* Haberin videosunu izlemek için tıklayınız.
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) New York şehrinde oynanan sezonun Grand-Slam turnuvasının tek kadınlar şampiyonu Belçikalı tenisçi Kim Clijsters oldu.
Ama seri başı olmayan tenisçinin kazandığı bu kupa sıradan bir şampiyonluktan çok öteydi. Çünkü Clijsters, iki buçuk yıl aranın ardından döndüğü ABD Açık'ta deyim yerindeyse küllerinden yeniden doğdu.
14 yaşında profesyonel oldu, 16 yaşında ilk yüze girdi
8 Haziran 1983'te Belçika'nın Bree şehrinde dünyaya gelen Clisjters, 17 Ağustos 1997'de profesyonel olarak kadınlar turunda raket sallamaya başladı.
1998'de ITF'in daha küçük turnuvalarında, 1999'da Luksemburg'da ve Sheffield'de şampiyon oldu. ilk 100'e ilk kez girdiği bu yılı 47. sırada bitirdi.
Hobart ve Luksemburg'da kazandığı zaferlerin ardından 2000'i 18. bitirerek dikkatleri üzerine çekti.
Tarihe geçen Rolan Garros finali
Üç şampiyonluk kazandığı 2001'de toprak kortta oynanana tek Grand-Slam olan Roland Garros'da finale yükseldi. ABD'li Jennifer Capriati'ye artık bir klasik olarak anılan maçta 1/6, 6/ 4 ve 12/10'luk setlerle yenildi. İlk kez dünyanın en iyi 10 oyuncusu arasına girdiği sıralamayı beşinci sırada bitirdi.
Hamburg'da 1 numara ABD'li Venus Williams'ı, sezon sonu şampiyonasında da 2002 yılını zirvede bitiren Serena Williams'ı yenerek şampiyon oldu. Filderstadt ve Luksemburg'dan zaferle ayrılan Clijsters, yılı dördüncü sırada bitirdi.
Dünyanın zirvesindeki ilk Belçikalı
2003'te Wimbledon'da yarı final oynadı, Roland Garros finalinde vatandaşı Justine Henin'e kaybetti ama dokuz önemli turnuvada kazandığı şampiyonluklarla 11 Ağustos'ta dünyanın bir numarası oldu. Yılı zirvede bitirense Henin'di.
Sakatlıklar boğuştuğu 2004'dü iki kupayla kapattı. 22. sırada bitirdiği yılın ilk büyük turnuvası olan Avustralya Açık'ta yine Henin'e kaybetti. Bu yıl erkekler tenisinin zirvedeki ismi Avustralyalı Lleyton Hewitt'le olan ilişkisini bitirdi.
İlk Grand-Slam zaferi, sakatlıklar ve emeklilik kararı
2005'te sekiz şampiyonluğunun yanına ilk Grand-Slam kupasını da kattı. ABD Açık finalinde Fransız Mary Pierce'i iki sette yenen Clijsters, yılı ikinci sırada tamamladı.
Üç turnuva kazandığı 2006'nın Ocak ayında bir numaraya tekrar yükselen Belçikalı tenisçi yılı beş numarada bitirdi. 2007 ise Clijsters için zor geçti. Şampiyonlukla başladığı yılı bacağındaki sakatlıklar nedeniyle başarısız sonuçlar alarak geçirdi. Yıl sonunda da ABD Açık'ta son kez raket sallayacağını ve emekli olacağını açıkladı.
Bu yılın sonunda ABD'li basketbolcu Brian Lynch ile evlenen Clijsters'ın 2008'de bir de kız çocuğu oldu: Jada Ellie Lynch.
Her fırsatta ailesiyle mutlu olduğunu ve tenise dönmek istemediğini açıklayan oyuncu, 4 Ocak 2009'da eski bir futbolcu olan, aynı zamanda da menajerliğini de yapan babası Leo Clijsters'ı kanser nedeniyle kaybetti.
Gösteri maçı geri döndürdü
"Babasını çok sevdiğini ve onu kaybetmenin kendisine çok acı verdiğini" belirten Clijsters, Wimbledon Tenis Turnuvası'nın tanıtım maçı için iki yıl aradan sonra ilk kez, bir gösteri maçı için korta çıktı. Ve o an duyduğu heyecan nedeniyle -ki bunu sonradan yaptığı açıklamalardan biliyoruz, yeniden korta çıkmayı, maç yapmayı özlediğini fark etti. Milyonlarca tenis severi sevindiren müjdeyi verdi.
