Bu sözler, Talimhane'de bir butiği olan Nuri Cerid'e ait.
28-29 Haziran'da İstanbul'da gerçekleştirilecek NATO zirvesi nedeniyle "Zirve Vadisi" olarak adlandırılan bölge trafiğe kapatıldı. Vadi çevresindeki işyerlerinde çalışanların ve ikamet edenlerin kimlik bilgileri alındı; vadiye girişler kontrollü yapılacak.
27 yaşındaki Cerid de zirve nedeniyle Talimhane bölgesinin trafiğe kapanmasına kızgın. Talimhane ve Taksim'de görüştüğümüz vatandaşların çoğu, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Bush'a ve NATO'ya tepkili, ancak "Yapabileceğimiz bir şey yok, zirveyi engelleyemeyiz ki" diyorlar.
"Hayatımızı tehlikeye atıyorlar"
"NATO zirvesinin hayatımı sınırlamasından rahatsızım. Şimdiden, seyahat özgürlüğümüz kısıtlanıyor. Parklarda banklar kaldırılmış. Zirve nedeniyle terörist saldırıların hedefi olanlar, bizi de tehlikeye atıyorlar" diyor Ayla. 44 yaşında, ev kadını. Soyadını açıklamak istememesini, "Türkiye'de yaşıyoruz, ifade özgürlüğümüz yok" diye açıklıyor.
Ayla, NATO zirvesinin insanların hayatından daha çok önemsenmesine öfkeli, "Başta Irak'ta yapılanlar olmak üzere ABD politikacılarından nefret ediyorum" diyor. Hükümeti ise, "işbirlikçi" buluyor.
"Karşı çıksanız, fişleneceksiniz"
Kuruyemişçi Zeynel Kayalı ise, zirve nedeniyle yaşanan hak gasplarına karşı sivil toplum örgütlerinin ve meslek odalarının harekete geçmesini istiyor. 44 yaşındaki Kayalı, "Bireysel olarak karşı çıksanız, fişleneceksiniz" diyor.
Bakkal Süleyman Eren ve tezgahtar Ayşe Gülen, mağdur olan esnafın zararlarının tazmin edilmesini istiyor. 60 yaşındaki Gülen, esnafın imza toplamasını öneriyor; "Türkiye'de hukuk işlemediği için, dava açsam sonuç alamam" diyor.
Gülen'e göre, NATO zirvesi, gövde gösterisi yapmak için Irak'a yakın olan Türkiye'de toplanıyor. Gülen, "Zirveye maruz kaldığım için kendimi iyi hissetmiyorum" diyor.
"Gezmeye geldim, gezemiyorum"
Fatih Çatapınar, 18 yaşında, öğrenci. İstanbul'a bir haftalığına gezmek için gelmiş, ancak Taksim'e çıkan yolların kapalı olacağını öğrenmiş. Irak'ta yaşananları "bir insanlık ayıbı" olarak nitelendiriyor ve bundan ABD'yi sorumlu tutuyor.
Ancak, NATO zirvesinin Türkiye için faydalı olduğunu düşünüyor; "Zirve Avrupa Birliği'ne (AB) girmemiz için bir yol. Hem de saygınlığımızı artıracak" diyor. Çatapınar'a göre, İstanbul dünyanın merkezi olduğundan, zirvenin İstanbul'da yapılması da doğal.
60 yaşındaki emekli öğretmen Firuz Engin de, zirve mağdurlarından. Engin, NATO zirvesinin yapılacağı tarihlerde Kıbrıs'a gidecek; ancak yollar kapalı olacağından havaalanına üç saat erken gitmek zorunda kalacağını söylüyor. "Karşılıklı nefret ve itimatsızlık olduğu için bu kadar yoğun güvenlik önlemi alıyorlar" diyor.
"Haklarım kısıtlanırsa, dava açarım"
"Ulaşımın engellenmesi çok kötü. Zirveyi İstanbul dışında bir yerde yapabilirlerdi" diyor Mustafa Süren. 19 yaşındaki Süren, öğrenci, ABD Başkanı Bush'un Türkiye'ye gelmesine karşı.
Hüseyin Alkaya ise, güvenlik görevlilerinin haklarını kısıtlaması halinde, dava açmayı düşünüyor. 28 yaşındaki serbest meslek sahibi Alkaya, "NATO dünyanın kutuplaşmasını sağlayan, savaşların çıkmasına neden olan bir örgüt" diyor ve Pazar günü gerçekleştirilecek NATO karşıtı gösteriye katılmayı düşünüyor.
"NATO zirvesini bize sorsalar, yapılmasına izin vermeyiz. Dünyadaki savaşların sorumlusu ABD. Hayatımızı eline almış bir avuç insan bizi yönlendirecek" diyor Leyla Şahin. 24 yaşındaki Şahin, çocuğuna bakmak zorunda olduğundan, NATO karşıtı gösterilere katılamayacağını söylüyor.
19 yaşındaki Ahmet Günaçar'ın talepleri de belli: "NATO yapılmasın, Bush da gelmesin". Ancak Günaçar, NATO karşıtı gösterilere katılmayı düşünmüyor. Bunu, "sosyal bir insan olmamasıyla" açıklıyor. (BB)