Fotoğraf: EŞİK
20 Mart 2021’de İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı kadınların ve LGBTİ+’ların hukuk mücadelesi sürüyor.
Kararın iptali talebiyle Danıştay’a açılan 200’e yakın davaya ilişkin duruşmalardan ilk 10’u 28 Nisan’da, 15’i ise 7 Haziran’da Danıştay 10. Dairesi’nde görüldü.
Danıştay Savcısı Aytaç Kurt, her iki duruşmada da “çekilme kararınının iptal edilmesi” yönünde mütalaa sundu.
Kaos GL’den Sibel Yükler’in haberine göre, Danıştay 10. Dairesi’ndeki duruşma, başvurucuların ve avukatlarının yoklamasıyla başladı. Önceki iki duruşmada “çekilme kararının iptal edilmesi” yönünde mütalaa sunan Danıştay Savcısı Aytaç Kurt’un yerine bu kez Danıştay Savcısı Nazlı Yanıkdemir heyet arasında yer aldı.
Bugün (14 Haziran 2022, Salı) ise 17 davanın duruşması görülüyor. Kararın, 23 Haziran’daki son duruşmadan sonra açıklanması bekleniyor.
14 Haziran'daki duruşmada kimler başvurucu 1- Türkiye İşçi Partisi, 2- Sedef Erken, 3- İzmir Barosu, 4- Trabzon Barosu, 5- Mersin Barosu, 6- Giresun Barosu, 7- Eskişehir Barosu, 8- Burdur Barosu, 9- Adana Barosu, 10- Manisa Barosu, 11- Tarım Orkam Sen/KESK, 12- Uşak Barosu, 13- Bolu Barosu, 14- Hatay Barosu, 15- Meral Akşener, 16-İlerici Kadınlar Derneği, 17- TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu |
Türkiye İşçi Partisi (TİP), avukat Sedef Erken, İzmir Barosu, Trabzon Barosu, Mersin Barosu, Giresun Barosu, Eskişehir Barosu, Burdur Barosu, Adana Barosu, Manisa Barosu, Tarım Orman Sen/KESK, Uşak Barosu, Bolu Barosu, Hatay Barosu, Meral Akşener, İlerici Kadınlar Derneği ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu’nun başvuruları bulunuyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in daha önce yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a yaptığı başvuru reddedilmiş, başvurunun esastan incelenmesine geçilmişti.
İnceleme kapsamında Danıştay Savcısı Nazlı Yanıkdemir, 8 Mart 2022 tarihinde davaya konu başvuruyla ilgili mütalaasında, “Meclis tarafından uygun bulma yasasıyla kabul edilen bir sözleşmenin ancak aynı yöntemle yürürlükten kaldırılabileceğine” işaret etmişti.
Savcı Yanıkdemir’in, “İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanı kararıyla feshedilemez” mütalaasının ardından Akşener, Yanıkdemir için "Adalet duygusuna sahip savcı" demişti.
Akşener’in avukatı: ‘Kanunla gelen, kanunla gitmelidir’ kuralı bir gecede çiğnendi
Bugünkü duruşmada da ilk başvuru olarak İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in avukatları savunma yaptı. Akşener’in avukatı Ünzile Yüksel, “İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye’de feshedilmesine karar verilmiştir. Fesih kelimesi hukuki anlamda karşılanmamaktadır. Biz hukuki olarak çekilme kelimesini kullanacağız” dedi.
"Bir erkek şiddeti haberi daha yapmamak için çekilme kararının iptalini istiyoruz"
Ardından Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu’nun avukatlarının savunmaları alındı. Avukatlardan önce TGS’nin gazeteci Esra Koçak’la birlikte asil başvuruculardan TGS İstanbul Şube Başkanı gazeteci Ayşe Banu Tuna konuştu. Tuna, şöyle dedi:
“Bir kişinin kararıyla bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıktığımızdan bu yana 500 kadın erkekler tarafından katledildi. 500 size bir sayı gelebilir ama bu salonda 500 kadın daha var olduğunu düşünün. Bu sayılar cins kırımını göstermektedir.