İki buçuk yıl, bir evlilik, bir bebek ve bir vefatın ardından döndüğü ilk turnuva olan Cincinnati'de ilk turda 16 numaralı seri başı Fransız Marion Bartoli'yi yendiğinde tenis dünyası büyük bir heyecanla Clijsters'ı izleme başladı. İkinci maçında bir başka ünlü tenisçi İsviçreli Patty Schnyder'ı eleyen oyuncu üçüncü turda bu yıl Rolland Garros'u kazanan Rus Svetlana Kuznetsova'yı elediğinde, herkes artık döndüğünün farkındaydı.
Formda oyuncu çeyrek finalde dünyanın bir numarası Dinara Safina'ya yenilerek turnuvaya veda etti. Ancak, katıldığı bir sonraki turnuva olan Toronto'da üçüncü tura yükseldi.
Herkes "acaba" diyordu, o şampiyon oldu
Katıldığı son turnuva, kazandığı ilk ve tek Grand-Slam olan ABD Açık'a turnuva organizatörleri tarafından davet edilen Clijsters, seri başı olmadığı, hatta dünya klasmanında bile yer almadığı halde ilk turda Ukraynalı Victoria Kutuzova'yı, ikinci turda Fransız Bartoli'yi, üçüncü turda vatandaşı Kirsten Flipkens'i yenerek dördüncü tura yükseldi. Herkes "Acaba çeyrek finale çıkabilecek mi?" demeye başlamıştı. Zira dördüncü turda rakibi dünyanın üç numaralı oyuncusu ABD'li Venus Williams'tı.
Oldukça rahat başladığı maçta ilk seti alan Clijsters, ikinci seti aynı skorla rakibine verdi. final setini 6/4 alan oyuncu çeyrek finalde Çinli Na Li'yi de eleyerek yarı finalde geçen yılın şampiyonu ve dünyanın iki numarası Serena Williams'ın rakibi oldu.
Bahis şirketlerinden otoritelere kadar herkes maçın favorisi olarak Serena'yı gösteriyordu ama Belçikalı tenisçi ilk seti 6/4 alarak öne geçti. İkinci sette 6/5 ve 30-15 öndeyken Serena ilk servisinde hata yaptı. ikinci servisinde de çizgi hakemi ayak hatası verince Clijsters için iki maç sayısı oldu.
Sinirlenen Serena, hakeme dönerek "Elimde olsa bu topu boğazına sokarım" dedi. Ardından hakem heyeti korta indi, hakemi dinledi ve Serena'ya ceza puanı verdi. Clijsters, maç puanlarını oynamadan finale çıkmış oldu.
Veda ettiği yerden merhaba dedi
Finalde Danimarkalı Caroline Wozniacki'yle karşılaşan Kim Clijsters, 7/5 ve 6/3 aldığı setlerin ardından kendisinin bile inanamadığı kupanın ikinci kez sahibi oldu. maçı kaybeden rakibi oyuncunun boynuna sarılmış, onu tebrik ederken o final setini izlemesi için uyku saatini değiştirdiği kızı Jada'ya ve eşine bakıyordu.
Maç sonrası konuşmasında ilk teşekkür, ABD Tenis Federasyonu'na gidiyordu, "Bana wild card (özel davet) vermeseler burada olmazdım" diyordu Clijsters. Sonra babasına, annesine, eşine ve tabii ki kızına. Ve kendisini destekleyen herkese teşekkür etti. Sonra eşini ve kızını yanına çağırdı, kupasıyla birlikte gazetecilere poz verdi.
İkinci şampiyon anne
1980 yılında Evonne Goolagong, ABD Açık'ta şampiyon olan anneydi. 29 yıl sonra ona ortak çıkan Clijsters oldu.
Turnuvada şampiyon olarak hem para hem de kupa kazanan oyuncu turnuva öncesi yer almadığı dünya sıralamasında 19. sıraya yükselerek tarihin en hızlı yükselişlerinden birine de imza attı.
Maç sonrası yapılan yorumlarda, herkes bu şampiyonluktan, daha da ötesi kortların zarif, güçlü, seyir zevki en yüksek oyuncularından biri olan Clijsters'ın tekrar "aramıza" dönmesine methiyeler düzüyor, peri masalını andıran geri dönüşünü ayakta alkışlıyordu.
Evet, Clijsters, boynu bükük bıraktığı tenise inanılması güç bir hikayeyle geri döndü. Hiç kuşkusuz kadınlar tenisi artık daha da zevkli maçlara, güzel vuruşlara ve en önemlisi mücadelelere sahne olacak.
Hoş geldin Kim!