Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) 2018'de binlerce hayvanın eziyet gördüğünü ancak sadece 572 şahsa para cezası verildiğini aktardı.
Türkiye'de hayvan hakları ihlâllerini raporlayan ve bu ihlâllerin yaptırımla sonuçlanması için faaliyet gösteren HAKİM, Tarım ve Orman Bakanlığı'na yaptığı başvuru sonucunda elde ettiği, hayvan hakları ihlâllerine ilişkin uygulanan yaptırımlara dair bilgiyi paylaştı. Yapılan açıklamada;
"Türkiye'nin dört bir yanından, hayvanlara yönelik son derece korkunç işkence haberleri her gün basına ve sosyal medyaya yansırken, 2018 yılında, hayvanlara kötü muamele nedeniyle Hayvanları Koruma Kanunu'na muhalefetten, sadece 572 şahsa idarî para cezası uygulandı." denildi.
"Yaptırımlara 'ceza' denemez"
Açıklanan bu sayıyı, hayvan hakları açısından son derece vahim bulduğunu belirten HAKİM Koordinatörü Burak Özgüner, faillerin tespit edilmediğini ve yaptırımların "ceza" olarak görülemeyeceğine vurgu yaptı:
"2018'de her yerden, akıl almaz eziyet haberleri gelmişken, sadece 572 şahsa idarî para cezası kesilmesi, Türkiye'nin bu gerçekliğinin görmezden gelindiğini gösteriyor. 2018'de hayvana işkencenin, cinsel şiddetin cezası 625 liraydı.
"Failler tespit edilmiyor; yaptırımlara zaten 'ceza' denemez. Bu 572 şahıs, en gözümüzün önünde olan kedi, köpeklere yönelik, ulu orta gerçekleştirdiği işkence fiillerinden sonra oldukça yetersiz idarî yaptırımlarla karşılaştı.
"Kedinin, köpeğin dışında birçok türden hayvan da sistematik zulme maruz bırakılıyor. Gözümüzün önünde olmayan hayvanlar ya da sokak ortasında gerçekleşmeyen hak ihlâllerinin özneleri olan hayvanlar can taşımıyor mu? Hayvanların çektikleri acıyı, mahkûm edildikleri feci koşulları yok sayarak, hayvanlara yönelik şiddet sorunsalını çözebileceğimizi kesinlikle düşünmüyorum."
"Bu şahıslar toplumdan izole edilmeli"
Özgüner, ayrıca hayvanlara işkence ve tecavüz eden şahıslara yönelik taleplerini hatırlattı:
"Hayvanlara yönelik işkence ve tecavüz fiillerinin karşılığının ertelemesiz hapis cezası olması yönündeki kanunî düzenleme talebimizi bir kez daha hatırlatıyorum.
"Bu şahıslar, toplumdan artık izole edilmeli; savunmasız hayvanlara zarar vermeleri önlenmelidir. Taleplerimizi duymayan kalmadı ama bir kez de TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu'nda tekrarlayacağız." (AÖ)