HDP Eşgenel Başkanı Figen Yüksekdağ Meclis’teki grup toplantısında konuştu.
Yüksekdağ ana hatlarıyla şunları söyledi.
Hükümetin kadına bakışı
“Başbakan ‘Kadına kalkan ellerin kıracağız’ dedi, ondan sonraki haftalarda sekiz kadın katledildi.
“Cumhurbaşkanı diyor ya ‘Kadınlar size emanettir...’ Bunu kendine dayanak alan erkek ne yapar, kendini kadının sahibi olarak görür. Erkek kadının sahibi değildir. Cumhurbaşkanı da kadının sahibi, bu halkın sahibi değildir.
“Çok şükür ki kadınlar özgürlükleri, hakları ve onurları için mücadele ederken kimseden sahiplik beklemiyor. Bu sadece bir kadınlık mücadelesi değil, birilerinin çoktan unuttuğu insanlık mücadelesidir.
“Kadın okul okumuş, iş arıyor. Hükümetin bakanı diyor ki ‘Evdeki iş yetmedi mi? Sen ne iş istiyorsun benden?’
“Kadınlar, tüm Türkiye zenginliğinde payımız var. Tüm hazinenin yarısı bizim. Bu yarının çeyreğinin çeyreğini verenlere inanmayın. İktidar kadının yerini görmemekte ısrar mı ediyor? Biz ona göstereceğiz.
HDP’nin bakışı
“HDP kadının kaçırılan bütün haklarını iade edecek. HDP kadının hem siyasi ve demokratik düzlemde, hem de ekonomik düzlemde eşitlendiği bir anlayışa dayanır.
“Halkların demokratik iktidarı kuruduğunda bu kadınların da iktidarı olacak. Kobane’de, Şengal'de, dünya kadınlarının özgürlüğünü o faşist çetelere teslim etmemek için mücadele eden kadınlara selam olsun.
“2015 Genel Seçimleri’nde, siyasi alanın dışına itilmeye çalışılan bütün kadınları siyasetin tam da merkezine yerleştireceğiz.
“Kadınlar hak ettikleri değeri istiyor. Bu değerin karşılığı HDP’nin siyasi çizgisinde.
Kadınların mücadelesi
“Kadınların mücadelesine inanç, ‘yeni yaşam’a inançtır. 8 Mart’lar hala ülkemizde bir kutlama günü olarak yaşanamıyor. Her 8 Mart'ta kadınlar isyanını haykırmak zorunda kalıyor. Kadınların mücadelesi sadece kadın için değil, insanlık değerleri için bir mücadeleye dönüşmüş durumda
“Kadın özgürlük hareketi, sömürüyle kuşatılmış bütün bir toplumun özgürleştirilmesi için dayanacağımız bir mücadele dinamiği.
“Eyvah cumhurbaşkanı...”
“Böyle bir iktidar olduğu içindir ki bu ülkede erkekler ne kadar ceza alacaklarını ya da almayacaklarını hesaplayarak katlediyor.
“Cumhurbaşkanına sorarsanız, kadına dönük şiddetin önlenmesi için bütün yapılacakları kendisi takip edecek. Eyvah, diyorum. Cumhurbaşkanının kadınlara karşı kullandığı nefret ve ayrımcılık söylemi yüzünden kadınlar katledilmiştir. Bu gerçeği, unutturmayacağız.
İç Güvenlik Paketi
“AKP bütün itirazlara rağmen ‘güvenlik’ yasasını gündemde tutmakta ısrarlı.
“Biz de yasayı geçirmeme mücadelesinde kararlıyız. Pakete karşı tavrımızı yeniden ifade ediyorum: Bu daha başlangıç, mücadeleye devam.
“Güvenlik paketi derhal komisyona geri çekilmelidir. Bir demokrasi paketi çıkartılmalıdır.
“Ölüm siyaseti”
11 Mart, Berkin kardeşimizin ölüm yıldönümü. Acısı daha çok taze. Katillerin ortaya çıkartılması için tek bir adım atılmadı. Berkin Elvan’ı sizin bugün daha fazla yetkilendirmeye çalıştığınız polisler katletti. Biz, ‘yeni yaşam’ı gerçekleştirecek siyaseti izliyoruz. Sizin gerginlik ve ölüm siyasetiniz bizim yolumuz değildir.
Çözüm süreci
“Meclis’te Kürt sorunun demokratik çözümünü içeren demokrasi adımlarının konuşulması gerekiyor. Çözüm için bir çerçeve çizip duvara astılar. Türkiye halkları bu boş çerçevenin içini daha ne kadar izleyecek? Demokrasinin sağlanması için artık boş çerçeve siyaseti yapamazsınız.
