Silvan'da 20 kişinin hayatını kaybettiği çatışma sonrasında Zeytinburnu'nda başlayan gerginlik devam ediyor. Sokaklarda, her tarafa Türk bayrakları asılmış. Çırpıcı, Yeşiltepe, Sümer mahallelerinde insanlar sokaklarda bundan sonra ne olacağını konuşuyor.
Olayların nasıl başladığına dair iki taraf da birbirini suçluyor ama ortak görüş emniyet güçlerinin tavrının ve alacağı önlemlerin durumun akıbetini belirleyeceği yönünde.
Sokakta çay içen ve dün gece çıkan olayların içinde olduğunu söyleyen beş kişiden Ali, "Bizim derdimiz Kürtlerle değil, PKK'lılarla. Onları burada yaşatmayız artık. Ya gidecekler, ya gidecekler. Sopalarımızla hazır bekliyoruz. Geldikleri an saldırıya hazırız" diyor.
Oturdukları kaldırımın üzerindeki yazıyı gösteriyorlar: "Önce Vatan!" Herhangi bir parti ya da örgüte üye olmadıklarını özellikle belirterek, kendilerini "Vatansever mahalleli" olarak tanımlıyorlar. Bir tanesi, dükkânının duvarını boydan boya Türk bayrağı şeklinde boyamış.
Sivil polis, sokaklarda kamera kaydı alıyor
Mahallenin bakkalı, daha önce Kürtler ve Türkler arasında bir gerginlik olmadığını söylüyor. Olayların da birkaç güne durulacağından emin: "Gençler birbirini gaza getiriyor, bunu bir macera olarak görüyorlar. Hadi vuralım, dövüşelim heyecanıyla bakıyorlar duruma."
İlk gece çıkan olaylarda Mardinli olduğu için kahvesi talan edilen, ismini vermek istemeyen kişiyle konuşmaya gittiğimizde, kahvenin karşısındaki internet kafenin sivil polisler tarafından arandığını ve içerideki herkesin kimlik kontrolü yapılırken kameraya kaydedildiğini görüyoruz. İçeri bakmaya gittiğimizde polis bizi de durdurup kimlik soruyor. Önce kendisinin kimliğini göstermesi gerektiğini hatırlattığımızda, hayli agresif bir tavırla kimliğini göstererek bizi ve basın kimliklerimizi kameraya kaydediyor.
"Polis müdahale etmedi"
Mardinli kahveci, aynı zamanda internet kafenin de sahibi. Kahvesi saldırıya uğradığında emniyeti iki kez aradığını ancak polisin 20 dakika sonra geldiğini ve saldırganlara müdahale etmeyerek izlemekle yetindiğini söylüyor.
"Onlar sopa ve bıçaklarla geldiklerinde bizim elimiz de boş kalamaz. Kendimizi savunmak zorundayız, polisin tavrı sebebiyle can güvenliğimiz yok."
Polis tarafından korunan BDP ilçe binasındakiler de, polisin olaylara geç müdahale ettiğini, bunun yanında "Zaten Türklerin tarafını tuttuğunu" belirtiyor. Örnek olarak, ilk gece çıkan olaylarda polislerin "Arkadaşlar, siz eve gidin biz onlara yeteriz" dediğini hatırlatıyorlar.
"Kürt ve PKK'lıyı ayırıyoruz"
Olayların içindeki "Reis Halıcı", Kürtleri hiçbir şekilde mahallede istemediklerini, hatta kendisinin Kürtlerin halılarını dahi yıkamadığını söylüyor. Halıcıya gelen diğer iki genç ise, Kürt ve PKK'lıyı ayırdıklarını, asıl meselelerinin örgüt yandaşları ile olduğunu ekliyor. Bir tanesi "Kürt, Türk kardeştir, onları mahalleden atmak istemiyoruz" dese de, halıcı "Ya düzgün yaşarlar ya da giderler" diyor.
Diyarbakırlı kuaför ve mekanın mal sahibi Arnavut Mehmet olaylara hiçbir anlam veremediklerini, yıllardır "kavgasız, bir arada" yaşadıklarını vurguluyor. Kuaför, günde 30 kişi müşteri gelen dükkânına üç gündür kimsenin uğramadığını çünkü insanların sokağa çıkmaya korktuğunu söylüyor.
"Kontrol altına alınmazsa..."
Zeytinburnu olaylarının fotoğraflarında görünen, ellerinde sopalarla kalabalığın içine karışan kadınların aksine gündüz sokaklarda çok az sayıda kadın var. Konuşabildiklerimiz, hiçbir şey bilmediklerini ve korktuklarını, genelde evden çıkmamaya çalıştıklarını ifade ediyor.
Zeytinburnu'nda taraflar var. Saat 17.00'den sonra kepenkler kapanıyor, çoğu insan evine çekiliyor. Polis otobüsleri sokak başlarında beklemeye başlıyor. Atölyesinde konuştuğumuz ve dün gece bacağına isabet eden gaz bombasıyla yaralanan Ertan orada yaşayan çoğu kişi gibi, kendisinin de Arnavut olduğunu belirterek, "Arnavut kökenliyiz ama Türküz ve vatanımızı savunuyoruz" diyor.
Telefonla arkadaşlarından mahalledeki son durumla ilgili bilgi alarak, durumun kolayca eski haline dönmeyeceğini söylüyor: "İki saate kalmaz yine toplanmaya başlayacağız. Emniyet, durumu kısa zamanda kontrol altına almazsa burası 1980 öncesine dönecek."
Biz mahalleden ayrılırken iki taraf da, bu gece aynı saldırıların yaşanacağından kuşku duymuyordu. Sokak başlarında çevik kuvvet ekipleri bekliyordu. Bu havanın daha kötü olayları tetiklememesi için emniyet güçlerinin alacağı önlemler hayati önem taşıyor. (NV/IC)