* Fotoğraf: 17 Mayıs 2015, Ankara - Yıldız Tar / Kaos GL
Ankara Valiliği’nin LGBTİ örgütlerince gerçekleştirilecek sinema, sinevizyon, tiyatro, panel, söyleşi, sergi vb. etkinliklerin tamamını süresiz olarak yasakladığını duyurmasının ardından hak savunucuları karara tepki gösterdi.
bianet’e konuşan avukat Yasemin Öz, böylesine bir yasak kararının ağır bir hak ihlali olduğunu söylerken, “Devletin bir kitlenin zorbalığına karşı, bir başka grubun uluslararası hukuktan doğan ve Anayasa’yla düzenlenmiş temel haklarını koruyamayağını ifade etmesi, hem zorbalığın yanında olacağını hem de koruyamama aciziyeti içinde olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
TIKLAYIN - Ankara Valiliği'nden LGBTİ Etkinliklerine Süresiz Yasak Kararı
Beşiktaş Belediye Meclisi üyesi ve Rainbow Rose Başkanı Sedef Çakmak da Valiliğin mekan içinde yapılan etkinlikleri yasaklamak yerine vatandaşlarının can güvenliğini korumaya yönelik adımlar atması gerektiğini ifade etti.
“Tüm etkinlikleri süresiz yasaklamanın yasal dayanağı yok”Yasemin Öz: Daha önce Onur Yürüyüşlerini yasaklarken, yürüyüşler kitlesel ve kamusal alanda olduğu için güvenlik sağlayamayacakları gibi bahanelerle kamuoyunu ikna etmeye çalışmışlardı. Yasaları maddi gerçeğe aykırı bir şekilde uyguladılar, LGBTİ’ler aleyhine kullandılar, uluslararası mahkeme kararlarını ihlal ettiler. Ancak burada daha da ağır bir ihlal söz konusu çünkü bir şehirdeki tüm LGBTİ etkinliklerini süresiz olarak ilk defa yasaklanıyor. Bu anlamda şimdiye kadarki engelleri bir adım öteye götürdüler. Bir grubun tüm etkinliklerini hiçbir kriter gözetmeden ve süresiz olarak askıya almak hiçbir yasal dayanağı olmayan, keyfi ve açık bir devlet saldırısı ve hak ihlalidir. Biz tabii ki yasal yollara başvuracağız. Bu hem uluslararası hukukun hem de Anayasa’nın açıkça çiğnenmesi demek. Devletin bir kitlenin zorbalığına karşı, bir başka grubun uluslararası hukuktan doğan ve Anayasa’yla düzenlenmiş temel haklarını koruyamayağını ifade etmesi, hem zorbalığın yanında olacağını hem de koruyamama aciziyeti içinde olduğunu gösteriyor. Hukuk bu kadar çiğnenirken, bu yasakların daha da ileriye götürülmeyeceğinin garantisini hiç kimse veremez. Kimse kendini güvence altında hissedemez. LGBTİ vatandaşların haklarını korumayacaklarını ilan ediyorlar. Bir toplumda bir vatandaşın temel hak ve özgürlükleri güvence altında değilse, Anayasa dahil tüm yasaların her an uygulanamazlığı ile karşı karşıya kalmış durumdayız. * Avukat. BM Kadın Birimi Sivil Toplum Örgütleri Danışma Kurulu ile BM Kadın Birimi Enformel LGBTİ Danışma Kurulu üyesi. European Commission on Sexual Orientation Law (ECSOL) Türkiye üyesi. 2013’te IGLHRC’nin (International Gay and Lesbian Human Rights Commission) Felipa de Souza Ödülü’ne layık görüldü. |
"Derneklerin eve çekilmesi mi bekleniyor?"Sedef Çakmak: Ankara Valiliği'nin Pazar sabahı itibariyle yayınlamış olduğu bu yasaklama kararı hukuki açıdan da, sıradan bir vatandaş olarak okuduğunuzda da netlikten uzak bir açıklamadır. Potansiyel suç olarak görülen şey nedir, bu suçun karşısında hangi cezalar uygulanacaktır, bu yasak ne kadar sürecektir bunların hiçbiri net ifade edilmemiştir. Bu da etkinlikleri düzenleyen kurumları neyin yasak, neyin serbest olduğu konusunda kafa karışıklığı içinde olmalarına sebebiyet vermektedir. Fakat bu bulanıklık içinde iki şey nettir: Ankara Valiliği doğrudan Ankara'daki LGBTİ derneklerinin faaliyetlerini engellemek isteği içindedir ve OHAL koşulları ne yazık ki ülkemizde hukuksuzluk, belirsizlik ve keyfilikle aynı anlama gelmektedir. Ankara Valiliği'nin içeriği net olmayan, anayasa, hukuk ve örgütlenme özgürlüğüne aykırı ifadeler taşıyan bu yasağı karşısında Dernekler Masası'nda her türlü kaydı eksiksiz bulunan, yaptığı bütün etkinlikleri sosyal medya hesaplarında paylaşan, kısacası şeffaflık, hesap verilebilirlik ilkesini uygulayan ve hukukun üstünlüğünü savunan Ankara'daki LGBTİ derneklerinin ne yapması beklenmektedir? Derneklerin kapısına kilit vurup evlerine çekilmesi mi bekleniyor? Keşke Ankara Valiliği mekan içinde yapılan etkinlikleri yasaklamakla uğraşmak yerine esas görevi olan vatandaşlarının can güvenliğini korumaya yönelik adımlar atsaydı. 1.5 sene önce sosyal medyada dolaşıma giren GATA Komutanlığı imzalı İstihbarat Belgesi'nde IŞİD'in terör eylemlerinde olası hedefleri içinde Kaos GL’nin ismi sayılmıştı. Dernektekiler güvenliklerinin sağlanması konusunda bildirimde bulunmasına rağmen, Valilik arkadaşlarımızın can güvenliği için hiçbir çaba göstermemişti. Sadece bu örnek bile aslında tüm mevzuyu özetlemektedir. Ülkenin içinden geçmiş olduğu bu kanunsuzluk ve keyfilik sürecinde her zaman olduğu gibi bugün de LGBTİ hak mücadelesinin içinde yer alan insanlar olarak hukukun üstünlüğü, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve örgütlenme özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Baskılar ve yasaklar barışçıl bir şekilde sürdürdüğümüz hak mücadelemizden bizleri yıldıramayacaktır. * Beşiktaş Belediyesi Meclisi üyesi. Avrupalı sosyal demokrat ve sosyalist partilerin içinde kurulan LGBTİ oluşumlarının bir araya gelerek oluşturdukları Rainbow Rose Yönetim Kurulu Başkanı. |
(ÇT)