Akdeniz Üniversitesi'nde silahlı saldırganlardan kuru sıkı tabancayla ateş ettiği belirtilen T.K yakalandı. 9 milimetre tabancayla ateş ederken gazeteciler tarafından görüntülenen Ömer Ulusoy ise henüz yakalanamadı.
Öğrenci olmayan iki silahlı saldırganın ateş açmasıyla büyüyen olaylar üzerine, okulun yurdunda kalan öğrenciler ayrılmaya başladı. Antalya Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet ekipleri olayların çıktığı Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı öğrenci yurdu önünde güvenlik önlemi alırken, iki panzer yurt önünde bekletiliyor. Üniversite güvenlik görevlileri de yerleşkeye girişlerde kontrolleri sıklaştırdı. Görevliler, alana girenlere kimlik kontrolü yapıyor.
ÖDP: Dünün Çatlı'ları, Kırcı'ları
Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Önder İşleyen Ülkü ocağı ve MHP bağlantılı bu faşist çeteler saldırı sırasında silah çekerek ateş edip, yaralanmalara neden oldu. Bu görüntüler Türkiye için kuşkusuz yeni değil, bugün silah elinde okulda gezenler dünün Abdullah Çatlı'ları, Haluk Kırcı'larıdır" dedi.
Bütün gazetelerde silahlı saldırganın ve yanındakilerin fotoğrafının yayınlandığına dikkat çeken İşleyen'in talebi şöyle: "Çeteler en kısa zamanda yakalanmalı aynı zamanda üniversite tarafından saldırganlar hakkında gerekli işlem yapılmalı."
İHD: Hapishaneler sol görüşlü öğrencilerle dolu
"Bir süredir üniversitelerde sol muhalif görüşlü öğrencilere ve Kürt kökenli öğrencilere yönelik baskılar, saldırılar gözlenmekteydi" diyen İnsan Hakları Derneği (İHD) n Akdeniz Üniversitesinde öğrenci olmayan, MHP Antalya İl binasına gidip-geldiği saklanmayan eli silahlı kişinin cüretinin, en başta güvenlik güçlerinin uygulamalarının sorgulanmasını gerektiğini söyledi.
"Hapishaneler sol görüşlü öğrencilerle dolu. Neredeyse tümü düşüncelerini açıkladığı için cezaevlerindeler. Bir o kadar da tutuksuz yargılananlara YÖK disiplin yönetmelikleri ile baskı kuruluyor."
DİSK: Saldırganlar yargılansın ki şiddet yükselmesin
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise "Akdeniz Üniversitesinde malum bir grubun silahlı saldırısı, medyada 'öğrenci çatışması' olarak lanse edildi. Oysa apaçık olarak Türkiye’nin siyasal gündemine bir müdahale niteliği taşıyan bu saldırı, daha önce defalarca gördüğümüz filmin yeniden sahneye konulmak istendiğinin ip uçlarını veriyor" dedi.
Çelebi'ye göre de saldırganların yakalanıp yargılanması gerek ki olaylar 'öğrenci çatışması' olarak diğer üniversitelere yayılmasın. (EZÖ)