Ülkemiz kuş varlığı bakımından Avrupa'nın birçok ülkesinden çok daha zengin. Türkiye'nin kuş varlığı ise yakın zamanda soyu tükenmişler de dâhil, 70 familyaya mensup 469 türden oluşuyor.
Batı palearktik bölgenin en önemli göç yollarından bazıları Türkiye üzerinden geçiyor. Süzülerek göç eden kuşlar denizler üzerinden geçmemek için belli dar boğazları seçtiklerinden buralarda gözlenebilirler. Böyle dar boğazların ülkemizde en tanınmışı İstanbul Boğazı.
Orta ve Doğu Avrupa'dan yola çıkan binlerce kartal, şahin ve on binlerce leylek özellikle sonbahar göçü sırasında Üsküdar-Çamlıca ile Beykoz-Toygartepe arasındaki sırtlardan izlenirler. Bu kuşlar güneyde Afrika kıtasında kışladıktan sonra ilkbaharda da Sarıyer sırtlarından kuzeye doğru göç ederler.
Daha az bilinen bir dar boğaz olan Borçka-Artvin ise Türkiye'nin öteki ucunda, Doğu Avrupa'nın doğusundan ve Kazakistan bozkırlarından gelen yırtıcılar için yaşamsal önem taşır. Bu türler güney sınırımızdan çıkarken ise Belen Geçidi (Hatay) semalarında yoğun sürüler halinde görülebilir.
Durum sadece yırtıcılar için değil, pek çok ötücü kuş türü için de benzer. Her yıl çok sayıda türden pek çok birey kuzey-güney ya da güney-kuzey göçlerini Türkiye üzerinden gerçekleştirir. Küçük Orman Kartah'nın (Aquila pomarina) neredeyse tüm populasyonu İstanbul Boğazı üzerinden göç ediyor. Leylek (Ciconia ciconia) popülasyonunun çok büyük bir kısmı yine göç yolu olarak istanbul'u tercih ediyor. Özellikle Doğu Avrupa'nın göçmen kuşları yoğun olarak Türkiye'den geçiyor.
Kuşların göç rotası
Farklı türlerin kışlama ve üreme alanları arasında izledikleri rota ya da kışlama alanlarında yerleşme şekilleri değişik göç şekilleri oluşturuyor. En belirgin farklılıklardan biri süzülen kuşlarla, kanat çırpan aktif uçucular arasında. Uçabilmek için termallere bağımlı süzülen kuşlar, geniş su kitlelerini aşamadıklarından kıyı kenarlarını izleyerek gündüzleri uçarlar ve denizlerin karalara birbirine en çok yaklaştıkları bölgelerden geçerler. Diğer taraftan pek çok ötücü kuş, yağmurcu ve su kuşu yer şekillerine bağlı kalmaksızın geniş bir cephe şeklinde geceleyin göç ederler.
Boğazdaki kuşların göçü
İstanbul, Batı Palearktik biyocoğrafya bölgesindeki en önemli göç yollarından biri. Avrupa'daki diğer göç yolları arasında Cebelitarık Boğazı ve Malta Adası-italya bölgeleri geliyor. İstanbul, hem ilkbaharda, hem de sonbaharda leylekler ve yırtıcı kuşların göçüne ev sahipliği yapıyor.
Bunun dışında su kuşları ile ötücü kuşlar da istanbul üzerinden göç ediyor. 3. Köprü ve 3. Havalimanı proje alanları, İstanbul kentinin kuzey batısında yer alıyor. Terkos Gölü ve Belgrad Ormanı'nda yapılan çalışmalarda (son 10 yılı kapsayan) kuş göçünün bu alanlar üzerinden geçtiği tespit edildi. Dolayısıyla 3. Köprü ve bağlantı yolları ile 3. Havalimanı proje alanı kuş göç yolu üzerinde bulunuyor.
