Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin MYK toplantısının ardından basına yaptığı açıklamada üç büyükşehir belediye başkanının görevden alınmasıyla ilgili konuştu.
"Bu ülkede demokrasiyi bir yerlerden birilerinden beklemeyeceğiz. Biz hep beraber yan yana gelerek, bu ülkede demokrasinin kazanmasını, barışın kazanmasını hep birlikte sağlayacağız" diyen Temelli, 31 Mart seçimlerinden sonra yaşananları da hatırlattı:
"23 Haziran'da yanıtı verdik, yine vereceğiz"
"Nasıl ki 31 Mart seçimlerinden sonra seçmen iradesini yok saydılar, mazbatalarını vermediler, birçok yerde hileyi seçime karıştırdılar.
"Hatta hızlarını alamadılar İstanbul'a bile kayyum atadılar, ama nasıl ki tüm bu uygulamalara gerekli yanıtı 23 Haziran'da hep beraber demokrasi zemininde buluşarak vermişsek, yine vereceğiz."
Temelli'nin konuşması şöyle:
"Bu sabah yine kara bir güne uyandık. Maalesef hükümet, bu iktidar, AKP-MHP bloğu, Erdoğan rejimi Türkiye tarihine, kara bir sayfa, bir utanç sayfası daha ekledi.
"Hükümet yönetemedikçe şiddeti meşru görüyor"
"19 Ağustos Türkiye tarihine sivil bir darbe ile geçti. Evet, böyle anılacak. Bu sabah kalktığımızda üç büyükşehir belediye başkanımız görevden alındı ve yerlerine kayyum atandı.
"Kayyumsuz ülkeyi yönetemeyecek duruma gelen bu iktidar, siyaseten 'ben acze düştüm, yönetemiyorum' diyor artık.
"Evet yönetemiyor, yönetemedikçe de ülkeye şiddeti meşru görüyor. Kendi meşruiyetini, meşruiyet zeminini kaybettikçe tüm Türkiye halklarına şiddeti dayatmaya, baskıyı dayatmaya, kayyum rejimini dayatmaya devam ediyor.
"Evet, 19 Ağustos sivil darbesi, 12 Eylül darbe mekaniğinin devamıdır.
"Örtülü OHAL rejimi devam ediyor"
"Bir OHAL döneminde yaşadık, belediyelere atanan kayyumlar, demokratik yönetimin tasfiyesi, eş genel başkanlarımız, belediye eş başkanlarımız, milletvekillerimizin tutuklanması gibi uzun süre bir OHAL rejimi altında yaşadık.
"Bu, OHAL rejiminin üzerinde iktidarlarını şekillendirenler, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye uyduruk bir sistemi ülkeye dayatırken, şimdi de örtülü bir OHAL rejimini dayatmaya devam ediyorlar.
"Evet bugün karşı karşıya kaldığımız tablo tamamen rejimin kendi kendini deşifre etmesidir, bakın bugün halk iradesine sahip çıkmaya devam ediyor, belediyelerine sahip çıkmaya devam ediyor.
TIKLAYIN - "Kayyumun Diyarbakır'a Bıraktığı Borç 1 Milyar TL'yi Aştı"
"Diyarbakır sokaklarında saldırı var"
"Ama Diyarbakır sokaklarında şiddet vardır, zulüm vardır, belediyesine sahip çıkan devam edenlere TOMA'larla, gazlarla saldıran bir devlet vardır.
"Devlet hukukunu yitirmiştir, devlet anayasal bir devlet olmaktan uzaklaşmıştır.
"Devlet, demokrasiye dair ne varsa, tüm duyarlılığını yitirmiştir. Bu iktidar vesilesiyle demokrasi, demokratik kurumlar tasfiye edilmeye çalışılıyor.
"Yerel yönetimlerde iktidara gelmemizi içine sindiremeyen bu iktidar, yerel yönetimler yoluyla, demokrasi açığını ve talebini ortaya çıkaran HDP'ye yönelik saldırılarına ara vermiyor.
"Yüzlerce arkadaşımızı yine bugün gözaltına aldılar, evlere baskın yapıyorlar, hiçbir arkadaşımızın bir suçu yok.
"Bugün cezaevlerinde olan 5 bin arkadaşlarımızın da olmadığı gibi bugün gözaltına alınan arkadaşlarımızın da hiçbir suçu yok.
