Bir zamanların Batı Berlin'inde e-posta arkadaşım Ed Benndorf'un müzik dükkanını ararken ilk karşılaştığımızda lafa nasıl başlamalıydım diye düşünüyordum. Kraut-rock'ın zaman içindeki heyecan verici dönüşümünden, Kraftwerk'in Batı müziği üzerinde yarattığı etki alanına kadar, alternatif kulvarda koşan Alman sanatçılarının şimdi hangi rüzgarla Avrupa'yı sarsacağını merak ettiğim yıllardı.
The Notwist, Neon Golden'ı yayımladığından beri henüz birkaç ay geçmişti ve "Pick Up The Phone", "Pilot"tan daha da etkileyici idi. İstanbul'daki büyük müzik marketlerden birinin ucuzluk sepetlerinde karşıma çıkan 2 milyon liralık Shrink ile kıyasladığımda tıpkı Berlin havası gibi daha da özgürlükçü olduğunu düşündüm. Shrink'in pabucunu dama atamam, "Day 7"ın bir an önce tepeye çıkmasını sabırsızlıkla beklediğim, Mete Avunduk'un muazzam anonsuyla "Chemicals"a çarpıldığım anların tadı da gerçekten başkaydı. Kid A ve Amnesiac'ın yanına nasıl da yakışıyordu Shrink.
Ed'in mekanını buldum, yüzyüze epey bir muhabbet ettik, yeni çıkanları konuştuk. Bir kutu promosyon albümün arasına bir porsiyon Neon Golden'ı koymayı ihmal etmedi, sağolsun. "One Step Inside Doesn't Mean You Understand" ile başlıyordu albüm ve şöyle devam ediyordu:
"Ayakkabılarını hazırla, hemen geri dönmemek üzere.
Kalbini hazırla, hemen durmamak üzere.
Bizimle yürüyemezsin.
Bir adım içeride olman anladın demek değildir.
Bir adım içeride olman senin oldum demek değildir."
Koşarak içeriye girmeye karar verdim. 1989'da Münih'li iki kardeşin -Markus ve Michael Acher- başlattığı The Notwist'in hikayesini baştan sona arşınladım. 1990 tarihli ilk albüm The Notwist'in Bavaria'dan indirdiği indie rock / heavy metal darbeleriyle başlayıp da 10 yıldan kısa bir sürede Avrupa'nın elektronika semalarına nasıl havalandığını hayretle dinledim. 2002'deki Ömerli - H2000 müzik festivalindeki performanslarını da.
2000'lerin başından sonuna, Acher kardeşlerden Martin Gretschmann'a kadar tüm grup üyeleri başka topluluklar altında yan projelere (Console, 13 & God, Lali Puna) imza attılar ve Neon Golden'dan tam 6 yıl sonra The Devil, You + Me ile geri döndüler. Bu sefer "Good Lies" ile beyaz yalanlar savurup, yeni bir tanesini bulana dek aynı yalanla yaşamayı salık vererek. 2008 tarihli The Devil, You + Me, olgun ve sinematik atmosferiyle 2009 tarihli Storm filmine yapacakları film müziklerinin (Sturm) de habercisi gibiydi sanki. Markus'un vokali kulağa her zamankinden de naif geliyordu.
Bu yıl içinde yayınlanan single "Blank Air"den sonra, The Notwist İstanbul'da tekrar dinleyicileriyle buluşuyor. 8 Ekim'deki ordövr tabağı Lali Puna'nın üstüne bu akşam (9 Ekim) İKSV Salon'da hem twist, hem de notwist dolu bir gece yaşamak üzere ayakkabılarınızı ve kalbinizi hazırlayın. Ve unutmayın, anlamak için bir adım içeride olmak yetmez! (AY/EÜ)
______________________________________________________________________
* The Notwist, bu akşam 21.30'da İKSV Salon'da. biletler tam 35, indirimli 25 TL. İKSV Salon: Sadi Konuralp Caddesi No:5 Şişhane 34433 İstanbul Tel: 212 334 07 00.