Proje alanından 800 bin kuş göçüyor
İstanbul'da yapılan kuş göç çalışmalarına göre, ilkbaharda ve sonbaharda yaklaşık 400.000 leylek, yaklaşık 200.000 yırtıcı kuş ve yüz binlerce ötücü kuş türü, su kuşu ve kıyı kuşu göç ediyor. Süzülen kuşlar karalar üzerinden, diğer kuşlar ise karalara bağlı olmaksızın farklı yerlerden göç ederler. Süzülen kuşlar için göç dönemleri, ilkbaharda Mart, Nisan ve Mayıs ayları boyunca, sonbaharda ise Ağustos, Eylül ve Ekim ayları boyunca yoğunlaşıyor.
Su kuşları için kış dönemi başlangıcı ve kış dönemi sonu, ötücü kuşlar ve kıyı kuşları ilkbahar ve sonbahar aylarında türe bağlı olarak farklı zamanlarda yoğunlaşıyor. Belgrad Ormanı'nda 160 kuş türü görülür. Proje alanında yaklaşık 200 kuş türünden söz etmek doğru olacaktır. Süzülen kuş türü sayısı 30'un üzerinde olup, leylekler hariç tamamı yırtıcı kuş türlerinden oluşuyor. Kabaca yıllık 800.000 kuşun alandan süzülerek göç ettiğini söylemek doğru.
Bern sözleşmesinde koruma altındalar
Yapılan gözlemlerde özellikle İstanbul'un kuzeyinde bulunan ormanlar üzerinden geçen kuşların, buralarda geceledikleri ve beslendikleri tespit edildi. Bu yüzden daha alçaktan uçmayı tercih edebiliyorlar. Rüzgâr durumuna göre değişmekle beraber genel olarak yükseklikleri 50800 metre arasında değişiyor. Rüzgârın yoğun olduğu günlerde genel olarak daha alçaktan geçtikleri gözlendi. Süzülerek göç eden kuşların ilkbahar göçleri İstanbul'un kuzeyinde yoğunlaşıyor.
(Şekil 3). Belirgin bir şekilde sonbaharda da özellikle yırtıcı kuşlar kuzeyden geçme eğilimindeler.
Proje alanında yaşayan yerli ve göçmen kuşlar Bern sözleşmesi ile korunacağı Türkiye tarafından bu sözleşmeye imza atılarak taahhüt edildi. Bu sözleşmeye göre özellikle süzülerek göç eden yırtıcı kuş türleri ve leylekler, EK II Kesin Koruma Altına Alınan Fauna Türleri listesinde yer alıyor.
Kuş göçlerinin 3. Köprü ile ilişkisi
İstanbul'da yapılmaya başlanan bu projelerden ilki 3. Köprü projesidir. Bu projenin başlamasıyla ilk etapta yaklaşık 80-100 m enindeki yol güzergâhında yüz binlerce ağaç kesilmeye başlandı. Yolu genişletme çalışmaları ise sürüyor. Yol güzergâhının dışında yolun hemen kenarlarında ormanlık alan içerisinde yolun dolgu işlemleri için dev çukurlar açılıyor. Bu şekilde ormanlık alanlar tahrip ediliyor.
3. Köprü projesi ilk bakışta süzülen kuşlar başta olmak üzere diğer göçmen kuşlar açısından doğrudan zararı yokmuş gibi algılanabilir. Öncelikle kesilen yüz binlerce ağaç o ormanda yaşayan yaklaşık 100 ile 200 tür arasında değişen kuş türlerine ait popülasyonların yuvalanma, beslenme ve saklanma alanı. Bu alan tamamen yok oluyor. Göçmen kuşların dinlenme ve konaklama alanları tahrip ediliyor. Kuş Göçleri ve 3. Köprü arasında oluşacak tehditler ve bu tehditlerin kuşlara etkileri Tablo l'de verildi.
