Haberin İngilizcesi için tıklayın
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atadığı Prof. Dr. Melih Bulu, Habertürk'te Veyis Ateş'in sunduğu Akşam Haberleri'ne konuk oldu.
Polis müdahalesini savundu
Bulu, dün atamayı protesto eden öğrencilere yönelik polis müdahalesi için "Hoşuma gitmeyen şey şu oldu, dikkat ederseniz 17 öğrenciden sadece ikisi Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi. Anladığım kadarıyla bazı örgütlerin mensupları. Anladığım kadarıyla Boğaziçi öğrencisi kullanıldı. Zaten giremediler. Girmeye çalıştılar. Kapı kırıkmış, kapıyı tutturmak için kelepçe takmışlar. Öyle pratik bir çözüm bulmuş polis amiri. Polis orada doğrusunu yaptı" ifadesini kullandı.
TIKLAYIN - Boğaziçi'nde rektörü protesto eden 17 öğrenci gözaltında
"Dünyadaki standartlara uygun bir rektör atama sistemi var Türkiye'de" diyen Bulu, bugün resmen göreve başladığını belirtti.
Ateş'in "İstifa edecek misiniz?" sorusuna "Yok canım, niye istifa edeyim? Zaman içinde birbirimizi tanıdıkça aslında ne kadar verimli çalışacağımızı öğrenciler de görecek. Şu anda belki yanlış bir bilgilendirme var. Oradaki birçok insandan daha Boğaziçiliyim, sekiz senem geçti" diye yanıt verdi.
"Siyaseti 2009'da bıraktım"
Bulu, AKP ile ilişkisinin Boğaziçi Üniversitesi'nde doktora yaparken başladığını söyleyip "Ben siyaseti 2009'da bıraktım. Sonra bir kere aday oldum ama çok seçilmedim. Böyle bir provokasyon olacağını da düşünmedim. Bu provokasyonlar olmasa biz Boğaziçi'nin protest kültürünü görecektim. Ben öğrencilerle konuşacaktım ve benim onlardan biri olduğumu göreceklerdi" dedi.
TIKLAYIN - Akademisyenler ve öğrenciler: Birbirimizden güç alacağız
Hakkındaki intihal eleştirilerini "iftira" olarak niteleyen Bulu, "Bütün dert, tezimde bazı şeyleri tırnak içine almamışım. Elimizde yazılı bir şey yoktu. Değişik kurallar var. Sonuçta aldığınız şeyin kaynağını yazmış mısınız? Yazmışız" diye konuştu.
Bulu, "Dünyadaki on lider ülkeden biri haline geleceksek Boğaziçi buranın olmazsa olmazı. O yüzden ona gözümüzün bebeği gibi bakmamız lazım, en ufak bir şey olmaması lazım Boğaziçi'ne. Ben bu refleksle Boğaziçi'ne bakıyorum. Çünkü belki öğrencilerimiz belki hocalarımız bulunduğu noktadan büyük resmi görmüyor olabilirler" dedi ve şöyle devam etti:
"Büyük resmi görüyorum"
"Büyük resme baktığınızda... Ben en tepede oturan kişi olarak bu resmi görüyorum. Boğaziçi'ne zarar verme refleksi var belki de. Onu bizim engellememiz lazım.
"Değişik mücadeleler olabilir ama bunun Boğaziçi üzerinden olmaması lazım. Bizim kendi içimizdeki meseleleri kendi içimizde konuşmamız lazım. Yandaş, sağdan, soldan birilerini çağırırsak iş büyüyor ve gereksiz mücadele alanına dönüyor Boğaziçi. Bu hiç doğru bir şey değil."
TIKLAYIN - Boğaziçi'nde öğrencilere biber gazıyla müdahale
"Ankara'da daha fazla Boğaziçili olmalı"
Bulu, rektörlerin göreve getirilmesinde atama sisteminin daha iyi olduğunu söyleyip "Mülakata alınıyorsunuz. Bir komisyon var sonuçta orada. Bu konuda tecrübeli bir akademik grup var Yükseköğretim Kurulu'nda (YÖK). Boğaziçi, YÖK'e zaman ayırsa orada çok Boğaziçili olur. Boğaziçi kendini fildişi kuleye koymuş durumda. Ankara'da çok daha fazla Boğaziçili olmamız lazım" dedi.
"Boğaziçi kültürüne bir şey yapacak mısınız?' diye soran akademisyenlere 'Asla öyle bir şey yok' dediğini söyleyen Bulu, "Ben de bir Boğaziçiliyim. Ve hatta ben hard rock dinleyen bir rektörüm" diye konuştu.
(DŞ)