Dün gece, insan gibi oturdum Habertürk’teki 'Teke Tek Özel' programını izliyordum. Bilenler bilir, Pazar akşamları Fatih Altaylı’ya Murat Bardakçı da katılıyor.
Ve ikili çeşitli konuklarla keyifli sohbetler yapıyor.
Dün Orhan Koloğlu konuk idi. Sohbet de hayli eğlenceli idi. Bir ara dalmışım (Tabii tarih konuları bazen bu bünyede ifrazat yaratabiliyor).
Murat Bardakçı’nın “Kadınlara bankamatiklerden para çekmek yasaklansın” dediğini duydum.
Sayın Bardakçı, dile getirdiği bu “şahane yaratıcı ve ileri derecede seksist” fikrin sarhoşluğu ile işi bir adım ileri götürmekte sıkıntı görmedi.
Ve “Kadınlara otomobil kullanmak da yasaklansın, Arabistan’ın en sevdiğim yanı kadınlara otomobil kullanma izni vermemesidir” dedi.
Oturduğum koltukta ters dönmüşüm.
Üstat sonra uzattıkça uzattı. Kadınların taksilerde para verirken ne kadar uzun zaman harcadığından bahsetti. Bankamatiklerde de yine kadınların şifrelerini üst üste yanlış girdiklerinden, uzun uzun hatalar yaptıklarından bahsetti.
Bu prematüre fikrin böylesine fütursuzca dile getirilmesinden çok rahatsız oldum.
Tarih bilgisi ve genel kültür konusunda engin deniz olan bir insanın, bu seksist yaklaşımından ciddi üzüntü duydum.
Allah'tan ben medyada sesini duyurabilen kadınlardanım. Programa yolladığım elektronik posta Fatih Altaylı tarafından okunduğunda verdiği tepki daha da şahaneydi.
E-postamda şunlar yazıyordu: “Sayın Bardakçı, yarın Habertürk’teki köşemi okusun! Kadının sesi öyle bir gür çıkacak ki..Allah yardımcısı olsun!”
Murat Bardakçı’nın ise cevabı karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı, gayet mesafeli idi:
“Ben onu parçalarsam tüm Afrika doyar…”
Kilolarımla dalga geçerek aklı sıra beni yumuşak karnımdan vurdu. Olsun, beni bozmaz.
Hemen içimden otomobile atlayıp (Allah'tan bu ülkede kadınların otomobil kullanmasında yasal bir engel yok. Üstünüze afiyet ben de çok iyi bir sürücüyümdür) Habertürk binasında soluğu alıp stüdyoya atlayıp “Sayın Bardakçı benden yaşlısın. Sesin çok gür çıkıyor. Ama ben de uysal koyun değilim…” filan demek istedim. Ama öfke bir hitabet sanatı değil bana göre.
Hala inanamıyorum bu lafları ettiğine…
Sn. Bardakçı, trafikte taksiye para öderken sizi bekletenleri kadınlar zannediyor olamazsınız değil mi? O taksileri kullanan “erkeklerin” para alırken sağa çekmek yerine yolun ortasında durduğunu fark etmediniz mi hiç?
Bankamatik facialarını sadece kadınların yarattığını, tüm erkeklerin paralarını “şıppanak” efektiyle çektiğine mi inanıyorsunuz?
Yoksa bize bu kaderin bir oyunu mu Murat’ım Bardakçım? Yani ben orta gelir grubuna mensup bir ölümlü olarak sizin gibi üstada, tüm bunların “cinsel değil kişisel durumlar” olduğunu nasıl haykırırım bu köşeden?
Bu satırları yazarken “insan gibi” oturduğum televizyonun karşısından bir kadın olarak kalkıyorum! Belli ki, en entelektüel erkeğin bile kadınları böylesine kolay harcayabildiği bir ülkede “insanlığın lüzumu yok!”(RG/EZÖ)