Kuş göçlerinin 3. havalimanı ile ilişkisi
İstanbul'un Kuzey bölgesine, Arnavutköy Ormanları'nı da içerisine alan orman arazisine yapılacak olan 3. Havalimanı proje alanın %81'i orman, 9'u göl ve %4'ü mera, kuru tarım ve fundalıklardan oluşuyor. Proje alanının %94'ü kuşlar için uygun doğal yaşam ortamı. Aynı zamanda proje alanı kuş göç yolu üzerinde. (Şekil 2). Süzülen kuşlardan leylekler ve yırtıcılar oluşan yaklaşık 400 bin kuş ilkbaharda bu alanı kullanıyor. Sonbahar da ise yaklaşık 200 bini yine bu göç rotası üzerinden göç ediyor.
3. Havalimanı, Avrupa'nın ikinci büyük havalimanı olarak düşünülüyor. Bu havalimanındaki uçak trafiği ve süzülen kuşların kütlesi ile sürü büyüklükleri dikkate alınırsa uçak kazaları açısından ne denli büyük riskleri taşıyacağı ortada.
Bu kuşların ağırlıkları 1-4 kg arasında değişiyor. Alandan en fazla sayıda göç eden leyleklerin ağırlıkları 3-3,5 kg arasında. Süzülerek göç eden kuşların göç rotaları on binlerce yıldır aynı güzergâh üzerinden geçiyor. Bu yolun değiştirilmesi mümkün değil.
Uçakların trafiği ile kuş sürülerinin radarlarla kontrol edilmesi hem masraflı hem de riskli. Bir taraftan bu kuşlar Bern sözleşmesiyle korunması gerekirken diğer taraftan olabilecek uçak kazası risklerinin de düşünülmesi zorunlu görülüyor.
Yoğun hava trafiği olacağı düşünülen böyle bir havalimanında uçakların havada bekletilmesi de çok masraflı bir uğraş. Havalimanının yapılacağı alanda Nihai ÇED raporuna göre 12 kuş türünün görüleceğinden bahsediliyor. (Nihai ÇED Raporu, 2013). Gerçekte ise proje alanında yaklaşık 150-200 kuş türünden bahsetmek gerekiyor. Bu da ÇED raporunun ne denli gerçekçi hazırlandığının bir göstergesi.
Su kuşlarının da göç yolu üstünde
Havalimanı sadece süzülen kuşlar açısından değil, su kuşlarının göçü açısından da tehlike oluşturuyor. Terkos Gölü'nde yaşayan su kuşlarının göç dönemleri, bu kuşların beslenmek için proje alanı üzerinden geçişleri de risk oluşturuyor.
Su kuşlarının büyük çoğunluğu kaz, ördek, balıkçıl gibi iri kütleli kuşlardan oluşuyor. Ayrıca Karadeniz üzerinden bıldırcın göçleri, yine deniz tarafından martı sürülerinin geçişleri de aynı şekilde risk oluşturacak. Ötücü kuşların göçleri kuş-uçak çarpmaları açısından düşük risk faktörü taşıyor. Ancak bu kuşların biyolojik çeşitlilik açısından önemli olduğu da unutulmamalı. Kuş Göçleri ve 3. Havalimanı arasında oluşacak tehditler ve bu tehditlerin kuşlara etkileri Tablo 2'de verilmiştir.
Kuş göçlerinin Kanal İstanbul ile ilişkisi
İstanbul, doğal yapısı olarak istanbul Boğazı'yla Avrupa ve Asya kıtalarına ayrılmıştır, istanbul Boğazı Karadeniz ile Ege Deniz arasında bir bağlantı oluşturur. Kanal Projesi ise, istanbul'un doğal olarak ayrılmış Avrupa yakasında kalan tarafını Trakya'dan da ayırarak adeta dört tarafı denizlerle çevrili bir adaya dönüştürme projesi. (Şekil 4).