“10 demokrasi başlığının tartışılmasına başlanması gerek. Hareket hattı net bir biçimde önlerinde dururken, iktidar ve muhalefet partileri HDP’ye saldırarak prim yapma yolunu seçti. İktidar ve saraydaki çözümü gerçekten istiyorsa, HDP’ye saldırma siyasetinden vazgeçmelidir.
Savaş dili
“Cumhurbaşkanı 6-8 Ekim'i hatırlatarak, ‘Dua etsinler yine az yaptık’ diyor. Böyle bir savaş diliyle konuşulabilir mi? Cumhurbaşkanı Antep halklarını birbirine karşı kışkırtıyor, sonra da bunu teorize ederek "Antep modelidir" diyor.
“Siz linç modeli en iyi modeldir derseniz, Kırklareli'nde birileri de gider Kürt olduğu için ev arkadaşını katleder. HDP gerek siyasi iktidar, gerekse de iktidar karşısında görevini yapamayan muhalefet karşısında yürüyüşünü sürdürecektir.
Gazi Katliamı
“Gazi Katliamı'nın üzerinden 20 yıl geçti. Katiller, azmettirenler yargılanmadı, hak ettikleri biçimde cezalandırılmadı. ‘Bir tuğla çekersek bütün duvar yıkılır’ dediler, o duvarı halkın hakikat mücadelesinin karşısına çıkardılar. O duvarla yüzleşmez, kaldırmazsanız, o duvar halkın hakikat ve adalet mücadelesiyle yıkılacak, paramparça olacak.
Araştırma komisyonu
“Hasan Ocak davası zamanaşımıyla kapatılmak isteniyor. Katliam suçlarında zaman aşımı olmaz, bu zaman kavramınızı tanımıyoruz. Gazi’de gerçek bir hesaplaşmanın hayata geçirilebilmesi için hakikatleri araştırma komisyonunun kurulması gerek.
Hükümet ve IŞİD
“12 Mart’ta Kamışlı’da Kürtlere yönelik bir katliam yapıldı. Erdoğan’la Esad’ın kardeşliği daha bozulmamıştı o günlerde. Erdoğan ile Esad'ın kardeşliği Kürtlerin katledilmesine yol açıyordu. Esad Kürtleri katlettiği müddetçe bu kardeşlik bozulmadı.
“Bugün Suriye'ye söylediklerinizin hiçbir karşılığı yok. Esad bu noktaya geldiyse Kamışlı Katliamı'na verdiğiniz destekle geldi.
“Kobani’ye IŞİD saldırıları başlamışken iktidar seyirci kaldı. Kamışlı Katliamı gibi IŞİD’in katliamları da sicilinize geçti. Türkmenler katledildi, hükümetin sesi çıkmadı. Kürtler, Ezidiler, Süryaniler katledildi, AKP hükümetinin kılı kıpırdamıyor.
“Derdiniz türbe miydi?”
“Sizin tek derdiniz türbe miydi? Türbeyi YPG-YPJ’nin verdiği destekle taşıdınız, sizin için dert, dava bitti mi? Hani siz Ortadoğu’nun lideri olacaktınız? Ortadoğu halkları kıyımdan geçirilirken bu siyasetsizliğiniz, iddianıza yakışıyor mu?
Ana muhalefet
“Ana muhalefet partisinin danışmanlarına bir çağrı yapmak istiyorum. Genel başkanlarına görevini bir hatırlatsınlar. Ana muhalefet partisi lideri olduğunu çok sık unutuyor, iktidara karşı mücadele edeceğine HDP’ye karşı saldırıya geçiyor. AKP bu kifayetsiz, basiretsiz muhalefetin eseri.
Ana muhalefet ve diğer muhalefet partilerinin çok güçlü desteği olmuştur. HDP’yi karşısına alan, bizi yıpratmaya çalışan herkes AKP’ye hizmet ediyor demektir.
HDP’nin zamanı
HDP şu anda AKP’nin karşısındaki en güçlü, tutarlı ve net ana muhalefet odağı olarak ortaya çıkmıştır. İktidar iktidarını, ana muhalefet de pozisyonunu kaybetmekten korkuyor. Ana muhalefet, pozisyonunuzu kaybetmemek için HDP'yle mücadelenin ne anlamı var? İktidar için mücadele etmeniz gerekmiyor mu? Zamanı gelmiş bir fikrin önünde hiç kimse duramaz. Artık HDP’nin zamanı geldi, onların zamanı geçiyor. Telaşları da bundan.” (YY)