ABD'nin California eyaletinde, Amerikan Senatosu'na, yunus ve balina esaretinin sonlandırılmasına yönelik bir yasa tasarısı sunuldu. Türkiye'den Yunuslara Özgürlük Platformu ile Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) ise bu girişimin, Hayvan Hakları Kanunu'nun hazırlık sürecinde olduğu Türkiye'ye örnek olması gerektiğini belirterek TBMM'ye çağrıda bulundu.
Senatör Cathleen Gagliani tarafından sunulan ve "Yunus Koruma Kanunu" olarak bilinen 1405 no'lu tasarı, yunus ve balinaların esaret altında tutulmasını, üretim programlarına alınmasını, teşhir edilmesini, ithalat ve ihracatını yasaklıyor. Animal Hope in Legislation adlı hayvan hakları örgütü tarafından desteklenen yasa tasarısı, dünyanın en tartışmalı deniz parklarından biri olan SeaWorld'ün San Diego'daki tesisinin de yasaklanabileceği anlamına geliyor.
"Toplumun hayvan esaretine bakışı değişiyor"
Tasarıya dair konuşan Senatör Gagliani, "Hiçbir canlı, eğlence amacıyla zalim ve insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılmamalı. Son derece zeki ve bilinç sahibi olan yunuslar, esaret altında tutulmalarının sonucu olarak yoğun stres ile birlikte çok ciddi sağlık sorunları yaşıyorlar" dedi.
Tasarıyı destekleyen Animal Hope in Legislation adlı örgütün kurucusu Marc Ching ise "Kaliforniya, hayvan haklarını gözeten pek çok kanuna öncülük etti. Şimdi, Senatör Gagliani'nin yasa tasarısı sayesinde bu hayvanlar ait oldukları yerde, doğal yaşam ortamları olan denizlerde yaşamaya devam edecekler. Toplumun hayvan esaretine bakışı hızla değişiyor. Artık yunus ve balinaları ömürlerinin sonuna kadar beton havuzlara hapsedemeyiz; buna bir son vermeliyiz" diye konuştu.
Türkiye'de yaklaşık 10 yıldır yunus parklarındaki hak ve hukuk ihlallerine karşı mücadele veren Yunuslara Özgürlük Platformu'ndan Öykü Yağcı, Kaliforniya'da 2016 yılında benzer bir kanunun geçtiğini, ABD'de ise Güney Carolina eyaletinde yunus ve balinaların teşhirinin yasaklandığını belirtti.
Aynı yasağın Kanada, Fransa, Hırvatistan, Slovenya, Meksiko City ve Hindistan'da da var olduğunu söyleyen Yağcı, İngiltere; Brezilya, Nikaragua, Norveç ve İsviçre'de ise yunus ve balinaların esaret altına alınmasını engelleyen son derece yüksek standartların uygulamaya konduğunu söyledi.
"Yunus parklarındaki kanlı ticarete son verilsin"
Yağcı şöyle devam etti:
"Türkiye'deki yunus parklarında son 10 yılda, basından ve başvurularımızdan takip edebildiğimiz kadarıyla en az 5 yunus hayatını kaybetti, fakat bu ticari tesisler hiçbir yaptırıma tabi tutulmadı. Basına yansımayan, bakanlıklara bildirilmeyen ölümleri de hesaba kattığımızda, yeni Hayvan Hakları Kanunu'nu beklediğimiz şu günlerde, partiler tarafından sunulacak kanun tekliflerinde ve oluşturulacak yeni yasada hayvan esaretini sonlandıracak maddeleri artık görmek istiyoruz.
"Daha fazla türün tutsak edilmemesi, esaret altında ölmemesi ve hayvan sömürüsünün daha da normalleştirilmemesi için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yurtdışındaki olumsuz ve yasadışı örnekler yerine, hayvan kullanımı içermeyen ilerici ve teknolojik altyapısı olan uygulamaları örnek almasını istiyoruz. Artık yunus parklarında turizm, eğitim, terapi ve sosyal sorumluluk maskesi altında sürdürülen kanlı ticarete ve işkenceye son verilmesini bekliyoruz. Tutsak hayvanların koruma altında yaşamlarını sürdürmeleri ve rehabilite edilmeleri için de gerekli hazırlıkların yapılmasını talep ediyoruz." (ASK/AÖ)