Haberin İngilizcesi için tıklayın
Geçen hafta Finlandiya’nın 69 yaşındaki Cumhurbaşkanı Sauli Niinisto için son derece heyecanlı geçti.
Önce pazar günü cumhurbaşkanlığı seçimini büyük bir farkla aldı. Perşembe günü ikinci başkanlık dönemi için göreve başladı. Cuma günüyse Facebook sayfasında bir duyuru vardı: “Bir oğlumuz oldu.”
Daha evvel Finlandiya’da hiçbir cumhurbaşkanlığı çifti, başkanlık görevindeyken çocuk sahibi olmamıştı. Bay Niinistö’nün eşi Bayan Jenni Haukio 40 yaşında ve yeni doğan bebekleri onun ilk çocuğu. Kendisinden 30 yaş büyük olan kocasının ise eski karısından iki yetişkin oğlu bulunuyor.
Medyanın kabul ettiği çift
Cumhurbaşkanlığı çifti özel hayatlarını gözlerden ırak tutmaya çok dikkat ediyor. Dokuz yıl önceki evlilikleri halka tam anlamıyla sürpriz oldu. Eşler arasındaki büyük yaş farkına rağmen çift medyada hemen kabul gördü. Niinistö o zamanlar meclis sözcüsüydü, Haukio ise onun sağ yönelimli partisi Kokoomus’da iletişimin başındaydı.
Niinistö ile halk arasında çok müstesna bir şey gerçekleşti. Cumhurbaşkanı olarak hiçbir partiyi temsil edemezdi ve siyasi olmayan bir seçim kurumundan aday oldu. Sonuçta oyların yüzde 62,7’sini alarak, yalnızca yüzde 11,2’sini alan ikinci sıradaki adayı geride bıraktı.
“Müstesna”, siyaset analistlerinin bunu nitelemek için kullandığı en yaygın tabir oldu.
Putin ve Trump'la ilişkileri
Finlandiyalı cumhurbaşkanının iç politikada fazla bir gücü olmasa da, dış ilişkilerde ve güvenlik meselelerinde anahtar isim o. Niinistö ilk başkanlık döneminde hem Putin hem Trump’la, hem de tabii ki bütün önemli Avrupa Birliği (AB) liderleriyle görüşmeyi başardı.
Kendisi emniyetsiz zamanlarda Rusya’ya komşu olan Finlandiya’yı güvende tutabilecek biri olarak görülüyor. Bilhassa Rusya’nın 2014’te Kırım Yarımadası’nı ilhakından sonra insanlar Niinistö’nün, Putin’in imparatorluğunu bu yönde genişletme arzusunu durdurabileceğine inanmaya başladı.
Niinistö’nün ayrıca ilginç bir kişisel geçmişi ve karizması var. Genç yaşta dul kalmış ve uzun yıllar boyunca okul çağında iki oğluna bakmış. Bir süre eski bir Finlandiya güzeliyle nişanlı kalmış. 2004’te Tayland’daki tahrip edici tsunami sırasında bir elektrik direğine tırmanıp oğluyla birlikte orada yardım gelmesini bekleyerek mucizevi bir şekilde kurtarılmış.
Popülerliği için çok büyük bir avantaj da genç eşi Jenni oldu. Kendisi şair olan Jenni ayrıca Turku kentinde büyük bir kitap fuarının başkanı ve çiftin resmi hayatına kültürel bir dokunuş getiriyor.
Çift, geçen sonbahar çocuk beklediklerini açıkladıklarında aynı zamanda sekiz yıldır bebek için uğraştıklarını ve zor dönemler atlattıklarını açıklamıştı.
Ulusalcı akıma karşı ayakta
Dolayısıyla Niinistö’nün kişiliği ve sevimli eşinden ötürü başkanlık görevinde ikinci bir döneme adım atacağına şüphe yoktu. Gerçek sürpriz, yarışmanın üçüncüsüydü; 39 yaşında kadın bir öğretmen ve ulusalcı Fin Partisi adayı Laura Huhtasaari.
Huhtasaari tutucu, evrim karşıtı, AB’den nefret ediyor ve sığınmacıların ülkeye göç etmesini engellemek için Finlandiya’nın uluslararası anlaşmaları bozabileceğini öne sürmüşlüğü var.
Almış olduğu yüzde 6.9’luk oy, kazananınkine oranla az da olsa, gene kadın olan iki solcu adayın aldığından daha fazla. İsminin gelecek yıllarda çok duyulacak olduğu besbelli. O da karizmatik, ayrıca popülist yöntemleri nasıl kullanacağını biliyor. Donald Trump’ın adanmış bir savunucusu ve onun “Önce Amerika” sloganını Finlandiya’daki gündemine oturtmuş gibi görünüyor.
Ancak önümüzdeki aylarda ve bundan sonraki altı yıl boyunca Finlandiyalı kitleler yeni bebek Niinistö’yü izleyecek – İsveç Kraliyet Ailesi’ne özenenler çok iken şimdi Finlandiya’da da bir Cumhuriyet bebeği doğmuşa benziyor. (LR/PU)