“Onun için yapabileceğim bir şey yoktu. Yapabileceğim tek şey yerde yatan bedeniyle çığlığını duyurabilmekti. Ben de bunu ancak deklanşöre basarak yapabileceğime inandım ve o anın fotoğrafını çektim.”
Doğan Haber Ajansı (DHA) Muhabiri Nilüfer Demir, 2 Eylül sabah 06.00 sıralarında Muğla’nın Bodrum ilçesi Akyarlar kesiminde ölen sığınmacı çocuğun fotoğrafını çektiği anı böyle anlattı.
DHA’da yayınlanan röportajda Demir, uzun zamandır göçmenlerin karşılaştıkları zorluklara, ölümlerine şahit olduğunu anlatarak “Umarım bugünden sonra bir şeyler değişir” dedi.
“Yapabileceğimiz bir şey yoktu”
Nilüfer Demir, birkaç gün arayla göçmenlerin son iki üç aydır arttığı Turgutreis ve Akyarlar Mahallesi'ne geldiklerini, dün de Pakistanlı bir grubun karşıya geçme çabasını gördüklerini anlattı.
“Onların dramını fotoğraflarken ve görüntülerken sahildeki cesetleri fark ettik. Yanlarına gittiğimizde de bunların çocuk cesedi olduğunu gördük. Önce şaşırdık ve çok üzüldük. Arkasından görevimizin gerektirdiğini yapmak zorundaydık. Çünkü onlar için başka yapılabilecek bir şey yoktu. Onların bu şekildeki çığlıklarını dünyaya duyurabilmek yapabileceğimiz en iyi şeydi.”
“Dramlarını duyurmak zorundaydık”
Fotoğraflara yansıyan küçük çocuğu gördüğü ana ilişkin “Önce büyük bir acı ve üzüntü yaşadım. Daha sonrasında deklanşöre basarken onların dramlarını duyurmak zorundaydık. Bunu en iyi yapabilmek için iyi bir fotoğraf çekmek gerekiyordu bunu da ancak deklanşöre basarak başardığımızı düşünüyorum” diye konuştu.
“Üç yaşındaki Aylan Kurdi'yi gördüğümde gerçekten kanım dondu. Yerde kırmızı tişörtü, lacivert şortuyla yarı beline kadar sıyrılmış bir şekilde yerde cansız bedeniyle yatıyordu."
“Onun için yapabileceğim bir şey yoktu. Yapabileceğim tek şey yerde yatan bedeniyle çığlığını duyurabilmekti. Ben de bunu ancak deklanşöre basarak yapabileceğime inandım ve o anın fotoğrafını çektim.
"Can yelekleri yoktu"
“100 metre ilerisinde abisi Galip yerde yatıyordu. Daha sonra onun yanına gittim. Onun da tişörtü üzerine kadar sıyrılmıştı.
"Üzerlerinde hiçbir şekilde can yeleği, kolluk, onları suyun üzerinde tutabilecek hiçbir şey yoktu. Bu da olayın dramatikliğini ortaya koyuyordu. Ama yapabileceğim tek şey o anın fotoğrafını çekebilmekti ve ben de öyle yaptım.”
“Umarım bir şeyler değişir”
Demir, DHA’da çalışmaya başladığı 2003 yılından itibaren çok sayıda göçmen olayına şahit oluğ fotoğrafladığını anlattı.
“Onların dramlarına, ölümlerine de şahit oldum. Sahile vurmuş cesetlerini de fotoğrafladık, görüntüledik. Çok uzun zamandır bunlar yaşanıyor. Umarım bugünden sonra bir şeyler değişir." (BK)