Ödül töreninden fotoğraflar için tıklayın.
Uluslararası Hrant Dink ödülüne Türkiye'den layık görülen vicdani ret hareketinden Mehmet Tarhan, "Hrant gibi biraz ürkekçe ama özgürce" yaşadıklarını belirterek "Her vicdani ret barışın dilinden bir konuşmadır" dedi.
Cemal Reşit Rey'de dün akşam (16 Eylül) ikincisi düzenlenen Uluslararası Hrant Dink ödül töreninde, ulusal alandaki ödüle Türkiye Vicdani Ret hareketini layık görüldü. Ödülü tüm vicdani retçiler adına Mehmet Tarhan, jüri üyeleri Adalet Ağaoğlu, Alper Görmüş ve Amira Hass'ın elinden aldı.
Tarhan konuşmasına 5 Ağustos'tan beri İzmir Şirinyer Askeri Cezaevi'nde bulunan vicdani retçi İnan Suver'in ret deklarasyonundaki, "Öldürmektense ölmeyi tercih ediyorum. Ben buradayım, buyurun" sözleriyle başladı.
"Sivil Ölüme" mahkumuz
Tarhan vicdani retçilerin "Hrant gibi 'biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce' yaşamayı seçmiş" ve Hrant Türkiye'de kalmayı iyimser bir inada bağlanmış olduğunu söyledi.
Vicdani retçilerin cezaevi-kışla-askeri mahkeme kıskacında kısır döngüye ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) tanımıyla "sivil ölüm"e mahkûm edildiklerini anlatan Tarhan, konuşmanın sonunda şunları söyledi:
"Her vicdani ret deklarasyonu militarizme karşı mücadele etmek, barışın dilinde konuşmak için kişisel bir taahhütnamedir. Bu ödül ile artık Hrant'a da söz vermiş oluyoruz. Borcumuz borç Hrant"
Konuşmanın tam metni için tıklayınız.
Türkiye'de Vicdani Ret Hareketi:
Aralık 1989 ve Şubat 1990'da, Tayfun Gönül ve Vedat Zencir'in sırasıyla, Sokak dergisi aracılığıyla askerliği reddettiklerini duyurmalarıyla doğdu.
1990'da "Askerliğe Hayır!" kampanyası başladı; 1992'de İzmir'de, 1993'te İstanbul'da Savaş Karşıtları Derneği kuruldu. Daha sonra "Askeri Yargıya Hayır!" kampanyası başlatıldı.
Bu kampanyalardan sonra, 1994-1999 arasında, "halkı askerlikten soğutmak", "milli mukavemeti kırmak" iddialarıyla haklarında askeri mahkemelerde davalar açıldı, cezalar verildi.
2002'de Mehmet Bal, askerken vicdani reddini açıklayan ilk kişi oldu.
2004'te Halil Savda mevcutlu olarak askeri birliğe götürülünce vicdani ret açıkladı, tutuklu yargılandı.
2005'te tutuklanarak birliğe götürülen retçi Mehmet Tarhan, daha önceki davalardan farklı olarak "toplu erat önünde ve askerlikten tamamen sıyrılmak maksadıyla emre itaatsizlikte ısrar" suçlamasıyla yargılandı, 11 ay askeri hapishaneye kapatıldı.
2004'te "Militurizm Festivali"ni ve Sıhhiye Orduevi önünde "Vicdani retçiler pilav günü"nü düzenlediler; İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nde "Vicdani Ret Komisyonu" kurdular.
2006'da Osman Murat Ülke davasında AİHM, Türkiye'nin vicdani retçilere uyguladığı baskıyı "sivil ölüm" olarak tarif etti.
2007'de Enver Aydemir Türkiye'de İslami gerekçelerle vicdani reddini açıklayan ilk kişi oldu.
Dört yıldır Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisi altı ayda bir Türkiye'yi vicdani ret düzenlemesi yapması için uyarıyor. 2010'da vicdani retçilerin sayısı 24'ü kadın, beşi görme engelli olmak üzere toplam 121'e ulaştı. (SP)