Tuna, “Türkiye Gazeteciler Sendikası, Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu olarak, cinsiyet ve cinsel yönelim temelli şiddete maruz bırakılan herkesin ve yaşam hakkımızın güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’ni savunuyoruz. Bizler hem kadın hem gazeteciyiz. Bugün Türkiye’de hem kadınlık hem de gazetecilik tehdit altında. Her gün tecavüze uğrayan, taciz edilen, dövülen, öldürülen kız kardeşlerimizin haberlerini yapmak istemiyoruz. Her gün, bir gün sıranın bize geleceği düşüncesiyle yaşamak istemiyoruz. Kadın cinayetlerinin, tıpkı ekonomi, siyaset, magazin gibi mesleki bir uzmanlık alanı olmasını istemiyoruz. Genç meslektaşlarımıza kadına yönelik şiddet haberlerinin nasıl yapılması gerektiğini öğretmek istemiyoruz."
Tuna, “Bir erkek şiddeti haberi daha yapmamak için, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz. Kadına yönelik şiddet haberleri bitene kadar da mücadelemiz sürecek” diyerek, çekilmenin iptali yönünde karar verilmesini talep etti.
Ardından TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu’nun avukatı savunma yaptı. Avukat Ülkü Şahin, “Değerli kadın ve lgbti+’lar… Bugün şiddete uğrayan kadın ve LGBTİ+’lar olarak can güvenliğimiz olan İstanbul Sözleşmesi için burada bulunuyoruz. TGS’den Esra Koçak ve Ayşe Banu Tuna, tüm gazeteciler için komisyon olarak dava açmıştır” diyerek, söze başladı.
“Kadın ve LGBTİ+ gazeteciler erkek şiddeti haberi yapmaktan bıktı. Eskiden sağlık, diplomasi gazeteciliği gibi uzmanlık alanı varken bugün erkek şiddeti haberciliği uzmanlık alanı da bulunuyor” dedi.
Bir erkek şiddeti haberi daha yapmayacağız #İstanbulSoezlesmesiYasatır #istanbulsoezlesmesindenvazgecmiyoruz pic.twitter.com/ZZI5HpmDgY
— TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu (@tgskadinLGBTI) June 14, 2022
TİP: Kadın cinayetleri politiktir, trans cinayetleri politiktir
TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu’nun ardından TİP’in başvurusuna geçildi. TİP adına avukat Yelda Koçak konuştu. Koçak, şöyle dedi:
“Toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan sözleşmenin fesih girişimine karşı her tüzel ve gerçek kişinin dava açma hakkı vardır. Türkiye İşçi Partisi de bu noktada elinden geleni yapmaktadır. Artık cins kırıma varan kadın cinayetleri ve kadına yönelik erkek şiddetiyle mücadele TİP’in görev ve faaliyetleri arasındadır. Kadın cinayetleri politiktir, trans cinayetleri politiktir diyoruz."
Kadıgil: Bu Erdoğan'ın yararına
TİP Milletvekili avukat Sera Kadıgil ise, şunları belirtti:
“Benim yaşım kadar pratğiniz var. Ben şu an milletvekili olarak görev yapıyorum, eski tutanaklara da çok meraklıyım. İstanbul Sözleşmesi bizim önümüze geldiğinde Meclis olarak elbirliğiyle sözleşmede olmaya karar verdik. Orada temsil edilemeyenler hariç, temsil hakkı olanlar İstanbul Sözleşmesi’ne onay verdi. İktidar, reklamını yapmış.
"Sonra da bir herifin lafıyla bir gecede bu sözleşmeden çıkabileceğimizi sanıyoruz. Yüzde 90’ın iradesiyle İstanbul Sözleşmesi’ne giriyoruz, yüzde 51’in oyunu zar zor almış bir adamın kararıyla çıkıyoruz. Bu şekilde İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılamaz. Ne kamu yararı, olsa olsa Tayyip Erdoğan’ın yararına bir karardır bu."
Savcı bir kez daha fesih kararının iptalini istedi
Beyanların ardından mütalaasını veren Danıştay Savcısı Nazlı Yanıkdemir, "İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı iptal edilmelidir" dedi. Dairenin, 23 Haziran'da yapacağı son duruşmanın ardından İstanbul Sözleşmesi ile ilgili kararını açıklaması bekleniyor