Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, HDP Genişletilmiş Parti Meclisi toplantısı öncesi değerlendirmelerde bulundu.
İlk olarak söz alan Yüksekdağ, AKP’nin istikrar diyerek Türkiye’yi sekiz ayda facia iklimine soktuğunu ifade ederken ardından söz alan Demirtaş, Türkiye’nin felakete gitmemesini kendilerinin sağladığını belirtirken “Hain olsak yerimizde otururduk” dedi.
Yüksekdağ: Başkan olamamasının bedeli ödetiliyor
“AKP-saray iktidarı, saflaştırma, kutuplaştırma yaklaşımını, halkları artık birbirinden koparma, bir araya gelmeyecek şekilde düşmanlaştırma çizgisine taşıdı.
“Bir diktatörlük ve despotizm dayatması varsa eğer; buna karşı demokrasi ve demokratik saflaşmanın açılması gerekiyor. Bütün halkların eşit, onurlu bir arada yaşamasını istiyoruz.
“Demokratik siyasetin kurumlaşması ve geliştirilmesi öncelikli koşuldur. İktidar bundan uzaklaşmış durumda.
“İstikrar deyip Türkiye'yi 8 aydır bir facia iklimine dönüştürdüler. Siyasal kaosu ve istikrarsızlığı daha da derinleştirdiler. Buna dur demezsek, daha beteri olacak.
“Kaos, istikrarsızlık, şiddet ve baskı iklimi daha da ağırlaşacak ve yüzde 50'yi yutacak.
“Tayyip Erdoğan'ın başkan yapılamamasının diyeti Kürtlere ödetiliyor. Bunun intikamı alınmaya çalışılıyor. Erdoğan'ı başkan yaptırmayan, AKP'yi tabela partisine dönüştüren Kürtlerden, rejim, savaş, imha siyasetiyle intikam alınmaya çalışılıyor. Direnmeye devam edeceğiz."
Demirtaş: Hain olsak yerimizde otururduk
“Türkiye'de HDP'den başka 'Türkiye' partisi yok. Diğer partilere ille Türkiye partisi olun diyecek değiliz. Kimi ırkçı, kimi dinci, kimi faşist. Biz onlara karışıyor muyuz? Hayır. Bize ‘Türkiye partisi olmadınız’ derken, ‘Bizim gibi olmadınız’ diyorlar. Ya onlar gibi ırkçı olacağız, ya dinci, ya hırsız. Olmuyoruz.
“Bizim müdahalemiz olmasa Türkiye büyük bir felakete gidecek. Biz Türkiye'nin haini olsaydık, yerimizde oturmamız yeterliydi.
“Bir barış ve demokrasi bloğuna ihtiyaç var. Farklı yerlerdeki insanlar, birlikte hareket edemezsek yarın ağlamanın anlamı yok.
“Yüzde 49 oy almış bir lider bu kadar panikler mi? Bir dakikalık bir Ayşe Öğretmen söyleminden bu kadar korkar mı?” (EKN)