"Yasal karşılığı olmayan bir gerekçe"
"Tıpkı belediye başkanlarımızın görevden alındığı gerekçelerde olduğu gibi uydurulmuş, yasal olarak bir karşılığı olmayan bir gerekçe metniyle belediye başkanlarımız görevden alındı.
"Bu kayyumcu zihniyet, bu OHAL'siz yönetemez hale gelmiş zihniyet, hukuken de, siyaseten de, iktisaten de meşruiyeti sorgulanır bir hale gelmiştir.
"Tüm yerel yönetimlerde, tüm demokratik meşru zeminlerde demokrasi mücadelemize devam edeceğimizin altını bir kez daha çizmek istiyorum.
"Ne yaparlarsa yapsınlar, nasıl ki OHAL döneminde demokrasi mücadelemizden vazgeçmedik, bugün de aynı mücadeleyi aynı şekilde sürdüreceğiz.
"OHAL'de talan süreci getirdiler"
"OHAL döneminde demokratik siyaseti tasfiye etmeye çalıştılar ve kayyumlar eliyle bölge ekonomisini çökerttiler, adeta bir talan süreci getirdiler.
"Şimdi aynı kayyumları geri getiriyorlar, talana onay veriyorlar, işte bu yüzden meşru değildir bu hükümet.
"Yasanın 47. maddesini bahane ederek arkadaşlarımızı görevden alıyorlar. Bu maddeyi okuduğunuzda aslında bu maddenin tam da görevden almanın yolunu açacak bir madde olmadığı açık.
"Üç belediye başkanımız görevden alındı yerlerine kayyum atandı. Bu saldırı sadece HDP Eş Genel Başkanlarına yönelik bir saldırı değildir.
"Bu saldırı halkların iradesine saldırıdır"
"Bu saldırı Türkiye halklarına bir saldırıdır, bu saldırı demokraside rıza göstermiş insanlara saldırıdır. Türkiye'nin her yerinde Türkiye halklarının iradesine saldırıdır.
"Alınan belediye başkanı Diyarbakır belediye başkanıdır, Van belediye başkanıdır, Mardin belediye başkanıdır, ama saldırı İstanbul'adır, İzmir'edir, Adana'yadır, Mersin'edir, Trabzon'adır. Türkiye'nin her yerinden seçilmişlere saldırıdır.
"Tüm Türkiye'ye sesleniyoruz, demokratik siyasetten yana inisiyatif alma zamanıdır.
"Halkların, Türkiye toplumunun iradesine sahip çıkma ZAMANIDIR.
"Şimdi gelinen bu hak gaspçılarına, bu soysuz siyasete karşı hep birlikte karşı duralım. Gelin, demokratik siyaset zemininde, geçmişte olduğu gibi yine buluşalım.
"İstanbul'a bile kayyum atadılar"
"Nasıl ki 31 Mart seçimlerinden sonra seçmen iradesini yok saydılar, bu yok sayma sonucunda birçok belediye başkanımıza kurmuş oldukları tuzaklar sonucunda mazbatalarını vermediler, birçok yerde hileyi seçime karıştırdılar.
"Hatta hızlarını alamadılar İstanbul'a bile kayyum atadılar, ama nasıl ki tüm bu uygulamalara gerekli yanıtı 23 Haziran'da hep beraber demokrasi zemininde buluşarak vermişsek, yine vereceğiz.
"Demokrasilerde belki de ilk önemli adım sandıktır, sandık iradesine sahip çıkmaktır. Bu iktidar, bu saygıyı, bu iradeyi yitirmiştir.
"Demokrasiyi beklemeyeceğiz, hep birlikte sağlayacağız"
"Bu iktidar demokrasiden kaçıyor ama biz demokrasi mücadelemizle bu iktidarın peşindeyiz.
"Bu iktidar demokrasiden kaçıyor ama biz demokrasi mücadelemizle bu iktidarın peşindeyiz.
"Tüm kamuoyuna bir kez daha sesleniyoruz şimdi demokrasi mücadelesinde buluşma zamanıdır. Asla bu zemini terk etmeyeceğiz.
"Dün olduğu gibi bugün de demokratik siyaset içinde kalarak, mücadele hakkımızı kullanacağız. Evet, demokrasi mücadele ile kazanılacak.
"Bu ülkede demokrasiyi bir yerlerden birilerinden beklemeyeceğiz. Biz hep beraber yan yana gelerek, bu ülkede demokrasinin kazanmasını, barışın kazanmasını hep birlikte sağlayacağız." (PT)