Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
İzmir’de bir haftada üç transfobik nefret saldırısı yaşandı. 20 Kasım Cumartesi akşamı Alsancak’ta bir erkek bir saat arayla iki trans kadına saldırdı. Kadınlar saldırıda ağır yaralandı.
Geçen hafta, 27 Kasım Cumartesi ise Basmane tren garı önündeki saldırıda trans kadın Berrak öldürüldü.
Kaos GL'nin haberine göre, saldırıda yaralanan kadınlarla görüşen Genç LGBTİ+ Derneği, yaşananlara dair açıklama yaptı ve sürecin takipçisi olacağını duyurdu.
"Berrak'ın kaybı için çok üzgün ve öfkeliyiz"
Açıklamanın tam metni şöyle:
“Üzgün, öfkeli ve kaygılıyız…
"Geçtiğimiz haftadan bugüne, İzmir’de seks işçisi trans kadınlara yönelik olarak en az üç ayrı nefret saldırısı gerçekleşmiştir.
"20 Kasım Cumartesi akşamı Alsancak’ta iki farklı sokakta tek fail tarafından 1 saat arayla gerçekleştirilen iki farklı saldırıda iki trans kadın ağır yaralanmıştır. Saldırıya maruz bırakılan kadınlardan birinin tedavisi yoğun bakımda sürerken diğeri tedavisinin ardından taburcu edilmiştir. Görgü tanıkları tarafında özel yapım bir suç aleti kullandığı ve saldırılarının ardından ‘’bu tür saldırıların devam edeceği’’ yönünde tehditler savurduğu aktarılan fail, olayın ardından yakalanarak gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır.
"Geçen hafta sonu gerçekleşen bu transfobik nefret saldırılarından yalnızca 1 hafta sonra, 27 Kasım Cumartesi günü, Basmane tren garı önünde iki trans kadın transfobik nefret saldırısına maruz bırakılmıştır. Bu saldırı sonucunda saldırıya uğrayanlardan biri yaralı olarak kurtulmuş ancak yanındaki arkadaşı Berrak ağır biçimde yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiştir.
"Berrak’ın kaybı için çok üzgün ve öfkeliyiz… Yakınlarına ve hepimize başsağlığı diliyoruz.
"Saldırının failinin yakalanması için derhal etkin soruşturma yürütülmesini ve nefret saikiyle işlediği cinayet için en üst sınırdan ceza almasını talep ediyoruz!
"1 trans kadının katledildiği ve 3 trans kadının ciddi şekilde yaralandığı; saldırıya şahit bırakılanlar ve tüm topluluğa yönelik olarak gerçekleştirilen bu transfobik nefret saldırılarının bağlantılı olup olmadığı aydınlatılmalı, failleri en kısa sürede bulunarak nefret saikiyle işlenen cinayet ve suçlar için en üst sınırdan ceza almalıdır!
“Gerçekleşen her iki nefret saldırısına maruz bırakılanlarla her türlü dayanışma içerisinde olduğumuzu; hukuki süreç başta olmak üzere tüm sürecin takipçisi olduğumuzu duyururuz.”
Türkiye ikinciRainbox Index'e göre, LGBTİ+'lar için Avrupa'nın en kötü ikinci ülkesi Türkiye. Gökkuşağı Endeksi projesi ülkelerde LGBTİ+ eşitliğini ve LGBTI+’ların insan haklarını skorluyor. Projede ülke mevzuatlarında anayasadan istihdam alanına eşitlik ve ayrımcılık karşıtı yasal düzenlemeler, LGBTİ+’ların birliktelik hakları, nefret suçu ve nefret söylemine yönelik düzenlemeler, toplumsal cinsiyet tanınması ile ilgili yasal düzenlemeler, sivil toplum ve sığınma hakkı ile ilgili düzenlemeler izleniyor. Doğruluk Payı'nın bildirdiğine göre, Türkiye 2010’da LGBTI+’ların örgütlenme ve ifade özgürlüğüne yönelik tehditler nedeniyle 47 ülke arasında kendisine 45. sırada yer bulabilmişti. Sonraki yıllarda Rusya’nın başını çektiği LGBTİ+ karşıtı kampanya ve Azerbaycan, Ermenistan, Ukrayna, Makedonya ve Belarus gibi ülkelerde LGBTI+ gruplara karşı artan baskılar LGBTI+’ların insan haklarıyla ilgili bir iyileşme olmasa da Türkiye’nin sırasını 49 ülke arasından 41’e kadar çıkarmıştı. Fakat 2015’ten bu yana sivil toplum alanına giderek artan baskılar 2020’de Türkiye’yi LGBTI+’lar için Avrupa’nın en kötü ikinci ülkesi haline getirdi. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü (AGİT) her yıl nefret suçları ile ilgili ülkelerden veri istiyor ve bunu kamuyla paylaşıyor. Türkiye bu verilere sadece 2016 ve 2017 için katkı yapmış ve otoriteler bu iki yılda toplamda 27 nefret suçu işlendiğini bildirmişler. Fakat sivil toplum örgütlerinin derlediği verilere göre durum çok farklı. Transgender Europe’ın (TGEU) 2008’den bu yana yürüttüğü Trans Cinayetleri İzleme Projesi verilerine göre Türkiye dünyada en fazla trans cinayeti işlenen ülkelerden biri. |
(EMK)