Böyle bir izolasyon bu kara parçasında yaşayan tüm canlılar açısından tehdit oluşturur, insanlar genellikle büyük bir deprem gibi doğal afetlerle oluşan çevre değişimlerini doğal karşılıyor. Kanal Projesinin ekolojik açıdan neler getireceği ve neler götüreceği hesap edilmiyor.
Doğal yaşama ve biyolojik çeşitliliği azaltıcı etkisi bulunuyor. Ada ekosistemi haline getirilecek olan Kanal istanbul'la İstanbul Boğazı arasındaki kara parçasında yaşayan canlıların popülasyonları azalacak. Zaman içinde büyük bir kısmı yok olacak. Şehir yaşamına uyum sağlayan türler için fırsatlar oluşacak. Büyük bir alanın biyolojik çeşitliliğin azalması demek, oranın bitkiden hayvana kadartüm canlılar alemindeki gruplarının azalması demek. Kuş göçleri açısından ise leyleklerin Afrika'ya göçleri sırasında daha da güneye geçmesi zorlanacağından, bu rotayı izlemeye çalışan leylekler Marmara Denizini aşmakta zorlanacaklar. Ayrıca, durumun sadece kuşlar açısından değil, denizler arasındaki su akışları, balık göçleri gibi diğer konular açısından da irdelenmesi gerektiği ortada.
Sonuç
İstanbul'da yapılacak projelerin kuşlara olan etkileri yukarıda sıralandı. Görüldüğü üzere gerek göçmen gerekse yerli kuşlar bu projelerden olumsuz etkileniyor. En fazla zararı ise karasal yaban hayvanları görecek. Böyle bir değerlendirme henüz yapılmadı.
3. Köprü projesi için ÇSED (Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi) final raporu köprü inşaatı başladıktan sonra 2 Ağustos 2013 tarihinde tamamlandı. Final ÇSED raporunda 60,5 m genişliğindeki proje inşaatı etki değerlendirilmesi için dikkate alınmış olup kuş türlerine ait liste eksik verildi.
Köprü ve otoyol güzergâhının geçtiği alanlarda yaklaşık 200 kuş türü yaşarken, raporun ekli listesinde 21 kuş türünün isimleri yer alıyor. Bu kuş türlerinin ne şekilde etkileneceklerine dair bilgi bulunmuyor.
Raporun içerisinde İstanbul'da yaşayan kırmızı listeye dâhil 22 kuş türü listelenmiş. (Anonim 2014-ÇSED Final Raporu). Bu türlerden 13'ü ekli listeden farklı. Listede türlere ait kırmızı liste statüleri örneğin Alaca sinekkapan'da (Ficedula semitorquata) NT (Tehdite yakın] olması gerekirken LC (Düşük riskli) statüde yanlış verilmiş.
3. Havalimanı için hazırlanan Nihai ÇED raporunda ise, söz konusu alanda 200 kuş türü yaşarken sadece 12 kuş türünden bahsediliyor. Ayrıca ÇED raporları yanıltıcı sonuçlar da veriyor. Süzülerek göç eden kuşların göçlerinin olmadığı bir dönemde örneğin Kasım-Aralık gibi bir zamanda yapılacak arazi çalışması göç hakkında yeterli veri oluşturamaz. Ya da 3. Köprü'nün bağlandığı oto yollarının sadece eni (100-150 metre] genişliğindeki alanın çevresel etki değerlendirilmesi de aynı yanıltıcı sonucu verecektir. Yani sınırlandırılmış 100 metre enindeki bir koridorun göreceği zarardan öteye gitmeyecek.
Çevresel etki değerlendirme raporunda ornitoloji çalışmaları kısa süreli yapılan çalışmalardır. Bu açıdan bakıldığında verilen bilgiler yetersiz ve yanıltıcı. Söz konusu projeler için sadece kuş göçünün mevsimsel olarak dağılımı ve yoğunluğunu tespit edebilmek için alanın düzenli olarak en az iki yıl boyunca izlenmesi gerekiyor.
