Kıbrıslı Türkler'de Batı'da var olmayan sıcaklığı görür insan. Bu nedenle Tanrı misafiri kabul eder sokakta gördüğü bir kişiyi ve çekinmeden evine alır Kıbrıs Türk'ü. Öyle bir insan sevgisidir ki bu her kelimeye "cık" eklerler.
Kızcık, askercik dedi mi yürekten gelir bu ses. Kıbrıslı Türkler'in sevgisinde çıkar yoktur. Çünkü içleri dışları birdir ve korkuları yoktur kimseden. Bu nedenle burada sınıf farkı da yoktur. Kıbrıslı Türk patronundan hesap sorabilir haklı olduğunda ve patronu çalışanının hak aramasının karşılığında çalışanını asla işten atmaz. Hoşgörü vardır bu topraklarda. Bu nedenle giydiğiniz kısa bir etek yüzünden fahişe damgası yemezsiniz.
Bir kadın şiddet nedeni ile KKTC polisine başvurduğunda "kocandır" yapar yerine olay hemen yargıya intikal ettirilir. Çok gariptir kadın sığınma evi yoktur KKTC'de. Çünkü kadına yönelik ayrımcılık ne cezasız kalmıştır ne de bilinçsiz kadınları vardır bu toprakların. En diptekinden en üsttekine herkeste kişiliğe saygı hissedilir. KKTC köylerinde kadın - erkek birlikte mangal yakarlar ve birlikte rakı içerler. Rakı içen hiçbir KKTC'li erkek gördüğü kadına sarkmaz, bu yüzden her kadın rahatça eğlenebilir Kıbrıslı Türk Kültürü'ne has eğlence yerlerinde.
Bu muhteşem tablonun yanında ne yazık ki çok acı çeker Kıbrıslı Türkler... Devlet özelliklerini taşımayan yerler bile Avrupa ülkelerinin haritalarında devlet olarak yer alırken KKTC'nin adı yoktur hala. Pasaportunuzda KKTC mührü var ise Avrupa ülkeleri sizi sınır dışı etme hakkına sahiptir.
Şu halde Kıbrıslı Türkler'in KKTC kimliğinin hükmü yoktur. Anavatan da pasaportu geçici verince Kıbrıs Cumhuriyeti (Rum) veya İngiliz pasaportuna muhtaçtır Kıbrıslı Türkler. Postalar bile Türkiye'nin Mersin ilinin bir ilçesi olarak gönderilir ve anavatan tanınmaya dair hiç bir şey yapmaz. Türkiye, KKTC'de alınan doçentlik ünvanını bile tanımaz mesela. Kısacası anavatan bile net bir şekilde tanımaz yavrusunu(!). Buna rağmen KKTC bayrağı TC bayrağına muhtaçtır hep.
Bunun yanı sıra Türkiye kendi ülkesinde yasakladığı kumarhaneleri açmakla meşguldür yavru vatanda. Bir tane KKTC'li Türk yoktur kumarhanelerde. Bu da yetmez Türkiye'nin istemedikleri göçmen olarak gelir KKTC'ye. Kıbrıslı Türkler'in yaşadığı yerlere istenilen saatte güvenle gidilen KKTC'de; Türkiye'den göçmenlerin var olduğu yerlerde 11 yaşındaki çocuk bile suç makinesi olabilir. KKTC'deki Türkiye askeri elektrik ve su parası ödemez kurtardığı için yavru vatanı.
Oysa Kıbrıslı Türkler de savaş zamanında azıcık nüfusu ile onurlu bir mücadele vermiş ve halk hareketi ile savaşmıştır. Kum torbaları, sapanlar ve barikatlarla... Hatta halen birçok aile, savaşta öldürülen yakınlarının kemiklerini aramaktadır ve bu aile dramlarına yürek dayanmamaktadır. Ama bunu kimse bilmez. Bu da yetmez KKTC insanı, Türkiye'nin diplomatik çıkarları uğruna kullandığı kendi toprağı Maraş'a adım atamazken; Türkiye askeri ve yakınları Kapalı Maraş'ta tatil yapar.
KKTC'de elektrik-su faturaları çok kabarıktır. Normal şartlarda en az 200 lira fatura gelebilir bir aileye. Kira en az 500'tür. Türkiye'den gelen her mal 2 katı fiyatına satılır. Sanılanın aksine asgari ücret fazla değil sadece 1400 civarıdır ve orantılarsak hiç de refah yoktur buralarda. Mülkiyet hep sorunludur ve hiçbir zaman evim var denilemez KKTC'de. Kıbrıslı Türkler, Türkiye olmadan çiçek bile ekemez, Türkiye de bir şey ekmez. Su, kanalizasyon sorunu vardır. Yeri gelir doktordan çıkamazsınız buralarda. Toplu taşıma yoktur. Değil metro; otobüs bile göremezsiniz buralarda. Bu nedenle 3000 liralık Japon veya çok eski arabalara muhtaç kalırsınız. Bazen şehirlerarası minibüsleri görünce kendinizi Fas'ta yaşıyor zannedersiniz. Oysa bu KKTC'de yaşamın bir gerçeğidir.
Gelelim en acısına... Türkiye'den gelenler hep aşağılar Kıbrıs Türkler'ini. Konuşmaları dalga geçme sebebidir lehçe veya şive farkı sanki Türkiye'de yokmuşçasına. Tertemiz Kıbrıs insanı saftır ve bu nedenle bu yürekler aptallık ile adlandırılır. Kadınına verdiği değerden ötürü Kıbrıslı Türk kadınları fahişe sanısı ile babalarının ve eşlerinin yanında tacize uğrarlar.
Kökleri Osmanlı'ya dayanan ve dil bilimcilerinin konuşmalarında öz Türkçe kelimeler keşfettiği Kıbrıslı Türkler Rum(!)'dur çünkü kendi kanlarından olan ana vatan insanına göre. Kıbrıslı Türk insanında din sömürüsü ve baskısı yoktur, bu nedenle dinsizdir(!) Türkiye'den gelenlere göre. Bu da yetmez hangi insan Türkiye'den geliyorsa durmadan Türkiye'den verilen parayı hatırlatır kendi ülkelerindeki hortumlanan kamu paralarını unutarak.
Buna inat Kıbrıslı Türkler anavatana aşıktır. Onlar için Türkiye dışında bir ülke yoktur. Türkiye insanın zengini Amerika ve Avrupa metropollerine koşarken, AB pasaportuna sahip Kıbrıslı Türk için Adana yolları bile cennettir. İstanbul hayal şehridir. Türkiye dizileri izler hepsi ve hatta kimilerinin evinde KKTC kanalları TV vericisi bile yoktur. KKTC Lig'indeki takımlara inat hepsi ya Galatasaray ya Fenerbahçe ya da Beşiktaş sevdalısıdırlar. Hepsi Sezen'in şarkılarına ağlar bizim gibi ve fasıl dinler rakı balıkla birlikte ...
Sonuç olarak Kıbrıslı Türkler'in yakarışı Türkiye'yi gerileten şeyleri kendi ülkesinde görmek istememesidir ve ana vatandan içten bir sevgi isteğidir Türk olmaktan öte insan olmaya dair sadece... (BA/EÖ)