Başbakan Recep Tayyip Erdoğan geçen yıldan bu yana Dersim 1938 katliamı ile ilgili çok önemli demeçler vermektedir. "Dersim katliamı" ifadesini ilk kez kullanan başbakan olarak önceki gün (14 Ağustos) de Sakarya'da "vergi vermiyorlar diye İsmet İnönü'nün emriyle CHP Dersim'de 50 bin kişiyi öldürdü" diye konuştu.
Başbakan bir yandan bu önemli ve doğru açıklamaları yapıyor, öte yandan Dersim ile ilgili TBMM'de mevcut kanun önerileri AKP grubu oylarıyla reddediliyor. Başta Dersim isminin iadesi ve 1938 olaylarından zarar görenlerin yaralarını sağaltmaya dönük kanun teklifleri de AKP tarafından desteklenmiyor. Sürgün listeleri, kayıplar, evlatlık verilenler kamuoyuna bir türlü açıklanmıyor. Halkın acılarını hafifletmek için "devlet adına bir özür" bile dilenmiyor. 1938 katliamının resmen kabul edilmesi gündeme dahi gelmiyor. Başbakanın eleştirileri daha çok CHP'yi siyaseten sıkıştırmak amacıyla gündeme geliyor.
Başbakan Erdoğan, Dersim 1938'in "Cumhurbaşkanı İnönü'nün emriyle gerçekleştirilmiş ve 50 bin insanın ölümüne yol açan bir operasyon" olduğu görüşünde ise samimiyetini kanıtlamak için bir an evvel aşağıdaki adımları atmalıdır:
- 1938'in katliam olduğunun resmen kabul edilmesi.
- Dersimlilerden özür dilenmesi.
- 1938'de idam edilen Seyid Rıza, Uşenê Seyid, Qemer Ağa, Fındık Ağa, Resik Hüseyin, Cebrail Ağa ve diğer şahsiyetlerin itibarlarının resmen iade edilmesi.
- Kayıpların, sürgünlerin, evlatlıkların isimlerinin açıklanması.
- 1938 Harekâtında yakılan ve yıkılan yerleşim yerlerinin ahalisine tazminat ödenmesi.
- Yakınları katledilen veya kendisi de "kılıç artığı" olan kişilere manevi tazminat ödenmesi.
- "Dersim 1938 Katliamını Araştırma ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu" kurulması.
- "Dersim-Devlet Barışma Yasası" çıkarılması.
- Başta Düzgün Baba olmak üzere Dersim Ocakları ve ibadet mekanlarının yasallaşması için kanuni düzenleme yapılması.
Dersim halkının talepleri kısaca bu şekilde formüle edilebilir. Başbakanın elinde Anayasayı değiştirecek ölçüde güç ve yetki vardır. Asgari bu düzenlemelerin yapılması halinde Başbakan'ın samimiyetinden kuşku duyulamaz.
Bir sözümüz de Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'yedir. Dersim 1938 katliamından partinizin tarihsel sorumluluğu ortadadır. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki ırkçı politikaları reddettiğinizi ve CHP tarihiyle hesaplaştığınızı gösteriniz. Aileniz ve siz Dersim 1938'in mağdurusunuz. Başbakan Erdoğan'ın haklı eleştirilerini CHP'yi ve cumhuriyeti yenilemek ve Türkiye'yi demokratikleştirmek için dikkate alınız. Dersim 1938 her türlü siyasi hesaplaşmanın ötesinde insani ve vicdani bir konudur. (HA/TK)