*Fotoğraflar: TEMA Vakfı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Tüm dünyanın geleceğini ilgilendiren kararların alınacağı BM İklim Zirvesi, 2-14 Aralık tarihleri arasında Polonya'nın Katowice kentinde gerçekleşiyor. Zirve kapsamında Paris İklim Anlaşması'nın hayata geçmesi gereken ilkelerinin karara bağlanması hedefleniyor.
Paris İklim Anlaşması'nın nasıl uygulanacağına dair detayların, prensiplerin, yöntemlerin netleştirileceği Kurallar Kitabına karar verilmesi gerekiyor.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, "Küresel İklim Riski Endeksi'ne göre Türkiye'de 2017 yılında olan aşırı hava olayları toplamda 1,9 milyar dolar ekonomik hasara yol açtı. Ayrıca ülkemizde hava sıcaklıklarında hızlı değişmeler görülüyor" ifadelerini kullandı.
"Türkiye en çok etkilenecek bölgeler arasında"
Türkiye'nin iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden biri olan Akdeniz havzasında yer aldığını belirten Deniz Ataç, "Olumsuz tabloya rağmen halen geç kalmış değiliz" dedi ve ekledi:
"Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli Ekim ayında yayımlanan 1,5 °C Küresel Isınma Özel Raporu ile sıcaklık artışının 2 °C yerine 1,5 °C'nin altında sınırlandırılması ile iklim değişikliğinin birçok etkisinin azaltılabileceğini ortaya koydu.
"Raporun yayımlanmasından kısa bir süre sonra İklim Zirvesi'nde bir araya gelen devletler, ısınmayı 1,5 °C'de tutmak için ulusal katkı beyanlarını gözden geçirecek ve bunun başarılması için yapılması gerekenleri müzakere edecekler.
"1,5 derece hedefine ulaşabilmek için Türkiye'nin de iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarını azaltması ve 2050 yılı itibariyle sıfırlamış olması gerekiyor.
"Polonya'da gerçekleştirilen İklim Zirvesi, Türkiye'nin bu konuda harekete geçmesi için iyi bir fırsat olabilir.
"Paris İklim Anlaşması öncesinde verdiği ulusal iklim değişikliğiyle mücadele beyanı dahilinde artıştan azaltım sağlama gibi bir hedefi olan Türkiye'nin sera gazı azaltım taahhütlerini iyileştirmesi ve imzacı olan diğer 184 ülke gibi Paris İklim Anlaşması'nı onaylayarak yürürlüğe koyması gerekiyor.
"İklim politikamızın ekseni fon olmamalı"
"Türkiye bu yıl da Paris Anlaşmasını onaylamadığı takdirde, geleceğin siyasetinin, ticaretinin ve ekonomisinin çerçevesini çizen ülkelerin dışında kalacak, yön veren değil, izleyen olacak.
"Türkiye'nin bir an önce Paris İklim Anlaşması'nı onaylayıp, iklim hedeflerini güçlendirerek küresel çalışmaların liderleri arasında yer almasını talep ediyoruz. İklim değişikliği ile mücadele etmek için küresel ölçekte iklim finansmanına erişim ve fonlardan yararlanmak önemlidir.
"Ancak iklim politikamızın ekseni, Yeşil İklim Fonu'na erişebilmek için gelişmiş ülkeler listesinden çıkmaktan ziyade, iklim değişikliğine uyum ve sera gazı azaltımı çerçevesinde yerel ve ulusal çok boyutlu politikalar olmalıdır." (PT)