Malatya'daki Zirve Yayınevi katliamını araştırırken, sanık Abuzer Yıldırım'ın cep telefonuyla Kartal Cumhuriyet Savcısı Refik Hakan Başverdi'yle mesajlaştığını yazan dokuz gazeteci hapis istemiyle yargılandıkları davada beraat etti.
Başverdi'nin şikayetiyle Zaman gazetesinden Mustafa Erkan Acar ve Sedat Güneç, Vatan'dan Kemal Göktaş, Milliyet'ten Gökçer Tahincioğlu, Hürriyet'ten Oya Armutçu, Aslı Sözbilir ve Ali Dağlar, Akşam'dan Ersin Bal ve Cumhuriyet'ten Hilal Köse hakkında 3 yıl 6'şar ay hapis istemiyle dava açılmıştı.
Mahkeme: Yayınlar ifade özgürlüğü kapsamında
"Cep telefonu adıma kayıtlı ama ben değil yakınım kullanıyordu" diyen Başverdi, gazetelerin 4 ve 5 Aralık 2007 tarihli sayılarında yer verilen haberlerde "kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu; onur, şeref ve saygınlığını rencide edildiği"ni ileri sürmüştü.
Cumhuriyet Savcısı Nazmi Mardinoğlu'nun kaleme aldığı iddianamede, dokuz habercinin Ceza Yasası'nın (TCK) 125/1-4. maddesi uyarınca cezalandırılması talep ediliyordu.
Geçen hafta görülen karar duruşmasında Kartal 2. Asliye Ceza Mahkemesi, suç iddiasına konu olan yayınları haber özgürlüğü kapsamında gördü ve yargılanan gazetecilerin ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
11 Eylül'deki duruşmada söz alan Cumhuriyet Savcısı Doğan Kaptan, esas hakkındaki mütalaasında, 31 Ocak'tan bu yana tutuksuz sanık olarak yargılanan haberciler için beraat kararı verilmesini istedi.
Savcı Kaptan: Suçun yasal unsurları yok
Kaptan, "sanıklar hakkında her ne kadar hakaret suçundan dava açılmış ise de toplanan deliller değerlendirildiğinde suça konu yayınların haber ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı kanaatiyle suçun yasal unsurları oluşmadığından tüm sanıkların beraatına" karar verilmesini talep etti.
Söz alan sanıklar ve avukatları da savcının mütalaasına katıldıklarını belirterek, beraat isteminde bulundular. Mahkemenin kararı da beraat yönünde oldu. (EÖ/EÜ)