2007 için geliştirildi.
6. Aksaz'daki toplantı tutanaklarında katılımcı olarak adı geçen subayların biri o tarihte Hayfa'da, diğeri Gemlik'te, bir diğeri İzmir'de.
7. Belgelerin içinde, jandarma personelinin kriptolu cep telefonu kullandığı belirtiliyor. Oysa o telefonların jandarmada kullanılmaya başlama tarihi 2008.
8. "Balyoz Planı"nda, "dost bir unsur" olarak Türkiye Gençlik Birliği'nden (TGB) söz ediliyor. TGB'nin kuruluş tarihi 19 Mayıs 2006 olduğunu görüyorsunuz.
9. Eskişehir'de bulunan flash diskte yine 2003 tarihli bir belge var. O belgede de bir kanun metnine atıf bulunuyor. Ancak o metinde, kanunun 2003 tarihli hali değil, 2005'te yapılmış hali (değişiklik kanununun tarihi ve numarasıyla) bulunuyor.
10. 11. ve 17. CD'lerin üzerinde Süha Tanyeri'ye ait olduğu iddia edilen el yazıları var. O harflerin Tanyeri'nin el yazısı ajandasından birebir kopyalandığını ifade eden ABD'den ve Türkiye'den iki ayrı rapor alındı.
11. Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen hard diskte bir makbuz var. Makbuzun bilgisayara taranma tarihi 2003 olarak görünüyor. Ancak makbuz, 2008'e ait bireysel emeklilik ödeme dekontu.
12. İstanbul'daki üç hastaneye ilişkin isim karışıklıkları var. Oysa o hastaneler o isimleri 2005'ten sonra alıyor. (AS)
* "Balyoz" ile ilgili derlemeyi yaparken, Taraf, Hürriyet, Milliyet, Radikal gazetelerinden yararlandık.