İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı ve Marmara Bölge Temsilcisi Rıza Dalkılıç, İHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Abdulbaki Boğa, İHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Ümit Efe, İHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ali Gök, İHD İstanbul Şubesi Denetleme Kurulu Üyesi Ali Koçyiğit, İHD Üyesi Avukat Ayşe Başar ve İHD Üyesi İhsan Kaçar tarafından hazırlanan raporda 16-22 Temmuz arasında Zeytinburnu'nda yaşanan olaylarla ilgili tanıklıklara ve araştırmalara yer verildi.
"Irkçı saldırı izlenimi oluştu"
22 Temmuz ve 28 Temmuz 2011 tarihlerinde Zeytinburnu'na giderek görüşmelerde bulunan heyet olaylarda zarar gören işyerlerinde de incelemelerde bulundu.
Zeytinburnu BDP İlçe Yöneticisi Ömer Sinah, Dostlar Kıraathanesi'nin sahibi Ali Düştçü, Zeytinburnu Kaymakamı Mustafa Dündar, BDP Zeytinburnu İlçe Başkanı Nezir Erdemci ve birçok ilçe sakini ile yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan raporda şu tespitlere yer verildi:
* Olay, Kürtlere yönelik nefret söylemiyle beslenen linç girişimine dönüşmüştür. Bu haliyle organize ve planlı olduğu açıktır.
* 6-7 Eylül, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi olaylarında görülen yalan ve kışkırtıcı söylemlerin burada da kullanılması dikkat çekicidir. Önceki olaylarda olduğu gibi, olayların başlangıcında güvenlik kuvvetlerinin önleyici tedbirleri almaması, saldırgan gruplara müsamahakâr davranması kaygı vericidir.
* İnternet üzerinden, "Kürtler 2 kişiyi öldürdü", "PKK'liler gösteri yapıyor", "Kürtler burayı işgal etmişler", "Bu akşam hesap sormaya gidiyoruz" gibi söylemlerle kalabalık grupların altı gün boyunca bir araya gelmesi sağlanmıştır. Tahrik ve kışkırtmalar sonucunda, biri çocuk olmak üzere iki kişiye linç girişiminde bulunulmuştur. Olaylar sırasında iki kişi yaralanmış, 72 kişi gözaltına alınmış, sekiz kişi tutuklanmış, diğerleri serbest bırakılmıştır.
* Gözaltına alınan 22 Kürt Terörle Mücadele Şubesine götürülüp, terör örgütü üyeliği ile suçlanmış, özel yetkili mahkeme tarafından dokuz kişi tutuklanmıştır. Fakat gözaltına alınan 65 saldırgan Türk milliyetçisi, önce güvenlik şube müdürlüğüne götürülmüş, ardından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadelerine dahi başvurmadan serbest bırakılmışlardır. Bu olayda gözaltına alınmaların dahi, emniyet güçleri tarafından ayrımcı bir muameleye tabi tutulması, "Arkadaşlar siz gidin biz onlara yeteriz" gibi, tutumların önceden hazırlanmış bir linç projesinin hayata geçirilmiş olabileceği kanaati uyandırıyor.
* Saldırılar, siyasal bir intikam düşüncesiyle, Kürt-Türk çatışması çıkarmaya yönelik ırkçı bir saldırı izlenimi vermektedir. Zeytinburnu'nda yaşayan Kürtlerin can ve mal güvenliğinin risk altında olduğunu düşünmekteyiz. (EKN)
* Raporun tamamını okumak için tıklayınız.