Hayvanları, özellikle de kedileri seven biri olarak Güldünya Yayınları'nın çıkardığı, "Haydi Sen De Oyunu Kullan" isimli kitabı çok sevdim ve herkese tavsiye ederim. Kitap resimler de içeriyor ve ben resimlerini de çok sevdim, sayfalarda anlatılanları güzel bir şekilde görselliyorlar. Kitapta, sadece evcil hayvan statüsü kazanmış olan hayvanların girebildiği, "Kedi Mahallesi" diye bir yer var. Hayvanlar her gün, sahipleri uykuya dalınca açılan bir kapıdan içeriye giriyorlar.
Mahallenin kralı Kaplan diye bir kedi
Kedi Mahallesi'nin kralı Kaplan diye bir kedi. Yaklaşan seçimlerde Köpek Partisi'nin kral adayı ise Şanslı. Şanslı'nın yeni kral olması umuduyla ve Karabaş adında iyi kalpli bir köpeğin yardımıyla Köpek Partisi, Kedi Partisi ile çekişiyor. Ve arada da bazı karakterlerin özel hayatıyla alakalı kısımlar var. Bence yönetimde olan haksızlıkları ortaya koyan bir kitap. Masum olan hayvanların yönetim tarafından konuşmasına izin verilmiyor ve susturuluyorlar. Bir sesleri yok, ama hep birlikte çalışıp, kötülükleri yapan hayvanları yeniyorlar, tabi ki onlara da haksızlık etmeden. Çünkü bu hayvanlar iyi kalpli ve vicdanlı bireyleri temsil ediyorlar.
Huzurlu bir dünyaya daldım
Ben bu mahallede olmak isterdim. Çünkü ben bu kitabın kapağını her açıp okuduğumda çok huzurlu bir dünyaya daldım ve heyecanlandım. Mahallede yaşanan seçim stresi buna engel olmadı. Çok sakin. İnsan yok. Sadece hayvanların dünyası. Ama tabii ki bir insan olarak buraya girmem yasak olurdu ve hayvanların da rahatını bozmak istemezdim! Ayrıca bu kitapta kafamızda olan kedi ve köpek kişilikleri de ortaya konulmuş. Kediler daha kurnaz ve sahiplerinden bağımsız. Köpekler ise daha iyi kalpli, saf ve sahiplerine bağlı olarak gösterilmiş.
Herkese güvenmiyorlar
Ben kedileri çok seviyorum çünkü çok bağımsızlar. Köpekler gibi her şeyi insanlar için yapmıyorlar ya da bir şey için yalvarmıyorlar. Kendi dünyalarında yaşayan canlılar ve herkese yüz verip güvenmiyorlar. Sadece, ilgilerini hak eden insanlarla bağ kuruyorlar. Bence onları özel yapan da bu; başkaları için rahatlarını bozmamaları. Ve bu şekilde de huzurlu bir hayatı sürdürüyorlar. Tabii ki ben köpekleri ve diğer hayvanları da çok seviyorum, ama kediler kalbimde başka bir yer rezerve etmişlerdir! Kedilere kitapta bence çok yakından bakılmıyor. Sadece orada yönetimi temsil ediyorlar. Köpekler ve kuşlar da bu mahallenin diğer üyeleri.
Kedi mahallesinde güvercin olmak!
Kitapta bir de Bay Güvercin adında bir karakter var. Kedi Mahallesi'ndeki güvercinlere daha çok hak verilmesi için bu seçimlerde bağımsız aday oluyor. Güvercinlerin yeterince saygı görmediklerini ve Kedi Mahallesi'nin sakinleri olarak kabul edilmediklerini düşünüyor. 'Bağımsız' diye adlandırılmış, çünkü Kedi Partisi veya Köpek Partisi gibi asistanları ve bir ekibi yok. Sadece diğer güvercinlerin desteği var. Ve bu karakterin bir söz hakkı yok kitapta. Her konuşmaya çalıştığında susturuluyor ve umursanmıyor. Ve bence bunun nedeni tek başına olduğu için ve hiç onunla çalışan biri olmadığı için. Bu yüzden de güvercinler sonradan köpeklerle kendilerine de hak tanınması için iş birliği kuruyorlar.
Sanki oylar gerçekmiş gibi endişeleniyorsun
Bu kitabı çok sürükleyici buldum. Okudukça sonunda ne olacağını daha ve daha da çok merak ediyorsun. Aynı zamanda haklı olanın seçimleri kazanmasını istiyorsun ve sanki olaylar gerçekmiş gibi endişeleniyorsun. Bu yüzden bence etkileyici bir kitap. Birlikte çalışmayı anlatıyor ve hak edenin çabalarsa istediğini başarabileceğini gösteriyor.
Umarım kitabı okuyan herkes benim kadar eğlenir ve "Haydi Sen De Oyunu Kullan" kitabını benim gibi çok sever.
Kitap: Haydi Sen De Oyunu Kullan!
Yazar: Hu Şituo
Çizer: Antje Damm (Damu)
Yayınevi: Güldünya Yayınları
Yayına Hazırlayan: Ayşe Düzkan
Çeviri: Banu Erik
Tasarım Uygulama: Minife Yıldızhan
Okuma yaş grubu: 7- 13
(FŞS/SY/AÖ)