* Fotoğraf: Zeynep Kuray
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Gezi direnişinde biber gazıyla vurulduktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan, 7. ölüm yıldönümünde Şişli, Feriköy’deki mezarı başında anıldı.
İstanbul, Okmeydanı’nda Mahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde 16 Haziran 2013’teki polis saldırısında başının arkasından gaz fişeğiyle yaralanan 14 yaşındaki Berkin Elvan 269 gün sonra, tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 11 Mart 2014'te hayatını kaybetmişti.
"Adalet, adalet diyorum”
Bugünkü anmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Ali Şeker ve çok sayıda kişi katıldı.
Baba Sami Elvan, sadece Berkin için mücadele etmediklerini söyledi, “Biz diyoruz ki bu ülkede eşitlik, adalet, barış olsun. Azmettiriciler bu ülkede bir eli yağda bir eli balda hayatını devam ettiriyor. 14 yaşındaki çocuğu terörist ilan ettiler bu hangi kitapta yazıyor” dedi.
“Her gün sosyal medyada bizim çocuklarımıza hakaret edenlere bir şey olmuyor kendilerine bir şey denilince gözaltına alıyorlar. 15 gün önce benim çocuğum sokak ortasında gözaltına alındı. Nedir bizim sizden çektiğimiz ya? Bu halkın sizden çektiği nedir? Benim çocuğum kimin hakkını yemiş, parasını çalmış? Buradan açık yüreklilikle sesleniyorum, biz adalet istiyoruz.”
Mezopotamya Ajansı’nın (MA) haberine göre, anne Gülsüm Elvan da 7 yıldır sürdürdükleri adalet mücadelesinde hiçbir şekilde adalet göremediklerini vurgulayarak, “Olmayan bir adaletin peşinden koşuyoruz” dedi.
“Hesabın bu mu Recep Tayyip Erdoğan? 14 yaşında bir çocuk. Senin vicdanın varsa onunla baş başa bırakıyorum. 7 yıldır bu acıyı çektirdin bana. Bugün de yine burada üstümüze saldırmaya çalışıyorsun. Yeter artık. Senin bu ülkeye 18 yıldır verdiğin zarar, her yerde. Biz Roboskî, Ankara, Suruç, Sur’da üç aylık bebeği mi unutalım? Ama emin ol ki bütün bu olanlar, bütün bu annelerin başta ben olmak üzere iki eli yakanda. Seni, hakim karşısına çıkartıp yargılatana kadar kesinlikle durmayacağım. Adalet, adalet diyorum.”
Elvan ailesinin avukatlarından Can Atalay da “Bir seher vakti bir çocuk sokağın ortasında vuruldu öldürüldü. Bir tanesi dışında katiller henüz yargılanmaya dahi başlanmadı. O bir katilin de alacağı ceza her ne kadarsa onu almaması için milyon tane dümen çevriliyor” diye konuştu.
TIKLAYIN - Berkin Elvan davasında deliller nasıl saklandı?
TIKLAYIN - AYM’den Berkin Elvan’a İkinci Ret: Bir Polis Yargılanıyor Ya, Ne Aceleniz Var
Ne olmuştu? |
İstanbul, Okmeydanı’nda Mahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde 16 Haziran 2013’teki polis saldırısında başının arkasından gaz fişeğiyle yaralanan 14 yaşındaki Berkin Elvan hastaneye kalbi durmuş olarak götürülmüştü. 269 gün sonra, tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 11 Mart 2014'te hayatını kaybetti. Soruşturma dosyası altı savcı değiştirdi. Savcı Faruk Bildirici'nin talebi üzerine, olay yerinde polislerin kullandığı ve Elvan'ın vurulduğu sokağın başındaki TOMA'ya monte edilmiş kamera görüntüleri, Ulusal Kriminal Büro görevlisi bilirkişisi tarafından incelendi ve analiz raporu 6 Mayıs 2014'te dosyaya sunuldu. Savcı İsa Dalgıç'ın talebiyle görüntüler bu kez Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda incelendi. Netleştirilmiş görüntüde iki şüpheli memurun göründüğü ve bu memurlardan birinin Elvan'ın ölümüne neden olduğu tespit edildi. Soruşturma 7 Aralık 2016’da tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu savcılarından İsa Dalgıç’ın hazırladığı iddianamede, tek sanık olarak gösterilen polis memuru F.D.’nin "olası kastla öldürme" suçundan yargılanması istendi. İddianamede, polislerin “mukavemette bulunan” eylemcilere müdahale ettiği, bu sırada kafasına gaz fişeği isabet eden Berkin Elvan'ın yaralanarak, hastaneye kaldırıldığı ve tedavi gördüğü sırada hayatını kaybettiği anlatıldı. İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen 11 sayfalık iddianame kabul edildi. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan 42 polis hakkında ise takipsizlik kararı verildi. Elvan ailesinin avukatı Oya Aslan bianet’e verdiği bilgide, olay yerindeki tek bir polise dava açıldığını, davanın da “kasten öldürmek” değil “olası kastla öldürmek” suçundan açıldığını, bunun da hapis cezasını 20 yıla kadar düşürdüğünü belirtti: “Müebbet gerektiren kasten öldürme yerine olası kast ile yargılandığında, polis mahkum olsa dahi ceza 20 yıla kadar düşüyor. Oysa sadece kamera görüntüleri bile kasten öldürmeye dava açmak için yeterliydi.” Dava devam ediyor. |
TIKLAYIN - Zaman Tüneliyle Gezi Direnişi
(AS)