Yaşam Koçu Afet, pon pon teyze, Kötü Kız, Baba Göbeği, Ezgi'nin cinnet kutusu, klişeler, Eşi Nadide ve Ezik Hanım..
Türkiye'de mizah dergisi geleneği ve bu dergilerin şu anki popülerliğini düşündüğümüzde, kadınlık deneyimlerine ilişkin mizahı neden içlerinde yeterince bulamadığımızın ya da klişe kadın karakterlerin dışına neden çıkılamadığının göstergesi gibi Bayan Yanı'ndaki köşeler.
Sanatsal üretimin her alanında olduğu gibi mizah dünyasında da birçok üreten kadın, yani mizah yazarı/çizeri var. Haftalık ve aylık mizah yayınlarında ise Leman dergisinde dört kadın, diğer dergilerde bir ya da iki kadın yazıyor.
Leman dergisinin, kadın çizerlerle 8 Mart için özel bir sayı hazırlama fikriyle ortaya çıkan Bayan Yanı, ekibin isteği ve gelen olumlu tepkiler sonrası aylık dergi olarak devam etmeye karar vermiş.
Ramize Erer, Feyhan Güver, Gülay Batur gibi tanınmış mizah yazarlarının yanı sıra ekipte İpek Özsüslü, Aslı Erdoğan, Betül Yılmaz, Fatoş Bozoğuz, Elif Nurşad, Melda Onur, Raziye İçoğlu, Aslı Yazıcıoğlu, Ceylan Usman, Duygu Sarı, Ezgi Akoy, Nilgün Oya Özsüslü, Duygu Yavuz, Yıldız Ertan ve Sıdıka'yla Atilla Atalay yer alıyor.
"Kadrosu kadınlardan oluşan ilk mizah dergisi"
Dergi ekibinden İpek Özsüslü "Mizah dergilerinde erkek çizerlerin daha fazla sayıda olduğunu hepimiz biliyoruz. Erkekler patır patır dergi çıkarıyorlar, kimse de onlara ya kadın neden yok aranızda diye sormuyor. Çünkü bu herkese normal geliyor, algımız dahi bu hale gelmiş" diyor.
Özsüslü mizah dergilerinde erkek çalışanların çoğunlukta olması nedeniyle, "çoğunluk psikolojisinin yarattığı bir rahatlık var üzerlerinde" dese de "Benim açımdan dergideki herkes sadece karikatüristtir. Onları ve kendimi cinsiyetlerden bağımsız olarak değerlendirebiliyorum" diye ekliyor.
Bayan Yanı'nın kadrosu kadınlardan oluşan ilk mizah dergisi olduğunu söyleyen İpek Özsüslü hem kadınlık deneyimine hem de güncel politik meselelere ilişkin mizahın olduğu derginin, Haziran'daki üçüncü sayısı için harıl harıl çalıştıklarını söylüyor:
"İlk sayımız dünya emekçi kadınlar günü için hazırlanmış özel bir sayıydı, bu da hepimizi bu konuda yazıp çizmeye itti. İkinci sayıyla beraber her şey yerine oturdu ve biz aylık periyodda çıkan bir mizah dergisi olarak yolumuza devam etme kararı aldık. Dolayısıyla alanımız genişledi. Aynen haftalık mizah dergilerinde olduğu gibi güncel politik çizgiler de olacak makara da olacak.. Güzel tepkiler alıyoruz ve derginin uzun soluklu olmasını diliyorum."
"Politik olmak, her konuya politik yaklaşmayı gerektirir"
İkinci sayıda Sinemor/karagözlüm, Dedektif İsmail, Bayan Yanı YGS, pon pon teyze gibi köşeleri yazan ve çizen İpek Özsüslü, kadın çizerlerin ağırlıkla ele aldıkları konular var mı sorusunu şöyle yanıtlıyor:
"Kadın erkek olmanın ötesinde herkesin farklı bir bakış açısı ve dili var zaten, bu da çizgilerine yansır. Kadın erkek ilişkileri, aile içi ilişkiler, moda, alışveriş, regl, evlilik, boşanma gibi konuları sıklıkla işlediğimiz bir gerçek ve bu konuları küçümseyenler 'light' bulanlar var... Oysa ki ciddiyetle ele alınması gereken konular. Politik olmak her konuya politik yaklaşmayı gerektirir. İktidarı, politikalarını ve iktidar yanlılarını eleştiren çizgilerimiz de var. Nedense bunlar çok ön plana çıkarılmıyor."
Özsüslü kadın çizerlerin küfürlü diyalogları kullanıp kullanmadığı sorusuna ise "Ben küfür kullanıyorum. İtici olan bunun sığ bir şekilde yapılması diye düşünüyorum kullandığım küfürler çizdiğim karikatüre hizmet ediyor. Sokaktan tipleri çiziyorum ve sokakta küfür var" diye yanıt veriyor.
"Bayın Yanı çıktıktan sonra annem de çizmeye başladı"
Kalemi eline aldığı ilk günden beri resim yapmaya başladığını söyleyen İpek'e, Leman'ın amatör sayfasında karikatür çizmeye başladıktan sonra anne-babası da destek olmuş. Bayan Yanı çıktıktan sonra annesi Nilgün Oya Özsüslü de dergide çizmeye başlamış:
"Üniversite sınavlarına hazırlandığım ve çok sıkıldığım bir dönemde Leman aldım ve acayip sevdim dünyasını. Aynı gün bir şeyler çizip yollamaya karar verdim. Gönderdiğim hafta amatör sayfada başladım. Ailemin de hoşuna gitti ancak tepki çekebileceğim bazı hassas konulara değinmemem konusunda klasik anne-baba endişesiyle uyardılar.
Çizdiklerimi gösterebileceğim, oturup saatlerce mizah ve karikatür konuşabileceğim hatta kimi zaman fikir bulun bana diye sıkıştırabileceğim bir ailem olması şanstı benim için. Buna rağmen, karikatürü bırakma ama başka bir işin de olsun dediler neyse ki çok ısrarcı olmadılar.
Yazmak konusunda editörümüz Tuncay Akgün cesaretlendirdi, uzun zaman önceden söylemişti yaz diye ama çok üstüne düşmemiştim.Bu fikir Bayan Yanı'yla beraber yeniden gündeme geldi ve yazmaya başladım."
"Kadınların mizah konusunda cesarete ihtiyacı var"
Kadın karikatürist değil, karikatürist olarak anılmak istediğini söyleyen Özsüslü, "kadınların mizah konusunda cesarete ihtiyacı var", diyor:
"Toplumsal önyargılar tüm fırlamalıklarımızı arkadaş ortamında harcamamıza yol açıyor, 'garanti' mesleklere yönlendirme de söz konusu. Mizah dergileri üniversiteyi bitirip cv'ni alıp gittiğin yerler değil, amatör olarak geçirdiğin yıllarda da bir belirsizlik, sancılı bir bekleyiş var. Karikatür çizmek çok keyif verici bir şey. Mizah dergisinde çalışmak da ayrıca çok güzel çünkü sabahları erken kalkmak, dergiye giderken şık, fit ve güler yüzlü olmak zorunda değilim. Bu klişeler mizah dergilerinde sökmez. Dergide yarattığım işlerle varım, bu da beni çok mutlu ediyor." (ÖG/BB)