Bir dolu ödül, bir dolu fantazya, bilimli kurgulu dünyalar yazdı, bir taraftan da kitap kulüplerinde başka kitapları konuştu. Büyülü bir büyücü kadındı o. 2018 yılında giderken ardında kanatlarını bıraktı bize Ursula K. Le Guin.
Sonra "Omelas'ı Bırakıp Gidenler Öyküsü" ile apaçık bir ikiyüzlülüğü serdi önümüze. Zizek'in değerlendirmelerine konu oldu sonra bu öykü.
Sevgili S. D. Schindler'in ışıldayan ruhunun düş gücünü sayfalarına sızdırdığı ve "Sevmiş olduğum tüm kedilere" diyerek kedilere ithaf ettiği "Kanatlı Kediler Masalı Dörtlemesi"ne bakalım Le Guin'in.
"Gerçekten korkunç bir mahallede yaşıyorlardı ve her gün daha da kötüye gidiyordu" diyor Ursula. "Burası büyümek için iyi bir yer değil" dedi sonra Bayan Emma Tekir. Ursula bize giderken kanatlarını bu yüzden bırakmış olabilir miydi? Her gün daha da kötüye giden -Dünya- çocuklarımızın büyümesi için hiç de iyi bir yer değil miydi?
Umutsuzluk sis olup etrafımızı sardığında Suzan ve Henri'yi çıkarıyor karşımıza sonra, "durun bakalım bir dakika" diyor -Eller- bazen iyi olabilir henüz şefkatlerini kaybetmemişlerse.
Peki ya kanatlar, İspinozun dediği gibi "Adaletsizlik" miydi? Kanatları olanlara, kanatları olmayanların kanatlarının olması. Mavi Alakarganın katlanılamaz bulduğu ayrıcalıklı olanların ayrıcalıklarını paylaşmak istememesi miydi? Yoksa farklı olana karşı besledikleri korku muydu? Bildiğimiz neyse öyle mi kalmalı her şey? Kedilerin kanatlarının olması kuşlara haksızlıksa Baykuş'un Ceymi'ye zarar vermesini haklı bulabilir miyiz? Kim karar vermeli adil olana?
"Yuvaya Dönüş" kitapların ikincisinde, "Ormandan daha vahşi bir yerde doğmuşlardı diyor" Ursula. Bir Baykuşun hedefi olmaktan daha vahşi buluyor çünkü "insanların para uğruna onlara sahip olmak ya da satmak için, kedicikleri kafeslere, sirklere, hayvan dükkanlarına ya da laboratuvarlara tıkmak istemeleri"ni. Tam ürperdiğim sırada insanın kötülüğünden tatlı iki çocukla ısıtıyor içimizi. Sonra bir de "tatlı, yumuşak bir yağmurun içinde" uçuruyor bizi. Siz yağmurda başınızı kaldırıp gökyüzüne bakıyor musunuz? Belki bir kanatlı kedi geçiyordur üstünüzden.
Yeni arkadaş Aleks, dünyanın bahçe çitinde sona erdiğine inananlardandı. Sandığımız sonla bildiğimiz son inançlarımızdan ibaret değil mi zaten. Hem kediler konuşuyor diye ineklerin de konuşması gerekmez ki.
"İstediğin kadar hırlayabilirsin bana, sen benimle konuşana kadar kuyruğundan inmeyeceğim" dedi yeni arkadaş, Küçük Emma en büyük korkusunu yenmeyi başardı böylece, Ah muhteşem Aleks!
Ah -Eller- cicili kurdelelerle süslü hapishaneniz ve gürültülü bir lunaparka çevirdiğiniz dünyanız. Oysa güzel olmak için kurdeleye ihtiyacımız olmadığını bilir Sara Vol. Ve bir kedi kendi yolunu bulur her zaman.
"Kuşlar iyi, Kanatlı Kediler Pekiyi..."*
Asıl endişe etmemiz gereken şey ne?
Kitap: Kanatlı Kediler Masalı (4'lü set)
Yazar: Ursula K. Le Guin
Resimleyen: S. D. Schindler
Çeviri: Naz Beykan
Yayınevi: Günışığı Kitaplığı
Okuma Yaş Grubu: 6- 7 ve 8 Yaş
*Cemal Süreya'nın "Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi" köşesinden esinlenilmiştir.
(HP/AÖ)