Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çocuk Komisyonu, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Çocuk Komisyonu adına HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz konuştu.
Basın toplantısında HDP Parti Meclisi Üyesi Nuray Türkmen, Eğitim Sen Genel Merkezi Kadın Sekreteri Simge Yardım, İnsan Hakları Derneği'nden Adnan Vural ve Van Barosu Çocuk Hakları Komisyonundan Medeni Gür de hazır bulundu.
Çocuk Komisyonumuz, çocuk istismarlarına ilişkin basın toplantısı düzenliyor
— HDP (@HDPgenelmerkezi) February 2, 2022
https://t.co/lxT3MIHS4n
Hüseyin Kaçmaz özetle şunları söyledi:
"Türkiye'de yaşanan iktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel alanda yaşanan krizlerin olumsuz olarak en çok etkiledikleri arasında çocuklar bulunuyor. Çocukları toplumsal özneler olarak görmeyen bir akıl, kuşkusuz onların maruz kaldıkları mağduriyetleri de göz ardı etmektedir.
Mitingdeki çocuk
"Bunun en yakın örneğini, bir çocuğu miting meydanında öğretili laflar ile konuşturup, bir taraftan da gülerek dinleyen siyasi kişiliklerin yaklaşımları ile deneyimledik hepimiz. Bu yöntemin çocuk istismarı olduğunu dahi idrak edemeyen bir siyasi iradenin, çocuğun üstün yararını gözetmesini beklemek de hayal olur. Mevcut iktidardan ne ezilen halklar yararına ne de çocuklar yararına politikalar üretmesini ve yaşama geçirmesini bekliyoruz.
"Bu nedenle Halkların Demokratik Partisi olarak çocukların başlıbaşına toplumsal varlığını tanıma mücadelesi için ve her türlü çocuk istismarını önlemek üzere bir adım attık ve parti bünyesinde Çocuk Komisyonunu kurduk. Umuyoruz ki bizim adım attığımız bu yol, çocukların haklarıyla birer toplumsal birey olduklarını anlatmak ve tanımak için bir vesile olur, umuyoruz ki diğer siyasi partiler de aynı sorumluluk bilinci ile hareket ederler.
İstismar vakaları
"AKP/MHP iktidarının çocukların sorunlarını görünmez kılmak adına attığı adımlar, çocuklar için koruyucu tedbirleri almaktan ve sorumluluklarını yerine getirmekten oldukça uzak bir yerde durduğunun göstergesidir. Çocuklara yönelik istismar vakalarının giderek artması, çocukların sağlıklı gelişimi açısından son derece önemli bir uygulama olan karma eğitim uygulamalarına son verilmeye çalışılması, küçük yaşta evliliklerin önünü açan yasal düzenlemeler gibi pek çok adım, Türkiye'de çocuk haklarının bizzat iktidar tarafından yok sayıldığının, daha doğru bir ifade ile yok edildiğinin ifadesidir.
"Küçüğün rızası" diyen Bakan
"Hatta, istismar vakalarında çocuğun rızasının ceza indirme gerekçesi olduğu savıyla konuşmalar yapan bir eski bakanın, şimdilerde yeniden bakan olarak görevlendirilmiş olması; bu meseleye dair hassasiyet duyan tüm kesimlerin, istismarı meşru gören hafızanın yeniden ve yeniden canlanmasına sebep olmuştur. Özcesi iktidarın mevcut pratikleri ve ötesinde meseleye yaklaşımlarına yönelik topluma verdiği mesajlar, çocukların tüm haklarının tehdit altında olduğuna delalettir.
"Şüphesiz ki çocuk istismarının en sert biçimi çocuklara yönelik cinsel istismardır. Sürekli bir biçimde ülkenin farklı kentlerinde, farklı mekânlarda, farklı biçimlerde çocuğa yönelik cinsel istismar vakaları gündeme gelmektedir.
İstismar vakalarının; bilhassa devlet kurumlarında, okullarda, yurtlarda gerçekleşiyor olması, açık ve net bir şekilde, bu mesele ile yüzleşmeyi gerektirmektedir. Devletin her bir kurumu bu yüzleşmenin muhatabıdır! MEB; okullarda meydana gelen istismar vakalarında çocuğun değil istismar failinin yanında duruyorsa bu, bir hakikatin üstünün örtülmesidir. İstismara uğrayan çocuğun hayatını hiçe sayarcasına, göreve devam kararı verdiği yahut çoklukla terfi ettirdiği öğretmenleri/idarecileri niye koruduğunu bu topluma, çocuklara açıklamakla mükelleftir bu iktidar kurumları.
"Çocuklar bu toplumun temel öznesidir"
"İşte çocuklar hep bir müdahale nesnesi olarak görüldüğü için, karşı karşıya olduğu yapısal sorunlara yapısal çözümler üretecek daimi bir çocuk komisyonu meclis bünyesinde teşkil edilmemiştir. Çünkü akıllara dahi gelmemiş. Sırf yasak savmak adına İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde bir alt komisyon kurulmuştur. Çocuklar yasak savacağınız bir topluluk değildir, bu toplumun temel öznelerinden biridir."
(AÖ)