DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Yargıtay 3. Dairesinin AYM'nin Can Atalay'ın derhal serbest bırakılması kararını tanımadığı açıklamasını "Sınır tanımaz bir hukuksuzluk ve adaletsizlik" olarak tanımladı ve "tüm siyasi partiler"e çağrı yaptı: "Hep birlikte buna dur demeli ve dayanışmalıyız."
Bugün DEM Parti Genel Merkezi'nde MYK toplantısı sürerken yaptığı açıklamada Doğan, Yargıtay 3. Dairesinin kararının "Sadece Anayasanın 153. maddesini tanımamak anlamına gelme[diğini]" söyledi. "Yargıtay buradan bakınca Anayasanın herhangi bir maddesini tanımıyor değil. Anayasayı tümden fiilen yok sayıyor" dedi.
İkinci yargı darbesi
DEM Parti sözcüsü İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesinin Anayasa uyarınca AYM'nin verdiği kararı yerine getirmektense dosyayı Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesine göndererek "ikinci bir yargı darbesinin fitilini ateşledi[ğini]" söyledi.
Doğan, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararında AYM kararını "jüristokratik" -yargıçların üstünlüğüne dayalı düzene uygun- olarak nitelemesini de eleştirdi: "[...] eğer böyle bir karar arıyorlarsa verdikleri tüm hukuk dışı kararlara geriye dönüp baktıklarında nerede bu hukuksuzluğun olduğunu çok iyi göreceklerdir." dedi.
"Anayasaya aykırı ama 'evet' denince"
Doğan bu bağlamda süre giden "Kobanê Kumpas Davası"na işaret etti. "Seçilmiş, seçilmişken tutuklanmış dokunulmazlığı gasp edilmiş"lerin yargılandığı bu davada, "CHP'nin HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına 'Anayasaya aykırı ama evet’ diyen zihniyetinin de bugün ortaya çıkan tablonun aynı zamanda sorumlusu" olduğunu söyledi.
"Alt edemedikleri her siyasetçiyi hapsetmekle bu işin varacağı nokta fiili hukuksuzluk düzenine geçileceğinin ilanıdır.”
"Yargıtay 3. Dairesi kararının
bizim için bir hukuki değeri yoktur"
Doğan, "[...] Madem öyle bizim için bu kararın hukuku değeri yoktur, bu bir yargı skandalıdır [...] AYM’nin tanınmaması Anayasanın tanınmaması anlamına geliyor. Aslında hukuken söylenecek söz yok." dedi.
DEM Parti Sözcüsü, TBMM'nin bu gidişe izin vermemesi gerektiğini vurguladı: "Can Atalay seçilmiş dokunulmazlığı olan, TBMM üyesi olan bir milletvekilidir. [...] Yargının [...] meclis üyelerinin bu şekilde kararlarla meclise girişlerini engellemesine ve hapsedilmesine yasamanın izin vermemesi gerekir." dedi.
Şimdi dayanışma zamanı
Doğan siyasi parilere seslendi: "Hiç bir siyasi parti burada sorumluluk almadan, net bir pozisyon almadan hukuka, adalete, demokrasiye, temel haklara ve insan haklarına dair bir pozisyon almadan durmamalıdır."
"Bugün Can Atalay’a yaşatılanlar yarın başka partilerin üyelerine, vekillerine yaşatılabilir. Çünkü hukuksuzluk adaletsizlik yalnızca Kürtlere, demokratlara, sosyalistlere yapılmıyor artık sınır tanımaz bir hukuksuzluk ve adaletsizlik ile karşı karşıyayız [...] Hukuk adına insan hakları adına dayanışmanın zamanı olduğunu tekrar belirtiyoruz."
(AEK)