Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran avukat Cengiz, can güvenliğinin tehlikede olduğunu belirterek, yakın koruma talep etti.
Dün de (11 Şubat) Ankara Valiliği’ne başvuran Cengiz, “Yaşamıma ilişkin somut ve güncel tehditler söz konusudur” diyerek koruma talep etti.
İHA vekaleti olmayan Serkan Cengiz’i avukat "atadı"
Yaşadığı tuhaf gelişmelere ilk örnek olarak kendisine gönderilen, “Ali Aslan” imzalı ihbar mektubunu göstertiyor. Mektuğta Malatya’da görev yapan üst düzey jandarma görevlileri, bir akademisyen ve bir siyasi parti yöneticisi cinayette azmettiricilikle suçlanıyor. Cengiz'e göre bu mektup bir dizi reaksiyonu tetikledi.
İhlas Haber Ajansı (İHA), yargılamanın ilk duruşması öncesinde yayımladığı ve yerel basında da çıkan haberlerinde müdahil avukatları birer "suçlu" olarak gösteren, çok sayıda “detaya” yer verdi.
Söz konusu haberler için “İçindeki bazı bilgiler, ancak istihbarat yapılarak toplanabilecek nitelikteydi” diyen Cengiz, Avukat Serkan Cengiz’in isminin habere, ancak müdahil avukatların kendi aralarında kurduğu elektronik posta grubun listesi kontrol edilerek konulabileceğini ifade ederek “Serkan Cengiz adına ne Malatya’da otele bir rezervasyon yapılmış, ne de kendisinin vekaleti o aşamada dosyaya eklenmişti” dedi.
İhbar mektubu, şikayet, çarpıtma ve manipülasyon
Protestanların dini lideri İhsan Özbek’in duruşmaya katılamayacağına, dava başlamadan önce müdahil avukatların soykırım iddiasında bulunacaklarına dair bilgiler kamuoyuyla paylaşılmadığı halde, haberin ilerleyen bölümlerinde bu bilgilerin yer aldığını anımsatan Cengiz, ikinci duruşmadan kısa süre önce yine “istihbarata dayalı bilgilerle” hakkında “tüm cinayetlerin planlayıcısı olmak” suçlamasıyla Malatya Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu belirtti.
Cengiz, kendisinin 22 Ekim 2007 tarihinde ABD’nin New York kentinde Rum Ortodoks Kilisesi’nin durumunu ulusal ve uluslararası hukuk açısından değerlendiren bir sunuma değinildiğini, “çapıtılarak verilmiş de olsa” bu bilgilerin de ciddi istihbarat gerektirdiğini kaydetti.
“Ali Aslan”dan sonra “Varol Bülent Aral” çıktı
Ardından üstünde “Ali Aslan” ismini taşıyan bir zarfla “Malatya’da kendisini gizleyen bir Ermeni”den bir mektup aldığını duyuran Cengiz, mektupta dava dosyasına giren başka bir ihbar mektubuyla bağlantı kurulduğunu belirtti.
Avukat Cengiz, son olarak da kendisini Varol Bülent Aral olarak tanıtan bir kişinin cep telefonundan aradığını ve kendisini Adıyaman’a davet ettiğini kaydetti. Şikayetinde, hakkındaki haberin, suç duyurusunun ve Ali Aslan imzalı mektupların aynı kişi veya kişilerce hazırlandığına inandığını belirterek, hedef alındığını açıkladı.
Katliam davası 25 Şubat’ta sürecek
18 Nisan 2007'de Zirve Yayınevi’nde işlenen ve “Protestanlığı yayıyorlar" denerek üç kişinin öldürüldüğü katliamla ilgili dava Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor.
Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in öldürdüğü olaya karışmakla suçlanan tutuklu beş sanık, 25 Şubat’ta tekrar hakim karşısına çıkacaklar. (EÖ/TK)