İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), toplam 8 temada gerçekleştireceği “Zor Anında İBB Yanında” kampanyasını başlattı. Kampanya boyunca; “kadın”, “gençlik”, “kent yoksulluğu”, “yaşlılık”, “çocuk”, “engelli”, “defin hizmetleri” ve “kütüphane” başlıkları altında, dezavantajlı grupların ve kadınların hayatını kolaylaştıran tüm hizmetler İstanbullularla paylaşacak.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kampanya kapsamında, Esenler Adem Baştürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Kadın Forumu- Türkiye'de Kadın Olma Halleri” konulu etkinlikte, farklı toplum kesimlerinden kadınlarla bir araya geldi.
Enstitü İSMEK Forum Tiyatro grubunun kısa oyunu ile başlayan etkinlik, katılımcıların kendi hayatlarında yaşadıkları zorluklardan söz ettikleri söyleşiyle devam etti. Bazı yaşanmış hikayelerin anlatımı sırasında gözlerinin dolduğu dikkatlerden kaçmayan İmamoğlu, salonu dolduran yüzlerce katılımcıya bir konuşma yaptı.
“Her 10 kadından 4’ü, evde yalnızken kombiyi kapatıyor”
Güzel bir deneyim yaşadıklarını belirten İmamoğlu, “Hem kadınların yaşadığı zorluklar üzerinden dokunuşlar oldu hem de onlara dönük deneyimlerini ve hayat tecrübelerini bizimle paylaşan hanımefendiler oldu. Biraz tabii kendimize getiren sesleri de duyduk” dedi.
Kadın olmanın her zamankinden daha zor olduğu günler yaşandığına dikkat çeken İmamoğlu, yaşanan krizin ekonomik kriz temelli olduğuna vurgu yaptı. Kadınların ekonomik krizden etkilenmesiyle ilgili istatistiki bilgiler paylaşan İmamoğlu, şöyle dedi:
“Örneğin; neredeyse 10 kadından 4’ü, evde yalnızken, evin kombisini kapattığını söylüyor. Burada bile kalabalık bir şekilde, ‘Evet’ sesleri duyuyorum. Bu, çok gerçek bir durum. Örneğin; her 10 kadının 4’ü, çok acil bir durum yoksa ya da çok önemli bir ihtiyaç yoksa, geçinebilmek adına evden dışarı çıkmamayı tercih ediyoruz.
"Kendi hayatından kısıtlıyor. Yine burada yoğun bir şekilde, ‘Evet, ben de bunu yapıyorum’ diyen kadın seslerini ve kadın duygularını, ellerini kaldıran karınları görüyorum. Mesela; 100 ev kadınının 84’ü, ‘Son 6 aydır içerisinde, kendi evi için, kendi kıyafeti, kendi ihtiyacı için alışveriş yapmadım’ diyor. Bu alışveriş tercihinin kendisi için yapamayan, hayatı kendisi için yaşamayan kadınlar var İstanbul’da."
“Ülkeyi bu hale getirenlerin kadınlara çok büyük borçları var”
Herkesin İstanbul’a zengin olma hayaliyle geldiğini kaydeden İmamoğlu, “Ama maalesef biz İstanbul'da böyle bir durumdayız. Maalesef ülkemiz, şu anda yoksullukla, fakirlikle ilgili büyük bir sınav vermekte. Ülkeyi bu hale getirenlerin kadınlara çok büyük borçları ve mahcubiyetleri vardır. Kadınların yaşadığı yoksulluğa, şiddete, ayrımcılığa karşı asla duyarsız kalamayız. Kadınlara bütün bu süreçleri yaşatan aklın, kendi yetkilerini kadınlar için kullanmayıp, onlara hayatı zorlaştıran ve onların hayatlarını bazen çekilmez hale getiren yöneticilerin, bu ülkenin kadınlarına çok önemli borçları var” dedi.
“Kadın bir toplumda eşit seviyeye gelmişse, o toplum mutludur”
İBB olarak, toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna özel önem verdiklerini, kadın yönetici ve çalışan sayısını, geçmiş yıllara oranla yüksek seviyelere çektiklerini aktaran İmamoğlu, son olarak şöyle dedi:
“Bu aslında bir zihniyet meselesi. Kadın, bir toplumda eşit seviyeye gelmişse, o toplum mutludur. Bu kadar net. Bakın; bunu bazen inancımızla, bazen örf adetimizle -ki çoğu hurafe, doğru değil- buralarla baskılayan, aşağı indirmeye çalışılan kavramlarla anlatmaya gayret eden insanlar var. Böyle şey olmaz. Tabii ki annelik kutsaldır. Ama babalık da kutsaldır. Yani annelik-babalık kavramı üzerinden kadınları baskılayamazsınız. Böyle bir şey yok."
Kadınların layık oldukları görevlere mutlaka gelmeleri gerektiğinin altını çizen İmamoğlu, son olarak şunları söyledi:
“Açık ve net söylüyorum: Görevim ne olursa olsun, bu meseleye özenli bir davranışla hareket edeceğime, yaklaşacağıma ve bu toplumda kadınların eşitlenmesi için sonsuz mücadele vereceğime, hepinizin huzurunda, Esenler'de söz veriyorum. Bu arada başta ben ve yönetici arkadaşlarım, kadınlara haklar ve imkânlar lütfeden insanlar değiliz; onu söyleyeyim. Gereğini yapıyoruz, eşitlik adına olması gerekeni yapıyoruz.”
(EMK)