Böyle bir çalışma sonrasında elde edilecek bulgular daha gerçekçi olacak. Kuşların dışında istanbul Boğazı üzerinde yarasa göçleri gerçekleşiyor. Bu göçler de düzenli olarak izlenmeli. Sonuç olarak doğa bir bütün olup, yapılacak olan projelerin her şeyden önce ekolojik bir yaklaşımla ele alınması hem ülke çıkarları hem de gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir çevre bırakma açısından gerekli. (SA/NV)
* Doç Dr. Zeynel Arslangündoğdu, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi, ornitolog.
** Bu yazı TEMA Vakfı'nın 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul’un kente olası sonuçlarını 17 bilim insanının yazıları ile ele aldığı bilimsel raporunda yer aldı.
Kaynakça
Anonim, 2013. İstanbul Bölgesi 3. Havalimanı, istanbul ili, Arnavutköy ve Eyüp ilçeleri Nihai ÇED Raporu, T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü.
Anonim, 2014. Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED), AEC0M Turkey, Ankara.
Arslangündoğdu, Z. 2D05. istanbul-Belgrad Ormanı'nın Ornitofaunası Üzerinde Araştırmalar. İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi (Yayımlanmamıştır).
Arslangündoğdu, Z. 201İD. Autumn-2007 Migration of Soaring Birds across the Bosphorus, Turkey. Journal of the Faculty of Forestry, İstanbul University, 61 (2): 32-42.
Arslangündoğdu, Z., Dalyan, C, Bacak, E., Yardım, Ü., Gezgin, C, Beşkardeş, V. 2011b. Spring migration of the White Stork, Ciconia ciconia, andthe Black Stork, Ciconia nigra, over the Bosphorus. Zoology in theMiddle East S3: 2-13.
Bilgin, C. 2000. Gökyüzüne Dargın Kuşlar, Gezi Traveler Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 29, Şubat, 92-99.
Bilgin, C. 2004. Kuşların Gizemli Yolculuğu Göç, Bilim ve Teknik Dergisi, Gökyüzündeki Yollar Özel Eki, Mayıs 5, 5-9.
Can, 0. 2002. Kuş Göçlerinin izlenmesi, Kuş Araştırmaları ve Doğa Koruma Ulusal Sempozyumu Bildirileri, 2-8 Şubat 2002, Ankara, 9-12.
Can, 0.2004. Süzülen Kuşların Göç Rotaları, Bilim ve Teknik Dergisi, Gökyüzündeki Yollar Özel Eki, 5.
Cırık Ö., Smith L. 200S. Spring Raptor Migration At TheBosphorus, Turkey, Towards Conservation Of Asian Raptors Through Science & Action The 4th Symposium On Asian Raptors - Malaysia 2005, 28 - 31 October 200S.
Eken, G., Bozdoğan, M., isfendiyaroğlu, S., Kılıç, D. T., Lise, Y. 2006. Türkiye'nin Önemli Doğa Alanları, Doğa Derneği, Ankara, ISBN: 928-925-98901-3-1.
Ertan, A., Arslangündoğdu, Z. 2013. Belgrad Ormanı'nın Kuşları. [İn: Çolak, A. Belgrad Ormanı -Bir Doğa ve Kültür Mirası-). Orman Bakanlığı, 1. Bölge Müdürlüğü, istanbul.
Forsman D. 1998. The Raptors of Europe and the Middle East: A Handbook to Field Identification, Poyser Natural History Princeton University Press, ISBN: 928-0856610981, 608 s.
Heinzel H., Fitter R., Parslow J. 2001. Türkiye ve Avrupa'nın Kuşları (Kuzey Afrika ve Ortadoğu dâhil), [Çeviri: Kerim Ali Boyla), Doğal Hayatı Koruma Derneği, istanbul, 2001, 925-940-9828.