Bu yıl, Charles Darwin'in 200. yaşgünü tüm dünyada Evrim Kuramı etrafında örülmüş etkinliklerle kutlanıyor. Murat Gülsaçan, 20 üniversitenin biyoloji bölümü öğretim üyeleriyle konuştu. Yazı dizisinin ilki "Akademi İçin Darwin Hassas Bir Konu" başlıklıydı. İkinci yazıda Bilim Teknik'in Darwin kapağına sansür tartışması üzerine görüşler . Yazı dizisinin üçüncü bölümünü aktarıyoruz.
Biyoloji eğitim müfredatı 1970'lerden itibaren Türkiye'de siyasi gerilim konusu oldu. 12 Eylül askeri darbesinin ardından, Özal hükümeti Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler'in çabaları ve ABD'li yaratılışçılarla işbirliğiyle 1985 yılında yaratılış görüşü, evrim kuramının alternatifi olarak biyoloji müfredatına girdi.
O zamandan bu yana Türkiye, biyoloji müfredatında yaratılışçılık bulunduran tek laik ülkedir. 2005 yılında Üniversite Konseyleri Derneği'nin öncülüğünde 700 akademisyenin imzasıyla ders kitaplarından yaratılışçı görüşlerin çıkarılması için bir kampanya başlatıldı, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ise uygulamayı savunarak "Müfredatı bilim adamlarına hazırlattık. Karşıt görüşlerin yan yana olması, karşıt görüşlerin aynı bölümde verilmesi en doğru bilimsel yaklaşım" dedi.
Öğretim üyelerine müfredatla ilgili şu soruyu sorduk:
Biyoloji müfredatında yaratılış görüşü gibi dini görüşlerin de evrim kuramıyla birlikte ona alternatifmiş gibi anlatılmasını; hükümetinde "bilim insanlarına sorarak yaptık" diyerek bunu savunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Anadolu Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Yavuz Kılıç
Bilimsel bir konuyu böyle ele almakla bir yere varmak mümkün değil, bilimi öğretmek gerekir. İnanç üstünde tartışamazsınız. İnanç size ne söylenmişse odur onun üzerine tartışamazsınız. İnancı da bilimmiş gibi sunamazsınız. Sizin o inanç olarak söylediğiniz bir başka dinden insan için hiçbir anlam ifade etmez... Ama bilim evrenseldir dünya benim için dönüyor, başkası için dönmüyor olur mu?
Cumhuriyet Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Başıbüyük
Bize sormadılar, ben bu yaklaşıma katılmıyorum. Yani biyoloji, fen müfredatında bir pozitif bilim içerisinde alternatif görüş diye sunulan yaratılış görüşünün metafizik bir görüş olduğunu düşünüyorum, dolayısıyla da bilim programında olmaz.
Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Can Akçalı
Biz burada evrim teorisini anlatırken evrim teorisi olarak anlatıyoruz. Yaratılış teorisinden filan bilimsel bir düşünce olmadığını belirtmekten başka bir şey yapmıyoruz. Ama okullarda okutulmasına katılıyor musunuz derseniz, katılmıyorum.
Çukurova Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Canlı
Sonuçta her şeyin okutulması lazım. Bilimin de okutulması lazım, dini eğitim de verilmesi lazım. İnsanlar kendi kararlarını kendi verirler sonra, demokratik ortamda her şeyin yapılması gerekir tabii ki. Biyoloji kitaplarında dini eğitim olmaz. Evrim kuramında yaratılış yoktur. Evrim kendi başlı başına bir bilimdir, bir görüştür. Bilimsel verilere dayanarak elde edilmiş kanıtlardan ortaya çıkan bir evrim teorisi, adı üstünde. Biyoloji kitaplarında sadece bilimsel gerçeklerin yer alması lazım.
Gazi Üniversitesi Biyoloji Bölümü Prof. Dr. Eşref Yüksel
Birinin yazdığı bir makale eğer referans oluyorsa dini kitaplar da referans olabilir, niye olmasın?
Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretin Üyesi Doç. Dr. Ergi Deniz Özsoy
Şimdi şöyle söyleyeyim ben. Her hangi bir inançla, inançtan bilime yapılan bir aktarımla mesela bunun adı "creation science" yaratılış-bilim denilen aslında bir araya gelmesi zor olan iki kavramla, terimle yapılmış olan bir tanımlama bu. Türkiye'de biliyorsunuz, evrimsel biyolojiyle neredeyse eşit olarak gösteriliyor, eşit miktarda. Dünyada başka bir örneği yok bunun müfredatında, ortaöğretimde hem yaratılışçılığı hem de evrimi bir arada gösteren. Bir kere böyle bir şey söz konusu olamaz. Biri deneylere, gözleme ve bu gözlemler, deneyler çerçevesinde kurulan hipotezlere ve bunların kanıtlanmasına dayanan bir büyük kuram, bilimsel bir kuram temel de diğeriyse inanç temelinde bir yaklaşım, bir insan üretimi. Dolayısıyla bunun ikisinin de bir bilimmişçesine, evrim harici tabii ki, özellikle inanca dayalı çerçevenin bilimmiş gibi anlatılması son derece yanlış. Bunların yan yana okutulması gerektiğini söyleyen bilim insanının, bilim insanlığından ciddi olarak şüpheye düşerim. . Söylenecekse eğer din felsefesinde, din bilgisi derslerinde ama evrimsel biyoloji bir bilim olarak her hangi bir şekilde karalamaksızın, avamlaştırmaksızın bir parça gösterilebilir, en azından yaratılış yaklaşımları diye. Ama kesinlikle bilim sınıfa, bilim dersine, evrim karşısına çıkarılamaz.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Beldüz
Bütün görüşler bence olabilir, yani yan yana bulunabilirler, değişik görüşler. Herkes aynı şeye inanmak zorunda değil. Bir sakınca görmüyorum bunda ben. Evolüsyona inanan evolüsyona inanacaktır. Allah'a inanan Allah'a inanacaktır. Hemen bir iki görüş var diye kişiler kendi inancını değiştirmez ama farklı görüşlerin olması insanın ufkunu açabilir.
Dumlupınar Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Kocaçalışkan
Benim görüşüm birlikte okutulması. Evrim görüşü de tek bir görüş değil mesela bazıları maymundan geldiğini insanların iddia ediyor, bazı görüşler kurttan geldiğini, bazıları ayıdan geldiğini iddia ediyor. Yani çok çeşitli görüşler var. Madem ki bu bir teoridir, ispatlanmış bir şey değildir..
Marmara Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Meral Ünal
Bize sormadılar. Zaten hem bize sormadılar hem de esas olarak eğitim fakültelerine sormalılardı. Bir de ortaöğretim kitaplarının üzerinde de çalışıyorlar keşke onlara da sorsalardı.
Mersin Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serpil Ünyayar
Bizim bölümümüz bu konuda daha çağdaş eğitim vermeye çalışıyor. Şimdi tabii hocalardan bilgi alıyorlar ama bizim üniversite içinde de biyologlar arasında, çeşitlilik var, tahmin edersiniz. Lise kitaplarına yaratılışçı bilgilerin sokulmasından kaygı duyuyoruz. Daha çağdaş bilim insanlarından destek alınması daha uygun.
ODTÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Kence
Dinsel görüşlerle bilimsel görüşler yan yana okutulamaz. Çünkü dinsel görüşler dogmadır, inançtır. İnanç sorgulanamaz. Sorgulanamayan bir şeyler eleştirilen bir şeyi yan yana koyarsak çocuk ikileme düşecektir. En azından çok küçük yaşlarda sorgulanamayan kısmı yeğleyecektir, yani dinsel açıklamayı yeğleyecektir. Çünkü dinsel açıklamada düşünmeye gerek yok. Bu gençleri büyük bir akıl tembelliğine itecektir. Bu Türkiye'nin geleceği açısından kaygı duyulması gereken bir durumdur.(MG/EÜ)