"Aşkın kanununu kadınlar için; dolayısıyla erkekler için baştan yazmak gerek, diye düşündük. Bizler aşkın her aşamasında adalet istiyoruz. Seviştiği için kanı akıtılan tek bir kadın olmasın. Çirkin olduğu düşünülerek tek bir kadın aşağılanmasın. Aşkın alemi değişisin istiyoruz."
Pazartesi Dergisi'nin, Nisan-mayıs sayısında "aşk seçkisi", feministlerin kalemlerinden, aşkın türlü hallerine bir bakış, bir iç çekiş, bir serzeniş...
"Dünyanın doğusunda, batısında, kuzeyinde ve güneyinde yoksul, zengin, evli, bekar, çocuklu, çocuksuz bütün kadınlar aynı soruyu soruyor:
Tutup da öptüğün prens neden kurbağaya döner? Kurbağasız ve prenssiz hayat mümkün mü? Aşkın adaleti niye yok? Olamaz mı? Kadınlar aşka teslim olmak zorunda mı? Herkes yazıp duruyor, aşkı bu defa feministler yazdı. Adalet, aşk ve mutluluk için... Aşkın kanunu yeniden yazılamaz mı?"
Pazartesi üç bölüm
Kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde "Feministlerden Aşk Yazıları" var.
Ayşe Düzkan'dan Filiz Bingölçe'ye, Gamze Göker'den Beyhan Demir'e birçok kadın, aşk üzerine düşüncelerini yazıyor, söylemek istediklerini dile getiriyor.
İkinci bölümde ise "Pazartesi Yazıları" yer alıyor. Tanıklıklar, deneyimler, kısacası 'içeriden' yazılarla yakın geçmişten bugüne bir aşk yolculuğu bekliyor okurları.
Kitabın üçüncü ve son bölümünde de "Feminist Ustalardan" yazılar bulunuyor.
Simone de Beauvoir, Germaine Greer, Shulamith Firestone ve Stevi Jackson'ın yazıları arşivlerden bir seçki sunuyor.
Pazartesi'nin "Aşkın Kanununu Yazsak Yeniden" adlı bu seçkisini Beyhan Demir ve Handan Koç hazırladı. Seçkinin, baharın bu en güzel günlerinde aşk üzerine konuşup düşünürken elimizin altında bulunmasında fayda var! (AD)