İstanbul Teknik Üniversiteli (İTÜ) Araştırma Görevlileri bugün Maslak yerleşkesinde bir basın açıklaması yaparak Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) araştırma görevlileriyle ilgili kararını protesto ettiler.
İTÜ Araştırma Görevlileri Temsilciler Kurulu'nun düzenlediği eylemde, araştırma görevlileri "Doktorasını bitiren asistanların yeni kadrolar açılıncaya kadar okulla ilişiklerinin kesilmesinin önünü açan 50/D uygulamasına geçen YÖK'ün üniversitelerin karar alma yetkilerini ortadan kaldırdığını" söylediler.
Üniversitelerin akademik özerkliğine yönelik bu girişim hiçbir biçimde kabul edilemeyeceğini belirten İTÜ'lülülere İstanbul, Marmara, Yıldız Teknik ve Uludağ üniversiteli araştırma görevlilerinin yanı sıra Eğitim-Sen Üniversiteler Şubesi de destek verdi.
"İşsizlik ve açlıkla yüz yüze bırakılıyoruz"
50/D uygulamasında araştırma görevlileri "burslu öğrenci" statüsünde istihdam edilip eğitim bittiğinde okulla ilişikleri kesiliyor.
33/A uygulamasındaysa göre araştırma görevlileri rektör tarafından kadrolara üç yıllığına atanıyor.
"YÖK'ün bu kararıyla yıllarını akademik çalışmaya vermiş ve bu yıllar içerisinde zaten yoksulluk sınırının altında bir maaşla, hiçbir maddi karşılık beklemeden çalışmış geleceğin akademik kadrolarını işsizlik ve açlık tehlikesiyle yüz yüze bırakılıyor."
Yoğun yağmur altında yapılan açıklamada araştırma görevlilerinin acil çözülmesini beklediği sorunlar iş güvencelerinin sağlanması ve özlük haklarının teminat altına alınması olduğu söylendi.
50/D uygulamasının bir an önce durdurulmasını talep eden araştırma görevlileri 33/D uygulamasına geri dönülmesini istediler.
"Doktorasını tamamlayan araştırma görevlilerinin akademik kariyerlerine devam edebilmeleri için üniversitede ara bir öğretim üyesi kadrosu olan yardımcı doçentlik kadrosuna atanmalarının önünde engel oluşturan idari sorunların aşılması için çaba gösterilmesi de atılması gereken bir diğer adımdır."
Araştırma görevlileri,üniversitelerde zaman geçtikçe etkisini daha ağır hissettireceğini düşündükleri sorunların çözümüne yönelik taleplerini Türkiye'nin akademik geleceğini koruma ve kurtarmaya yönelik bir çaba olarak nitelediler.
Eğitim-Sen dava açtı
Eğitim Sen 6. No'lu şube sekreteri İsmet Akça YÖK'ün 50/D uygulamasını bianet'e şu sözlerle değerlendirmişti:
"YÖK'ün tavrı net. Yüksek öğrenimi merkezileştirip üniversitelerin özerkliğini ortadan kaldırıyor.Yetkiyi yukarıya çıkarıp asistanların söz hakkını ortadan kaldırıyor."
Eğitim Sen konuyla ilgili Danıştay'a "hukuka aykırılık" gerekçesiyle başvurdu. Dava henüz sonuçlanmadı. (BÇ)