Vegan hükümlü Osman Evcan, cezaevinde kendisine vegan yemek verilmediği için başladığı açlık grevinin yedinci gününe girdi.
Yeryüzüne Özgürlük Derneği dün (10 Kasım) İnsan Hakları Derneği İstanbul şubesinde Evcan'a destek olmak için yaptığı basın açıklamasının ardından Galatasaray'dan Taksim tramvay durağına bir yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte "bütün politik tutsaklara özgürlük", "insana, hayvana, gezegene özgürlük" pankartları taşındı.
Yeryüzüne Özgürlük Derneği yaptığı basın açıklamasında, Evcan'ın yaşadığı sürece dikkat çekti:
* 19 yıldır tutuklu bulunan ve sekiz yıldır vejetaryen/vegan beslenme biçimini benimseyen Evcan, cezaevinde geçirdiği dört sene içinde, yemekhaneden yeterli miktarda ve nitelikte vegan yemek alamadığını 2010 Aralık ve 2011 Ocak ayları arasında defalarca dilekçeyla başvurmasına rağmen cezaevi idaresi herhangi bir düzeltmede bulunmadı.
* 26 Şubat 2011'de Evcan, kendisine tek kişilik tencerede verilen bulgur pilavının yenilemeyecek kadar kötü koktuğunu, üstelik tencerenin yüzeyinde yapışkan ve ciltte yakıcı etki yapan bir madde bulunduğunu fark edince yemeği saklayıp 1 Mart 2011'de Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulundu. Bunun üzerine kendisiyle görüşen cezaevi idaresi, bu olayın delilini ve Evcan'ın yazdığı dilekçeyi imha etti.
* Kırıkkale İnfaz Hakimliği ve Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı, bu süreçte Evcan'ın tüm dilekçelerine rağmen herhangi bir hukuki işlemde bulunmadı.
* 17 Haziran 2011'de cezaevi yemekhanesinden yemek almamaya, besin ihtiyacını vegan ürünler bakımından son derece kısıtlı olan cezaevi kantininden temin etmeye başladı.
* Evcan, Adalet Bakanlığı'na ve kardeşi Asiye Evcan'a attığı mektupların ulaştırılmadığını belirtiyor.
* 25 Temmuz 2011 tarihinde Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı Evcan'a çağrı yolladı, ancak yapılan görüşmenin hiçbir etkisi olmadı.
* Keyfi sebeplerle aylarca doktor muayenesine alınmadı, bu zaman zarfından sonra muayeneye alındığında ve hastaneye sevki sırasında kötü muameleye maruz kaldı. Doktorun yazdığı ilaçlar ya geç ya eksik ya da hiç gelmiyor.
* CHP milletvekili Melda Onur, 27 Eylül 2011 tarihinde Adalet Bakanlığı'na verdiği yazılı soru önergesinde, Evcan'ın ve diğer tutukluların gördüğü muameleyi gündeme getirdi. 14 Ekim 2011 tarihinde şahsen ziyaret ettiği Evcan'a ulaştırmak istediği vegan yemekler cezaevi idaresince kabul edilmedi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Evcan bu eylemiyle, kendi sorunlarının çözümünü amaçlamakla birlikte, tüm ülke cezaevlerindeki benzer pek çok sorunun ve hak ihlalinin giderilmesini umut etmektedir. Eylem aynı zamanda, hayvana, doğaya, kadına, sömürge altındaki halklara uygulanan şiddete de bir protesto niteliği taşımaktadır. Evcan, kendisini üç günlük açlık greviyle destekleyen koğuş arkadaşı Sadık Aksu'nun, Kahramanmaraş/Elbistan E tipi cezaevinde tutuklu bulunan üç vejetaryen mahkumun ve yoğun işkence gören, açlık grevini geride bırakmış vicdani retçi İnan Süver'in mücadelelerini desteklemektedir.
"Uygarlığın doğa üstünde kurduğu tahakkümün bir sonucu olan, içinde bulunduğumuz hiyerarşi kültürü, insanları kendi tanımladığı suçlarla yargılayıp tecrit etmekte, şiddet uygulamakta ve ölüme terk etmektedir. Biz, F tipi cezaevinin acımasız koşulları içinde vegan olup bu tavrını hayatını ortaya koyarak sürdüren Osman Evcan nezdinde, tüm işkence gören veya hasta tutuklularla da dayanışma içinde olduğumuzu bildiriyoruz. Bu insanların yaşadıklarından Türkiye Cumhuriyeti'ni ve ilgili kurumlarını sorumlu tutuyoruz."(ÇT)