Filminizin adını "Ali Baba ve Yedi Cüceler" koyarsanız, çocuklar için çekici hale getirmiş olursunuz. Tıpkı ‘Alice ve Kül Kedisi’nin Fareli Köyde Bremen Mızıkacılarıyla Binbir Gecesi’ başlığı gibi. Cem Yılmaz bir röportajında kendisine yöneltilen ‘Çocuk filmi yapmayı düşünüyor musunuz?’ sorusuna, ‘Bu çok güzel bir fikir ama bu işin pedagojik tarafı çok önemli, el oğlu bunu çok iyi yapıyor.’ yanıtını vermiş. Çocuk filmi yapmıyorsunuz ama çocukların da izlemesi muhtemel bir film yapıyorsanız, pedagojik tarafına da dikkat etmeniz gerekmiyor mu?
Ters Yüz filmini izlerken salondaki çocuklara dönüp bakmak çok üzücüydü ve aynı duyguyu hem Küçük Prens filminde, hem de Ali Baba ve Yedi Cüceler filminde hissetmek kaçınılmazdı. Ters Yüz ve Küçük Prens özellikle ikince bölümlerinden itibaren çocukları aşan ve onlar için sıkıcı ve bulanık konuları irdelerken, yine çocukların da ilgi gösterdiği Ali Baba ve Yedi Cüceler ise daha başka tartışmaları içeriyor.
TV’de izlenen çizgi filmler, dizilerin çocukta yaratabileceği etkiler Türkiye’de hala yoğunca tartışılmıyor. Bu yapımlardaki öfke, nefret ve şiddet öğeleri, cins ayrımcılığı, din ayrımcılığı, nefret suçları, ırkçılığın üzerine gidilmiyor. Çocuk benzer olumsuzlukları evin içinde, okulda, sokakta, ekranda, perdede de görüyorsa, sorunlarını çözmek için onlardan etkilenmekten ya da onları örnek almasından daha doğal ne olabilir ki? Urfa’da 11 yaşındaki çocuğun, 9 yaşındaki çocuğun kalbine bıçak saplayarak ölümüne sebep olmasının üzerinden bir kaç gün geçti.
Animasyon ve eğlenceli-eğitici olarak lanse edilen filmler vizyona girdiğinde, çocukların da dahil olduğu üç farklı izleyici grubu görülüyor. İlki, büyükler dışarıda bekleşirken çocuklar tek başlarına ya da arkadaşlarıyla salonda oluyor. İkincisi, küçüklerle birlikte izlenen filmlerde büyüklerin telefonlarının ışığı hiç kapanmıyor. Sonuncusunda ise, büyükler ve çocuklar aynı ilgi ile filme yoğunlaşıyor. Film bir animasyon ise genellikle ilk ikisi, film animasyon değilse son ikisi daha sık gözleniyor.
Her animasyon çocuklar için uygun olmayabiliyor. Küçük bir insanın her hangi bir yapımı izlemesinden önce, büyüğünün o yapım hakkında bilgi sahibi olması çok önemlidir. Bir salona bir çocuğu tek başına ya da arkadaşlarıyla fırlatmak, büyükler açısından izlediğinin ne olduğunun ve onda ne düşündürdüğünün, ne hissettirdiğinin farkında olmamaktır. Elbette burada çocuğun duygu ve düşüncelerini sürekli izleme ve denetim altında tutmak söz konusu değil. En azından çocuğu olumsuz etkileyecek sahnelerden uzak tutulması ya da o sahneleri izlerken tek başına olmaması çok önemli.
İlk kez gösterime giren bir filmi küçüklerle birlikte izliyorsanız ve filmde sizi rahatsız eden sahneler varsa, filmin ardından o küçük insanın beğendiği ve beğenmediği sahnelerin hangileri olduğunu ve neden böyle düşündüğünü onu sıkmadan, kırmadan sakince ortaya çıkarmaya çalışmak ne kadar önemliyse; ortaya çıkanların değerlendirmesini de onunla birlikte yapmak o kadar önemlidir. Evinizde argoya ve küfre yer vermiyorsanız, Ali Baba ve Yedi Cüceler türü filmlerde bunlara rastladığınızda sizlerin bu tür kelimelerden uzak durduğunuzun ayırdına varması, tekrar vardırılması çok önemlidir.
Belki sinema işleticileri yanlarında bir büyük olmaksızın bir çocuğun ya da bir grup çocuğun filmi izlemesine izin vermemeli. Belki de çocuğu sinemada film izleyecek kişiler çocuğunu, çocuklarını tek bırakmamayı denemeli. Belki de olumsuz davranışlarının kaynağını bilip ve en başından bu tür kaynakları dikkatle izleyip, çocuğuna ulaşmasını ya da ulaşması kaçınılmazsa onu doğalca atlatabilmesini sağlamaya çalışmalı.
Bazı yapımlar çocuğun anlayabileceğinden daha ağır olabilir ya da olumsuz davranış ve sözler içerebilir. Çocuklar bir yapımı izlemeden önce onlara uygunluğu kolayca kontrol edilebilir. Çocuklar her sahneyi dikkatle izlerler ve etkilendikleri kısımları filmden sonra ya dile getirirler ya da yeri geldikçe o sahnelerden bahsederler. Bu çocukların izlediklerine ya da okuduklarına karşı temkinli olmamızı gerektirir, en azından o yapım üzerine ciddi bir sohbet etmek hem çocuk, hem de büyük açısından rahatlatıcı olabilir. Elbette yukarıda tartışılan sinema salonlarında yaşananlar yüzünden, peki ya evde internetten ve televizyondan izlediği onca dizi ve filmin çocuklar üzerindeki etkisi! (AY/EA)