Haberin İngilizcesi için tıklayın
12 bin yıllık antik kent Hasankeyf ve 199 köyü ve üstün biyo-çeşitliliğe sahip Dicle Vadisi’nin sular altında bırakılmasını engellemek için yapılan çağrılara bir yenisi daha eklendi.
Aydın, Antalya, İzmir, Tekirdağ, Kırklareli, Yalova, Diyarbakır, Bursa, Urfa ve Mardin barosunun aralarında bulunduğu 25 baronun başkanı ve avukatları Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin sular altında bırakılmaması için Hasankeyf'te basın açıklaması yaptı.
TIKLAYIN - Çanakkale'den Londra'ya: Hasankeyf Kurtulsun
Batman Barosu’nun çağrısıyla Hasankeyf Seyir Terası’nda “Tarihi yaşatalım, İnsanlığı yaşatalım, Hasankeyf’i yaşatalım” ve “Bırakın Dicle Özgür Aksın” pankartları ile açıklama yapıldı.
Açıklamayı 25 baro adına okuyan Batman Baro Başkanı Abdülhamit Çakan, Hasankeyf’i yaşatmanın insanlığı yaşatmak anlamına geldiğini söyledi.
Çakan, Hasankeyf’in kurtarılabilir ve yaşatılabilir olduğunu dile getirerek, Hasankeyf’in binlerce yıldır kesintisiz bir şekilde insan yaşamına ev sahipliği yaptığına dikkat çekti.
"Hasankeyf medeniyetlerin buluştuğu bir yer"
Yapılan ortak açıklamada şu ifadeler yer verildi:
"Hasankeyf, medeniyetlerin kesiştiği ve buluştuğu bir yerdir. 1978 yılında arkeolojik sit alanı ilan edilmesine rağmen, korunması ve sonraki nesillere bırakılması için gerekli hiçbir çalışma yapılmamıştır.
Arkeolojik olarak sadece, %10 civarlarında kazının yapılabildiği, yer altında kalan arkeolojik kalıntıların gün yüzüne çıkarılabilmesi için 50 hatta 70 yıl kadar daha zamanın ancak yetebileceği bizzat kazı uzmanları tarafından değerlendirilmektedir.
"Barajın ömrü en fazla 50 yıl"
Tüm bunların bilinmesine rağmen, ne yazık ki Hasankeyf, ömrü ancak 50 yıl olabilecek Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santral (HES) projesine feda edilmek istenmektedir. Bitme aşamasına gelmiş Ilısu Projesi yapılırken ulusal ve uluslararası hiçbir sözleşme ve yasa dikkate alınmamıştır. En basitinden projenin bir Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu dahi bulunmamaktadır. Tarih ve kültür ile kıyaslandığında milyarlarca liralık harcamaların bir anlamının olmadığı kanaatindeyiz.
Sonuç olarak bütün yetkililere buradan, bu kadim topraklardan, çağrıda bulunuyor, insanlığın geçmişi ve hafızası olan Hasankeyf ve Dicle vadisinin kurtarılması için harekete geçmelerini bekliyor." (RT/DB)