Kıbrıs Harekatı'nın 37. yıldönümü etkinliklerine katılmak amacıyla dün (19 Temmuz) Kuzey Kıbrıs'a giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı yapılan eylemlere sert müdahale edilmesine sendikalar, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları tepki gösterdi.
Birleşik Kıbrıs Partisi, Barikat Gazetesi, Baraka Kültür Merkezi, Kıbrıs Sosyalist Partisi, Yeni Kıbrıs Partisi, E.K.İ.M Kültür, Gelecek Gazetesi yaptıkları ortak basın açıklamasında, çatışmayan kitlenin üzerine saldırıldığı belirtildi.
"Eyleme katılacak örgütler, eylemlerini önceden duyurmalarına rağmen, polis ve çevik kuvvet halkın karşısına barikatlarını dikmişti. Tüm bu baskıya rağmen kitle, sağduyusunu yitirmeyip çatışmaya yanaşmamasına rağmen, polisler, hem de eylemciler oldukları yerde dururken, eylemcilerin üzerine yürüyüp kitleyi kışkırtmaktan çekinmemişlerdi."
"Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak"
Açıklamada, dün yaşananların toplumsal bir milat olduğu, bu direnişin örgütlenerek devam etmesi gerektiği belirtildi.
"Polis şiddetinden sonra. Üstü başı kan içinde, burnu patlamış, kaburgaları zedelenmiş, yerlerde sürüklenmiş, art arda yüzüne yumruklar yemiş insan manzaraları ortaya çıktı. Burnu patlayan bir eylemcinin pes etmemiş sesi geliyordu : "Eğer bir şeyler değişecekse, ben yine dayak yemeye hazırım!" diyordu.
Dün yaşananlar, toplumsal bir milattır. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının garantisidir. Şimdi sıra bu karşı duruşu daha geniş kitlelere yaymak, ve halkın yenilmez gücünü sokağa koymakta. Sendikal Platform'a, faşizme karşı örgütlenme, halkımızın maruz kaldığı baskılara ve saldırılara karşı göğüs germe noktasında herkesi örgütlemeye çağırıyoruz."
"Kıbrıslıların mücadelesi meşrudur"
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İstanbul Temsilciliği de Kıbrıs halkına destek verdiğini açıkladı.
"Yeni rejimin 20 Temmuz yıldönümünde Kıbrıs'a yaptığı çıkartma; kumarhane açılışı ( Başbakan'ın açılışını yaptığı Noah'a Ark-Nuh'un Gemisi oteli, Ortadoğu'nun en büyük kumarhaneleri arasındadır) , Kıbrıs halkını aşağılama, emekçilere saldırı, sendika üye ve yöneticilerine gözaltı olarak sonuçlandı.
Kuzey Kıbrıs halkı ve emekçileri ülkelerine gericilik, kirli ekonomi ve şiddet getiren AKP hükümeti ve onun yandaşlarına karşı durmaktadır. Kıbrıs'lı kardeşlerimiz en doğal hakları olan; özgür, eşit ve bağımsız bir yaşam sürmek istemektedirler. Bu doğrultuda geliştirdikleri mücadele haklı ve meşrudur. "
"Olanlardan Türkiye sorumlu"
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) yaptığı açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) göre, Kuzey Kıbrıs'ta yaşanlardan Türkiye Cumhuriyeti'nin sorumlu olduğunu söyledi.
"Eylemcilere uygulanan şiddet karşısında suskun kalmayacağız. Görüntülerden tespit ettiğimiz polislere, Polis Teşkilatı yetkililerine, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Hükümeti'ne ve Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı, yerel mahkemeler ve uluslararası alanda hakkımızı arayacağız." (NV/ŞA)