Fotoğraf: Evrim Kepenek/bianet, bu yazı BirGün'nden alındı.
Sevgili Çiğdem, Mücella, Mine, Can, Tayfun, Hakan ve Osman
Ve cezaevlerinde haksız bir şekilde tutsak edilen tanıdığım, tanımadığım tüm dostlar, dostlarım; Bu mektup aynı zamanda “bir kere selamlaşmamış olsak bile aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için” kalbimizin birlikte attığı dostlaradır.
Bizler, kötüyü düşman belleyen, iyiyi, mağduru ve haksızlığa uğramışı dost gören bir anlayıştan geliyoruz. Dostu da düşmanı da işine geldiği zaman ya da çıkarına uyduğu gibi değil yüreğindeki sevgisiyle, yaşamdaki duruşuyla, ilkeleriyle, ahlakı ve namusuyla, özü sözü bir oluşuyla tarifleyen insanlarız.
Dostlarım; cumartesi sabaha karşı gün ışımaya yakın yazıyorum bu satırları. Charles Dickens’ın “İki Şehrin Hikâyesi” adlı romanının girişinde söylediği gibi, “zamanların en kötüsü ve zamanların en iyisi” olarak nitelendirebileceğimiz bıçak sırtı günlerden geçiyoruz. Cümleyi henüz bitirmiştim ki birden Çiğdem’in muzip ve şen kahkahası çınladı kulağımda.
Hınzırca bir ifadeyle, “Şekerim bu memleket bizi ya mahpus yatırır ya da uykusuz bırakır” diye seslendi bana. Bugünün ve son günlerin, son zamanların yorgunluğuna o kadar iyi geldi ki bu sesleniş; içimi mutlulukla doldurdu.
Çiğdem’in seslenişi beni güldürdü ben de sizleri güldürerek devam edeyim mektubuma. Bugün birisi bana “Bukalemun” demiş. Yıllardır tanışırız.
Fikri tutarlılık konusunda birbirimize en iyi kefil olacaklardanız. Yıllardır söylediğim şeylerin aynısını söylemem üzerine hem de! Oysa biz kendisi gibi esen rüzgâra, kişisel ikbale göre renk değiştirenlerden olmadık hiçbir zaman.
Her zaman hukukun üstünlüğünü savunduk, bu vatanı çıkarsız sevdik, halkın iktidarında yargı kurallarının uygulanacağını söyledik, demokrasiye inananlar olarak hiçbir zaman teröristlerle işbirliği yapmayacağımızı belirttik. Ama hâl böyleyken o malum şahıs bana bukalemun demiş! İşte bu çok komik! Kem söz sahibine aittir. Kim bu şahıs biliyor musunuz?
TIKLAYIN - BirGün'deki yazının tamamını okuyun
(EMK)